Werner traducir turco
763 traducción paralela
Air Marshal ( later Reichsmarschall ) Hermann Wilhelm Goering, Hitler... and Minister of War General Werner Von Blomberg, review units of the Reichswehr
Hava Kuvvetleri Meraşali ( daha sonra Reich Mareşali ) Hermann Wilhelm Göring,... Hitler ve Savaş Bakanı General Werner Von Blomberg, Reichswehr birliklerini teftiş ediyor 18.
Army Chief of Staff General Werner von Blomberg... gives military salute to the Leibstandarte-SS Adolf Hitler units
Personel Ordu Şefi General Werner von Blomberg... Leibstandarte-SS birliklerine selam veriyor.
As a matter of fact, i won this money in werner's room. Do you know about werner?
Aslına bu parayı Werner'in salonunda kazandım.
He has the back room.
Werner'i tanır mısınız?
In werner's, it's your own luck and not the croupier's skill that counts. From the look of that, you've been very lucky.
Werner'in salonunda krupiyenin yeteneği değil, kendi şansınız geçerlidir.
Since you've never been in werner's, i shall be delighted if you would accompany me there.
- Her bakımdan öyle. Madem Werner'in salonuna hiç gitmediniz bana refakat ederseniz çok sevinirim.
Herr werner.
- Bay Werner.
Don't worry, werner.
Merak etme, Werner.
Herr bulic is a very dear friend of mine, werner.
Bay Bulic çok sevdiğim bir arkadaştır, Werner.
No, please.
Yapma, Werner.
That won't due, werner. Herr bulic is an official of the government.
Bulic Devlet memurudur.
Werner telephoned me at the office.
Werner daireye telefon etti.
Werner said tonight.
Ama zamanımız yok.
Well, let's see.
Werner bu gece diyor.
You, too, werner.
Sen de, Werner.
Besides, werner's getting your money back from bulic.
Üstelik Werner paranı Bulic'ten geri alacak.
Go to Werner's for the meat.
Kıyma için Werner'a gidin.
My name is Werner von Ebrennac
Adım Werner von Ebrennac.
When Werner von Ebrennac finally gently and smoothly broke this silence with his deep voice I felt able to breathe more easily
Nihayet Werner von Ebrennac bu sessizliği o kalın sesiyle nazikçe ve rahatça bozduğunda daha rahat nefes alabildiğimi hissettim.
I'm so happy, Werner
Öyle mutluyum ki Werner.
Look, I've caught it, Werner
Bak yakaladım Werner.
And now Werner's done it up.
Şimdi de Werner restore etmiş.
- How's Miss Werner?
- Bayan Werner nasıl?
Bjørn Werner's.
Bjørn Werner'in.
So Werner's your patient?
Yani Werner senin hastan mıydı?
Why not accept Werner's explanation?
Neden Werner'in açıklamasını kabul etmiyorsun?
I can't believe that anyone could kill a harmless bloke like Werner.
Werner gibi zararsız bir herifi kim öldürmek ister aklım almıyor.
Is it Werner's diary?
O Werner'in günlüğü mü?
I consider the mystery surrounding Werner's disappearance to be solved.
Werner'in kaybolmasıyla ilgili gizemin çözüldüğü kanaatindeyim.
Bjørn Werner loved his sister passionately.
Bjørn Werner kız kardeşine tutkuyla aşıktı.
Bjørn Werner!
Bjørn Werner!
The first time Wernerjumped in, he swam for a while and got up again.
Werner ilk atladığı zaman biraz yüzdü ve tekrar dışarı çıktı.
He also discovered it was Werner?
Onun Werner olduğunu o da anlamış mıydı?
Werner put a dowel under his shoe, but on the wrong leg.
Werner ayakkabısının altına bir takoz yerleştirdi ama yanlış ayağına.
He wanted to trace his track while it was wet.
İzler ıslakken Werner'in izlerini takip etmek istedi.
But Werner knew that Gran couldn't swim.
Ama Werner Gran'ın yüzme bilmediğini biliyordu.
As her psychiatrist, I had an unusual weapon against him.
Onun psikiyatristi olarak Werner'a karşı alışılmadık bir silaha sahiptim.
By reading her dreams, I got access to his plans.
Lillian'ın rüyalarını okuyarak Werner'ın planlarına ulaştım.
Don't think about it anymore, Werner.
Artık bunları düşünmenize gerek yok, bay Werner.
Nobody is chasing you anymore, Werner.
Peşinizde kimse yok, bay Werner.
I thought what would Werner von Basil think of me, if I give in to them so easily.
Onların istediğini yaparsam Werner von Basil hakkımda... -... ne düşünür diye içimden geçirdim.
I think you are joking as usual, Werner.
Sizce bir hata mi ettik? Sanırım benimle dalga geçiyorsun, Werner.
Listen, Werner.
Werner, beni dinleyin.
Also the church needs you unhurt, Werner.
Kilisenin de size bir bütün olarak ihtiyacı var, Werner.
Too long, Werner.
Bu çok fazla, Werner.
You owe werner 20,000 dinar.
Bakalım.
What would you say to 50,000 dinar by this evening?
Werner'e 20,000 Dinar borçlusunuz.
No, no, werner.
Yo, yo, Werner.
They don't care about you anymore, Werner.
Artık sizinle ilgilenmiyorlar, bay Werner.
Werner, please, do me a favor.
Werner, lütfen.
Werner...
Werner...