We go back a long way traducir turco
62 traducción paralela
We go back a long way together.
Çok uzun zaman önce tanıştık.
We go back a long way.
Birbirimizi bayağıdır tanırız.
We go back a long way, Lando and me.
Onu çok uzun zamandır tanırım.
We go back a long way.
Aramız eskiIere kadar gider.
We go back a long way, he and I.
Onunla mazimiz çok eskiye dayanır.
Me and Wendy, we go back a long way, you know?
Ben ve Wendy. Uzun bir yol kat ettik.
We go back a long way together, Sonny and me.
Sonny'yle çok eski günlerden tanışırız.
We go back a long way.
Uzun bir yol kat ettik.
We go back a long way, huh?
Eski günlere döndük, değil mi?
We go back a long way.
Çok eski arkadaşız.
We go back a long way.
Çok eskiye dayanır.
We go back a long way.
Geçmişimiz var.
We go back a long way and I am asking for your help.
Birlikte çok şey yaptık, şimdi yardımını istiyorum.
Oh, thank you. We... we go back a long way, Chief Inspector Barnaby and I.
Beş Dedektif Barnaby ve ben uzun süredir tanışıyoruz.
We go back a long way.
Uzun bir geçmişimiz var.
We go back a long way, Tony.
Dostluğumuz eskiye dayanıyor, Tony.
- We go back a long way.
- Seninle çok eski dostuz, Sil.
We go back a long way.
Çok eski bir arkadaşlığımız var.
We go back a long way.
Biz uzun bir yoldan dönüyoruz.
- We go back a long way, Ton'.
- Uzun bir yolu geri gittik Ton'.
We go back a long way.
- Peki tam olarak ne iş yapar?
We go back a long way, Jan.
Uzun zaman öncesine döndük, Jan.
Oh, yes, we go back a long way.
- Evet, Eski arkadaşız.
We go back a long way.
Önümüzde uzunca bir yol var.
- We go back a long way.
- Bizim uzun bir geçmişimiz var.
Dante, we go back a long way.
Dante bizim bir geçmişimiz var.
We go back a long way.
Seninle hukuğumuz eskiye dayanır.
I know we go back a long way...
Uzun bir yol gideceğimizi biliyorum...
We go back a long way.
Uzun zamandır tanışırız.
We go back a long way, Captain Haddock and I.
Kaptan Haddock'la hukukumuz çok eskiye dayanıyor.
Yeah, I hear what you're saying, Jimmy, and we go back a long way, so I'm not gonna make a big deal out of this, but, uh I'm a Bondurant.
Bu yüzden bu meseleyi çok büyütmeyeceğim ama ben bir Bondurant'ım.
We go back a long way.
Uzuun bir geçmişimiz var.
Trust me, we go back a long way.
Güvenin bana, büyük bir mazimiz vardır.
You and I- - we go back a long way.
Sen ve ben- - Çok uzun yollardan geçtik.
We go back a long way.
Uzun bir yol gideceğiz.
We go back a long way.
Uzun süredir tanışıyoruz.
He said some harsh things when we last met, but, we go back a long way, Charlie and me.
Son konuştuğumuzda kırıcı laflar etmişti. Ama biz birlikte çok şey yaşadık. Charlie ve ben.
We go back a long way...
Uzun bir yoldan geri dönmek...
We go back a long way, don't we?
Dostluğumuz epey eskiye dayanıyor değil mi?
I go back a long way with Kenny, ever since we were kids.
Kenny'yi çocukluğumdan beri tanırım.
We have come a long way, to go back.
Geri dönüş yolu çok uzun.
We all go back a long way.
O kadar yoldan geldik.
We go back a long way.
- Birbirimizi uzun zamandır tanırız.
Er, but we've got local and national agreements that... that go back a... a long way.
Ama eskiden beri var olan yerel ve ulusal anlaşmalar var.
We've got agreements that go back a long way.
Uzun bir geçmişi olan anlaşmalar var.
We go back a long way.
Uzun bir mazimiz var.
We all go back a long way.
Epey bir geçmişimiz var.
But that's your mother and i sometimes, we go a long way away from each other, but we always come back together around that thing, the thing that keeps us, you know...
Gerçekten gelirim baba. - Çok iyi olur tatlım. Gerçekten çok iyi olur.
"Three old friends." We do go back a long way.
"Üç eski dost." Gerçekten de uzun zamandır tanışıyoruz.
We go a long way back.
Çok eskiye dayanan bir dostluğumuz var.
Okay, so I know we're not exactly Thor's favorite people right now. But I am confident that this beautiful statue will go a long way toward getting us back in his good graces.
Tamam, şu an Thor'un en sevdiği kişiler olmadığımızı biliyorum fakat eminim ki bu güzel heykelin çok yararı olacak ve tekrar onun gözüne gireceğiz.