What'd you expect traducir turco
343 traducción paralela
What'd you expect?
Ne bekliyordun ki?
What do you expect you'd do with him if 1 let you have him?
Farzetki sana verdim onu. Peki, ona ne yapacaksın?
You know what she'd expect.
O'nun bunu bekleyeceğini biliyorum.
What'd you expect to pay?
Siz ne ödüyorsunuz?
What'd you expect to find in a jungle, booze and babes?
Ormanda ne bulmayı bekliyordun ki, alkol ve kadınlar mı?
- What'd you expect?
- Ne bekliyordun?
The rest was what you'd expect.
Gerisini tahmin edersiniz.
It's a big house, rather what you'd expect.
Bu büyük bir ev. Umduğumdan büyük.
I expect you'd like to know what I'm doing here.
Burada ne aradığımı bilmek istersiniz diye düşünüyorum.
I expect he'd like to be buried in the shade. I'll tell you what.
Gölgeye gömülmeyi tercih ederdi sanırım.
Back room was just like what you'd expect of the back of a store.
Arka oda aynı bir dükkân deposu gibiydi.
So he got tired. A writer marries rich widow, what you expect him to write...
Bir yazar zengin bir dulla evlenir, çek dışında ne yazmasını bekleyebilirsin?
For heaven's sake, what'd you expect me to think?
Tanrı aşkına, ne düşünmemi bekliyordun ki?
What'd you expect for nothin'?
Hiçbir şey karşılığında ne elde edebilirsin ki?
Oh, that's just about what I'd expect you to say.
Oh, yaklaşık olarak tam da söylemeni bekleyeceğim bir şey.
Oh, well, what can you expect from people who go out in the noonday sun?
Oh, şey, öğle güneşinde dışarı çıkan insanlardan ne beklenir ki?
What did you expect he'd do in his apartment!
Kendi dairesinde başka nasıl davranmasını bekliyordun?
- What d'you expect?
- Ne bekliyordun ki?
- What'd you expect, a mouse? - In a way.
- Ne bekliyordun, pısırık birini mi?
So what d'you expect us to be?
Nasıl olmamızı bekliyordun?
What's happening is exactly what you'd expect if I made a 50 % graft...
Ve aşılama yaptığımızda olması gereken, tam da beklediğimiz gibi...
If you go out into the world for a time, knowing what we expect of you... ... you will find out if you can expect it of yourself.
Senden ne beklediğimizi bilerek bir süre dış dünyaya çıkarsan onu kendinin de bekleyip bekleyemeyeceğini anlarsın.
What'd you expect me to do?
Ne yapma mı bekliyordun?
I thought that's what you'd look like... but I didn't expect you to be so rude.
Tipinize bakarak öyle düşünmüştüm ama bu kadar kaba olabileceğinizi tahmin etmemiştim.
What'd you expect?
Ne bekliyordun?
Isn't it what you'd expect them to say?
Sen de böyle demelerini beklemiyor muydun?
What'd you expect?
Ne istiyorsun?
What'd you expect, destroyers?
Destroyerlar, Ne bekliyorsunuz?
I know what you'd expect, and I wouldn't agree.
Ne isteyeceğinizi ve benim isteğinize razı olmayacağımı biliyorum.
What'd you expect, shithead?
Ne sandın, dangalak?
What'd you expect, sneakin'up like some cat?
Bir kedi gibi sinsice yaklaşabileceğini mi sanıyordun?
Look, I don't exactly expect thanks for arranging this party... but I'd like to see what you could do for $ 5 a man.
Bakın, bu partiyi düzenledim diye teşekkür beklemiyorum... ama kişi başı 5 dolara ne yapılabilir görmek istiyorum.
What'd you expect, anyway?
Ne bekliyordun ki?
I don't expect you'd understand what I mean.
Söylediğimi anlamanı beklemiyorum.
What d'you expect me to do?
Açma şunu! Ya ne yapsaydım?
- So, what'd you expect to find?
Peki ne bulmayı umuyorsun?
What'd you expect out here, a picnic?
Pikniğe mi geldik sandın?
About what you'd expect.
Ne bekliyordun.
What exactly did you expect I'd be?
Nasıl olmamı bekliyordun ki?
What d'you expect?
Ne bekliyorsun?
What'd you expect?
- Ne umuyordun ki?
Just what you'd expect from a stellar nursery.
Tam da bir yıldız kreşinden bekleyebileceğin bir durum.
But their leader, Finn, he's not what you'd expect.
Ama liderleri, Finn, pek de beklediğin gibi biri değil.
What'd you expect from a pig but a grunt?
Teksas, Dallas'ta, kent merkezinde...
What'd you expect?
What'd beklediğiniz?
I said, "Of course, what'd you expect?"
"Elbette, ne bekliyordun?" dedim.
Well of course, that's exactly what you'd expect, isn't it?
Elbette ki bu tam da beklediğiniz bir şey değil mi?
Nothing's strange about that, that's just what you'd expect.
Tuhaf hiçbir şey yok, sadece olması gereken bu.
What'd you expect?
Ne bekliyordunuz?
- Very much what you'd expect.
- Tahmin edebileceğin şeyleri.
- Not what you'd expect.
- Bekleyebileceğin gibi biri değil.
what'd you do 558
what'd you say 501
what'd you get me 18
what'd you have in mind 66
what'd you say to me 28
what'd you say your name was 25
what'd you have 21
what'd you get 128
what'd you hear 33
what'd you talk about 19
what'd you say 501
what'd you get me 18
what'd you have in mind 66
what'd you say to me 28
what'd you say your name was 25
what'd you have 21
what'd you get 128
what'd you hear 33
what'd you talk about 19