What'd you say traducir turco
2,793 traducción paralela
What'd you say your name was?
- Adım ne demiştin?
Or instead of just watching life, what do you say we go out and live life at the shamrock?
Hayatı televizyondan izlemek yerine dışarı çıkıp Yonca'da hayatı yaşamaya ne dersiniz?
You're eyes aren't blood shot, so I know you're not the partying type and I'd say you've been up for what 20 hours?
Gözleriniz kanlı değil, bu yüzden parti tipi olmadığınızı biliyorum ve bir nedenden ötürü 20 saattir uykusuz olduğunuzu söyleyebilirim?
Mr. Bannister, we'd like to hear what you have to say, but we're late for our next appointment.
Bay Bannister, söyleyeceklerinizi dinlemekten memnun oluruz ancak bir sonraki işimize geç kalıyoruz.
B-but what'd you say to her?
Peki ona ne söyledin?
Now say what you will about our country, but we do not deport our celebrities.
Şimdi ülkemiz için istediğini söyle, ama ünlüleri sınır dışı etmeyiz.
- Well, then what'd you say?
- Peki sen ne söyledin?
- What'd you say?
- Ne dedin sen?
I should've known what you'd say.
Böyle diyeceğinizi tahmin etmeliydim.
Your psych assessment - you went right after me - what'd he say?
Test olduğun sırada. Hemen benden sonra girdin ya! Ne dedi?
What would you say if I told you I'd seen him do things that I can't explain?
Onun açıklamayacağım şeyler yaptığını görmüşlüğüm var deseydim ne derdin?
What'd you say?
Ne dedin?
I don't know what else you'd like me to say.
Bana daha kim bilir neler söylenebilir.
Yeah. I'd love to hear what you gotta say now.
Evet, şimdi diyeceklerini dinlemeyi çok isterdim.
What would you say if I'd killed someone?
Size birini öldürdüğümü söylesem?
I'd do it for you here but, uh, what would you say this room is?
Burada da yaparim ama bu oda ne kadar vardir?
What'd you say?
Ne dedin sen?
What'd you just say?
Az önce ne söyledin?
What'd he say to you in there?
Az önce sana ne dedi?
What'd you just say?
- Ne dedin?
I just figured we'd get back to the basics... you know, just a couple of hombres hanging out, you know, and what we say in the cage stays in the cage.
Ben sadece özüme dönmeyi anlıyorum bilirsin işte, takılan birkaç tane adam kafesin içinde kalırlar ve kafesin içindeyiz derler.
- What'd he say to you'?
- Ne dedi?
What'd you say'? !
Ne dedin?
Did they say what they'd do if you went in there with backup?
Yalnız gitmezsek ne yapacaklarını söylediler mi?
Luis, what'd you say those cookies were called again?
Luis, o kurabiyelerin adı ne demiştin?
What'd you say?
- Ne dedin?
Look, Kirsten, look, I don't know what you want me to say to you, but you've done nothing but lie to me from the moment you met me.
Bak, Kirsten, Bak, sana ne söylememi istediğini bilmiyorum ama Benimle tanıştığından bu yana bana yalan söylemek dışında hiçbir şey yapmadın.
Although, that is what you'd say if you were a double agent.
Gerçi çifte ajan olsaydın muhtemelen öyle derdin.
Meredith, what'd you say to Janet?
Meredith, Janet'a ne söyledin?
What d'you say?
Ne dersin?
Well, I wanted to say it in a way that'd make you feel good so that if I tell you what I don't like you'll still feel good.
Seni iyi hissettirecek bir şekilde söyleyeyim istedim böylece sevmediğimi söylesem de kendini iyi hissederdin.
Hey, what'd you just say?
Ne dedin az önce?
Wait, what'd I say? - You're good, you're good.
- Doğru, doğru söyledin.
That's what the website said you'd say.
İnternet sitesi bunu söyleyeceğini söylemişti.
Yeah, well, what makes you think that I'd believe anything that you had to say?
İyi de, söyleyeceğin herhangi bir şeye inanacağımı düşündüren nedir?
- What'd you say?
- Ne yanıt verdiniz peki?
You know, I'd- - the truth is I don't really know what to say about it because I'm not keeping it, so it's just kind of easier not to think about it.
Aslında bakarsan nasıl denir bilmiyorum çünkü bu bebeği istemiyorum o yüzden düşünmemek daha kolay.
- What'd you just say to me?
- Bana az önce ne dedin?
If-if Brody had really been turned, as you say, you know what he'd more likely be doing by now?
Dediğin gibi eğer Brody saf değiştirdiyse şu anda bir şeyler yapması gerekmez miydi?
That way you say anything about what you see I strip your badge and throw you in jail.
Kafam rahat olsun diye. Böylece, eğer gördüklerinden dışarı bahsedersen rozetini alır seni hapse atarım.
Other than the cups, what more did you say was broken?
Kupa dışında başka neler kırıldı dedin?
But I'm glad that's your call, because that's what I was hoping you'd say.
Ama ben senin çağrından memnunum. Çünkü ben size söylemek istiyorumu umuyordum.
Let me ask you... what's science have to say about the chances of a woman who can't change her own tire becoming the next D.A.? Excellent.
Bilime göre kendi lastiğini değiştiremeyen bir kadının, bölge başsavcısı olma şansı ne kadar?
What'd you expect me to say?
Ne dememi bekliyorsunuz benden?
What'd you say?
Ne söylüyorsun?
Let me ask you - - what's science have to say about the chances of a woman who can't change her own tire becoming the next D.A.?
Bilim kendi tekerini değiştiremeyen,... bir kadının gelecek D.A olma şansı, hakkında ne diyor?
What'd you say?
Sen ne dedin?
You'd think I would have practiced what to say next.
simdi sana ne söyleyecegime dair çalismis oldugumu düsünüyorsundur.
What'd you say?
Ne dediniz?
I'm not under duress, I'm - - Well, that's exactly what you'd say if you were under duress, so - - Malory!
Tutuklu değilim ben... İşte bu tam da tutukluyken söyleyeceğin bir şey. Malory!
! What'd you say about a back-up radio?
Yedek radyo hakkında ne demiştin?
what'd you say to me 28
what'd you say your name was 25
what'd you say to her 21
what'd you say to him 22
what'd you do 558
what'd you expect 72
what'd you get me 18
what'd you have in mind 66
what'd you have 21
what'd you get 128
what'd you say your name was 25
what'd you say to her 21
what'd you say to him 22
what'd you do 558
what'd you expect 72
what'd you get me 18
what'd you have in mind 66
what'd you have 21
what'd you get 128