We do it together traducir turco
831 traducción paralela
Good things will come if we do it together.
İkimiz birlikteyken hep iyi şeyler olacak, Shinji.
If we do it together, we won't get a lesser sentence.
Birlikte maalesef çok hata yapmaya başladık.
Why don't we do it together?
Neden birlikte yapmıyoruz?
And I told you that when we set out to do a job together... we do it together. Roger.
Bende dedim ki eğer bir işe beraber girmişsek, beraber yaparız.
Whatever we create, we do it together.
Yarattığımız her şeyi, beraber yaptık.
If we do this, we do it together.
Eğer bunu yapacaksak, beraber yaparız.
I'll sing it first, then we'll do it all together.
Önce ben söyleyeceğim, sonra da hep beraber söyleyeceğiz.
- No, we'll do it together, boy.
- Hayır, Bunu birlikte yapacağız, evlat.
We'll do it together.
Birlikte yapacağız.
We'll do it together.
Beraber yıkarız.
I'll get all the information. We'll do it together.
Beraber yaparız.
Do you know, it's a long time since we took a trip together?
Biliyor musun, birlikte seyahate çıkmayalı uzun bir zaman oldu?
Do you know, if we sit here till then... it'll be the longest we've been together in the last three weeks.
Biliyor musun, sabaha kadar burada oturursak... son üç haftadır beraber olduğumuz en uzun süre olacak bu.
We'll do it together!
Beraber halledeceğiz!
But here we all... We all eat and work together... and so you won't upset that system, You will have to do it our way.
Ama burada, hepimiz birlikte yemek yer, birlikte çalışırız.
There's another thing now if we're all going to be in here three or four days, close together like it might be a good idea if a certain party, not to mention no names was to do what he said he'd do.
Bir şey daha var. Hepimiz üç dört gün burada burun buruna kalacaksak... ismi lazım olmayan birinin yapacağını söylediği şeyi yapmasında... fayda var.
But as we have 700 km to do together, I want it to be clear.
Ama birlikte 700 km yol gideceğiz, Ben duruma açıklık getirmek istedim.
Even if I do have to sell it, we'll still be together.
Onu satmak zorunda kalsam bile birlikte olabiliriz.
We can do it together.
Beraber yapabiliriz.
When we tell the children, we must do it together.
Bunu çocuklara beraber söylemeliyiz.
We'll all go along together with a mighty effort, and show to the Hitlers and Mussolinis that we do not only work and fight, but we can be cheerful in doing it as well.
Hitlerlere ve Mussolinilere, sadece çalıştığımızı ve savaştğımızı değil, aynı zamanda bunu yaparken, neşeli olabileceğimizi, gösterebilmek için, muazzam bir güçle çalışmalıyız.
We're going to do it together.
Onu birlikte yapacağız.
Do you know how long it's been since we had lunch together?
Birlikte yemek yemeyeli ne kadar oldu, biliyor musun?
- Come dear, we can do it together again.
Gel canım, tekrar sevişebiliriz.
Well, then maybe we can do it together.
Şey, o halde belki de birlikte yapabiliriz.
So do I, so we should do it together.
Ben de istiyorum, yapmalıyız.
If we ever depart from this life, we shall do it together. We shall do it together,
Eğer bu hayattan ayrılırsak bunu beraber yapacağız.
We'll all do it together!
Hepimiz beraberce hallederiz!
I couldn't think of what to do, till I remembered, when I called you "Dear lady" when I had come for tea... it was then we were happy together
Ne yapabileceğimi bilmiyordum ta ki buraya çay içmeye geldiğimde sana "sevgili leydim" diye seslendiğimi hatırlayana kadar.
OK, we'll do it together.
Tamam. Beraber yapacağız.
All we gotta do is keep practising, man. Just keep it together.
Bütün yapmamız gereken, birlikte olmak, ahbap.
And we can do it today. And we can do it together.
Bunu bugün, birlikte yapabiliriz.
We can all do it together!
Hep beraber yapabiliriz!
We'll do it together.
Birlikte keselim.
We shall do it together.
Beraber yapmalıyız.
We'll do it together.
Beraber yaparız.
Come and see me so we can do it together.
- Gelip kendin gör. Beraber çalışabiliriz.
We can do it together.
Birlikte yapabiliriz.
And i hope we can all get together and do it again.
Ve umarım tekrar biraraya elebilir ve bunu tekrar yapabiliriz.
If I could sell the show, everyone could come back and we could do it together, like in the old days.
Şovu satabilsem, hepsi geri gelebilir ve eski günlerdeki gibi birlikte yapabiliriz.
We do our business together, and broads do not get in the way - and you know it! - Yeah?
İşlerimizi hep beraber yaparız ve hiçbir karı yolumuza çıkamaz ve sen bu kuralı biliyorsun!
If you do make it to the eighth square, then we shall all be queens together, and it will all be feasting and fun.
Eğer sekizinci kareye gelirsen biz bütün kraliçeler birlikte olacağız. Ve her şey, bir şölen ve eğlence olacak.
It's hard sometimes. - But we're trying to do more things together.
Bazen zor.Daha çok şeyi birlikte yapmaya çalışıyoruz.
we're trying to make the best of it, and find something we can do together.
En iyisini yapmaya çalışıyoruz ve birlikte yapacak birşey bulacağız.
Let's build some barricades and stay close. Together we can do it!
Şişelere gaz doldurup bomba yapın!
We have to do it together!
Birlikte yapalım!
We rarely sleep together any more, and when we do it's by the book.
Artık çok nadir olarak yatıyoruz ve yattığımızda da bu bir rutin oluyor.
The way I see it, we can do this two ways - we sit here and wonder about being alone together... or just cut to the chase.
Benim görüşüm şu, bunu yapmanın iki yolu var - ikimiz burada oturup neden hala yalnızız diye meraklanırız... ya da yarışı burada keseriz.
Now just watch me this time, and then we'll try and do it together.
Şimdi beni izleyin, sonra birlikte yapacağız.
Perhaps we can do it together.
Belki de bunu beraber yapabiliriz.
We agreed to do it together.
İkimiz yapacağımıza anlaşmıştık.
we don't know each other 51
we don't have much time 440
we don't have one 55
we don't have 70
we don't have any 57
we don't 1406
we don't know 1067
we don't have anything 45
we do 2181
we don't care 92
we don't have much time 440
we don't have one 55
we don't have 70
we don't have any 57
we don't 1406
we don't know 1067
we don't have anything 45
we do 2181
we don't care 92
we don't have time for that 61
we don't know yet 293
we don't have time 329
we don't have a lot of time 158
we don't have it 66
we don't know anything 72
we don't know that 318
we don't have to 166
we done 63
we don't want any trouble 77
we don't know yet 293
we don't have time 329
we don't have a lot of time 158
we don't have it 66
we don't know anything 72
we don't know that 318
we don't have to 166
we done 63
we don't want any trouble 77