What's going to happen to us traducir turco
84 traducción paralela
What's going to happen to us?
Bize ne olacak?
Against the nearest wall, that's what's going to happen happen to all of us.
En yakın duvara karşı, hepimizin başına gelecek olan bu.
We should have been talking about ourselves all this time, what's going to happen to us.
Bizden konuşuyor olmalıydık, bize ne olacağından.
I don't know what's going to happen to us, Oliver.
Bize ne olacak bilmiyorum Oliver.
What's going to happen to us tomorrow?
Yarın bize ne olacak?
What's going to happen to us?
Bize ne yapacaklar?
What's going to happen to us?
Bizim sonumuz ne olacak?
Davy, what's going to happen to us?
Davy, bize ne olacak?
- What's going to happen to us?
- Bize ne olacak?
- Well, what's going to happen to us?
- Peki, ne olacak? Eğer tedavi olmazsak öleceğiz - Eğer...
What's going to happen to us
Bize ne olacak?
What's going to happen to us?
Bize ne yapacağız?
Oh, what's going to happen to us?
Oh, bize ne yapıyorlar?
I don't know what's going to happen... to any of us.
Bizim başımıza neler gelecek bilmiyorum.
What's going to happen to us if you don't get what you want?
Eğer istediğinizi alamazsanız bize ne olacak?
What's going to happen to us, Momo?
Ne olacak bize Momo?
He's sure to know something that will help us out of this state of never knowing what's going to happen.
Kesin ne yapacağını bilememe durumundan bizi kurtarmak için aklında bir fikir vardır.
What's going to happen to us?
Bize ne olacak peki?
I know it's kind of a weird time, but I was just wondering, what is going to happen to us on Monday, when we're all together again?
Pazartesi hepimiz yeniden buradayken ne olacak?
"What are you doing here? What's going to happen with us?"
" Abe, burada ne işin var?
What's going to happen to us?
Ne oluyor bize?
To show us what's going to happen.
Ne olacağını göstermek için.
A powerful model, with parts that move relative to one another, a model capable of running on into the future and making accurate predictions of what's going to happen to us and our world.
Parçaları bir diğerine göre göreceli olarak hareket eden bir model geleceğe ilerleyen, bize ve dünyamıza ne olacağı konusunda doğru tahminler yapabilen bir model.
What we should be thinking about here... is what is going to happen... to the spirit of this little boy... if he's... taken away from us.
Burada düşünmemiz gereken, bizden alınırsa bu küçük çocuğun ruhuna ne olacağı.
If I could travel into the future just before the destruction of DS9, I could find out what's going to happen, then return to the present in time for us to prevent it from happening.
Eğer geleceğe, DS 9'un yok olmasından hemen öncesine gidebilirsem neler olacağını öğrenebilir,... sonrada bunun olmasını engellemek için şimdiki zamana geri dönebilirim.
Who knows what's going to happen when that ring hits us?
Bu halka bize çarptığında, ne olacağını biliyordur.
What's going to happen to us?
Bize ne oldu?
What's going to happen when they don't need us any more?
Bize ihtiyaçları kalmadığı zaman ne olacak?
Whatever you say, Officer, but I want you to know, if anybody tries to stop us from crossing that bridge tomorrow, I cannot be held responsible for what's going to happen to these people.
Siz ne derseniz deyin memur, ama bilmenizi istiyorum ki yarın bizi köprüyü geçerken birisi durdurmaya çalışırsa bu insanlara olacaklardan ben sorumlu değilim.
That's what's going to happen to all of us.
Hepimize olacak olan.
Is he also obsessed, tortured... going from one sleepless night to the next... wondering what's gonna happen between us?
İkimizin arasında sonradan olacakları merak etmekten takıntılı, işkence dolu uykusuz bir gece mi yaşıyor?
What's going to happen here in the next few days, neither of us can change.
Birkaç gün sonra burada olacakları, hiçbirimiz değiştiremez.
I'm the one who got us into this, and I'm as responsible for what's going to happen as anyone.
Buraya bizi getiren benim ve ben, herhangi birine olacak şeyler için sorumluyum.
I'd really hate for what's going on between you and Grandpa to happen to us.
Dedemle aranızda olan şeylerin ikimiz arasında da olmasından gerçekten nefret ediyorum.
– What's going to happen to us?
- Biz ne olacağız?
What's going to happen to us?
Şimdi ne olacak bize?
I know exactly what's going to happen to us tomorrow.
Yarın bize neler olacağını tam olarak biliyorum.
What's going to happen to us, Dwight?
Biz ne olacağız, Dwight?
Then tell us what's going to happen to you in the next 2 minutes!
Öyleyse 2 dakika sonra ne olacağını bize söylesene!
I wonder what's going to happen to us...
Acaba bize ne olacak...
What's really fun for us is to try to figure out whether this is actually what's going to happen, to paint a science fiction scenario of what might happen and to think what might happen to us.
Bizim için esas eğlenceli olan bunların gerçekten olup olmayacağını anlamaya çalışmak neyin gerçekleşebileceğine, bize neler olabileceğine dair bir bilim-kurgu senaryosu yazmaktır.
What's going to happen to us now?
Bize şimdi ne olacak?
And we just happen to be the fucking turds... going through the asshole. And all the dingleberries are just surrounding us, trying to kill us. That's what I think about Iraq.
Ve biz orada dibimize kadar düzülüyoruz, ve pislikler çevremizi kuşatıyorlar, bizi öldürmeye çalışıyorlar
Tell us, what's going to happen?
Neler olacağını söyle bize.
What's going to happen to us?
Bize ne olabilir ki?
What's going to happen to us, daddy?
Bize ne olacak, baba?
What's going to happen, Major you're going to stand up and walk out that door with us.
Şöyle olacak, Binbaşı kalkacaksın ve bizimle şu kapıdan çıkıp yürüyeceksin.
Do you know what's going to happen to us?
Bize ne olacağını biliyor musun?
Only by seeing what time usually renders invisible to us can we understand what's really going on, and it's got something to do with what's about to happen here.
Zamanın bizlere görünmez olan şeyleri betimlemesini, sadece bakarak neler olup bittiğini anlayabilir miyiz? Burada ne olduğunu anlamak için bir şey yapmamız gerekiyor.
I just... I don't know what's going to happen to us.
Bize ne olacağını bilmiyorum.
what's going to happen to us?
Bize neler olabileceğini?