Waxing traducir turco
276 traducción paralela
The Dean's furious. He's waxing wroth!
Dekan giderek çekilmez oluyor.
I'm waxing the floors.
Yerleri cilalıyorum da.
All I know is that Stanley spilled something and was waxing it over...
Tek bildiğim Stanley'in bir şey döktüğü ve cilaladığı...
If Fred's going to start waxing poetic now...
Fred ağdalı şiirlerine başladı.
The moon has no waxing or waning... and the sun no rising or setting.
Ay büyüyüp küçülmüyor güneş doğup batmıyor.
He'll be waxing his moustache to keep it out of the soup.
Çorbaya girmesin diye bıyığını cilalıyordur.
I think your specialty is going to be waxing.
Bence senin uzmanlığın cilalama.
Waxing?
Cila mı?
When we were in China, my father here was always waxing lyrical about his wee home in the glen.
Çin'de yaşarken, babam vadideki küçük evinden çok heyecan duyardı.
- I am waxing the floor.
- Yeri cilalıyorum.
See? There's Biff out there waxing it right now.
İşte, Biff orada ve arabayı cilalıyor.
Waxing this thing and sitting under trees will not put food on your table.
Bu şeyi cilalamak ve ağaç altında uyumak, masana yemek koymaz.
And that also includes a full waxing and valeting
Buna eksiksiz bir cila ve arabanıza...
$ 58 for leg waxing? That's bullshit.
$ 58 ağda masrafı mı?
And your mother accusing my mother of waxing her upper lip.
Ve senin annenin, benimkini, üst dudağını ağdalamasıyla suçlamasından.
She couldve wanted a bikini waxing.
Bikini bölgesini ağda yapmanı da isteyebilirdi.
- I'm waxing my Buick.
- Tayımı kaşağılıyorum.
- Johnny's out waxing'the Caddy.
- Johnny dışarıda arabayı cilalıyor.
Guy's waxing his moustache at the beach, gets sand in it takes it off with a shoe.
Adam sahilde bıyığını cilalıyor, içine kum kaçıyor,..... onu pabucuyla çıkarıyor.
I am not waxing anybody's car.
Kimsenin arabasını cilalamam.
Plucking and waxing.
Kaşımı alıp ağda yapmadan.
- I'm waxing the floor.
Döşemeyi cilalıyorum.
Better pick it up, or you'll be waxing Anspaugh's car.
Acele et, yoksa Anspaugh'nun arabasını cilalayacaksın.
I was remembering Dad waxing nostalgic about his beloved old horse Agides.
Babamın geçen gün çok sevdiği atı Agides'ten nasıl bahsettiğini hatırladım da.
But there was this stuff on leg-waxing.
Ama bir ağda reklamı vardı.
- We were just waxing our legs.
- Bacaklarımıza ağda yapıyorduk.
I mean, there's lingerie shopping, waxing, manicure, pedicure.
İç çamaşırı alman, cilt bakımı, manikür, pedikür yaptırman gerek.
But if you want to believe a bunch of crazy promises... about garbagemen cleaning your gutters and waxing your car... then by all means vote for this sleazy lunatic.
Ama bu bir takım çatınızı temizleyecek, arabanızı cilalayacak çöpçüler gibi... saçma sapan vaatlere inanmak istiyorsanız elbette ki bu düzenbaz şarlatana oy verin.
She just sat there waxing eloquent about your painting.
Oturdu ve sürekli tabloyu anlatti.
- Waxing the bald-headed bishop.
- Çavuşu tokatlamayı.
Each kit contains anti-wrinkle cream, mascara, moisturizing lipstick, bath beads, quick-dry nail polish, an at-home waxing kit, a more wonderful Wonderbra,
Her kutuda kırışık önleyici krem,.. ... maskara, nemlendirici ruj,.. ... banyo bocuğu, hızlı kuruyan oje,..
I don't know why women complain about waxing their legs.
Kadınların bacaklarına ağda yaparken neden şikayet ettiklerini bilmiyorum.
She'll be baking cookies and waxing the kitchen floor.
Benim annem kurabiye pişirip mutfak yerini silecektir.
Leg waxing, fake orgasms, the inability of men to commit.
Ağda, sahte orgazmlar, bağlanamayan erkekler.
Facial or waxing?
- Yüz bakımı mı, ağda mı? - Hayır, ben...
Besides waxing his car.
Arabasını yıkadınız.
Do me a favour, keep waxing that ass, keep her off mine.
Bir iyilik yap. O kıçı cilalamaya devam et ve benden uzak tut.
Waxing it?
Cilalamak mı?
I mean, my heart wasn't into it, like it is with bikini waxing.
Çok sevmiyordum. Ağda yapmak gibi değildi.
I have a small moustache, but waxing is painful and I can't afford laser removal.
- Hepsini mi? - Dediğimi duydun.
Otherwise what's a guy going to think about when he's waxing his carrot?
Bunun dışında bir adam çavuşu tokatlarken ne düşünecek?
By the force of heart and mindful power, by waning time at the waxing hour,
Tara! Kalbin gücü ve beynin kudreti. Bekleme zamanı...
What, mainline caffeine while waxing on warlock issues?
Ne, büyücü problemleri sırasında kafein almak mı?
She's just preppin'for the party, you know, a little rougin', a little waxing'.
Partiye hazırlanıyor da. Bilirsin, biraz ruj, biraz cila.
A Hollywood ass-waxing party.
Hollywood kıç cilası partisi.
Onboard chest waxing salon...
Güvertede göğüs yağlamaya ayrılan bölüm.
You have a point, or are you waxing my desk with your ass?
Bir şey mi söyleyeceksin yada eğlence için kıçını masama mı yapıştırdın?
You must have had a bad reaction to the waxing.
Aman Tanrım sırtın! Ağda alerji yapmış olmalı.
Look, I got a W-4 and a body-waxing kit and everything.
Bak, nemlendirici, vücut losyonu her şeyi aldım.
- Chest waxing?
Göğüs yağlama mı?
I'm waxing Pop's car.
Peki orada ne işi var?