What's your answer traducir turco
148 traducción paralela
- What's your answer now, Bob?
- Cevabın nedir Bob?
Well, Major, what's your answer?
Evet Binbaşı. Cevabın nedir?
- Well, and what's your answer?
- Ne cevap verirsiniz?
Well, whether it is or isn't, what's your answer?
Her ne olursa olsun cevabın ne?
So... what's your answer?
E... Cevabın nedir?
Okay, but what's your answer?
Tamam ama cevabın ne olacak?
Now, what's the point your being a nun... if we're all alone? Answer me that.
Sadece biz varsak, rahibe olmanın ne anlamı var?
Uh, what's your answer, Miss Clara?
Cevabınız nedir, Bayan Clara?
You parrot back the right answer, but what did you write in your letter?
Doğru cevabı ezberden okuyorsun da neden mektubuna aynısını yazmıyorsun?
If anyone asks what you're fighting for... there's your answer.
Bir gün ne için savaştığınızı soran olursa işte cevabı.
I know exactly what's going through your mind, and the answer is no.
Aklından geçenleri iyi biliyorum ve yanıtım hayır.
- What's your answer?
- Cevabın nedir?
Well, my lords, what's your answer?
Evet lordlarım, cevabınız nedir?
What ´ s your answer?
Sence çözüm ne?
What's your answer?
Cevabın nedir?
Well, what's your answer?
Evet, cevabın ne?
What's your answer?
Buna cevabınız nedir, ha?
What's your answer, mule skinner?
Cevabn nedir, katr yüzücü?
What's your answer going to be, Pop?
Cevabın ne olacak, baba?
What's your answer?
Cevabın ne?
It's just that your answer is so exactly what it should be, if you are what you say you are.
Hayır. Doktor, yapabileceğim bir şey var mı? Muhteşem ilaçlarım var.
Speak, daughter, what's your answer?
Konuş kızım. Cevabın ne?
Answer me, what's your profession?
Cevap ver, mesleğin ne?
♪ Take out your headset Plug it in ♪ ♪ What's your answer, chu-u-um ♪
Evet ne karar verdiniz?
♪ What's your answer, chu-u-um ♪
# Evet ne karar verdiniz?
I know what your answer's gonna be to this.
Buna cevabının ne olacağını biliyorum.
Well, Alice, what's your answer?
Pekâlâ Alice, cevabın nedir?
A person brave enough to answer President Kennedy's call to... "ask not what your country can do for you, but what you can do for your country."
Başbakan Kennedy'nin çağrısına "Ülkenizin sizler için ne yapacağını sormayın ben ülkem için ne yapabilirim diye sorun" cevabını verecek kadar cesur birisin.
What's your answer, Vincent?
Cevabın nedir, Vincent?
So, what's your answer?
Pekala, cevabın nedir?
So what's your answer?
Cevabın ne yani?
- I know the answer. - What's your name?
- ben cevap verebilir miyim?
What, that's your answer?
Peki, cevabın bu mu?
I don't know why you're 160 miles out of your territory lookin'at me like I was birdshit on a new car, but I'll tell you this : I won't answer any questions until you tell me what's goin'on.
Neden bölgenden 160 mil uzağa gelip bana yeni arabandaki kuş pisliği gibi baktığını bilmiyorum ama neler olduğunu söylemediğiniz sürece hiçbir soruya cevap vermeyeceğim.
- Well, you don't have to give me your answer, straight away, but, um, you know what's on my mind.
Bana cevabını hemen vermen gerekmez. Ama, şey Aklımda ne olduğunu biliyorsun.
Now, what you are... that's a question I can answer, at least in your case.
Ne olduğun sorusunun cevabını verebilirim. En azından senin için.
What's your answer, Q?
Cevabın nedir, Q?
So, what's your answer?
- Öyleyse cevabın ne?
- So, what's your answer?
- Pekâlâ, cevabın nedir?
So, what's your answer, Big Shot?
Evet, cevabın ne şampiyon?
What's your answer?
Hayır!
What, that's your answer?
Ne? Çözümün bu mu?
I've been doing this a lot of years and I know what's on most of your minds, and I know what's on most of your minds, so let me answer the inevitable freshman questions, so let me answer the inevitable freshman questions,
Bunu yıllardır yapıyorum ve bir çoğunuzun kafasından neler geçtiğini biliyorum. Bu nedenle birinci sınıf öğrencilerinin malum birkaç sorusuna cevap vereyim.
So, what's your answer?
Pekala, cevabınız ne?
Don't thank me. You haven't given me your answer yet and I think what you're doing is wrong.
Teşekür etme, hala soruma cevap vermedin ve neyi yanılış yaptığınızı düşünüyorum.
What's your answer?
Senin cevabın ne?
You answer my question, or I'll personally see to it that you spend the next millennium... chained to a clamp wall wondering just what it is... that's been winding its way up through your bowels for the last 750 years.
Ya soruma cevap verirsin ya da gelecek milenyumu, nemli bir duvara zincirlenmiş şekilde son 750 yıldır bağırsaklarından yukarı doğru çıkan şeyin ne olduğunu merak ederek geçirmeni sağlarım.
- What's your answer?
- Cevabın ne?
So what's your answer?
Cevabım mı?
Roz, since you misunderstood the theme, I'll tell you what, why don't you answer this question as your true hero, whomever that may be.
Roz, temayı yanlış anladığından beri... aslında neden bu soruyu her kim olursa olsun, gerçek kahramanın olarak cevaplamıyorsun.
- What's your answer?
Yanıtın nedir?
what's your name 4643
what's your address 58
what's your first name 42
what's your favorite color 36
what's yours 331
what's your number 52
what's your problem 848
what's your angle 45
what's your last name 61
what's your point 480
what's your address 58
what's your first name 42
what's your favorite color 36
what's yours 331
what's your number 52
what's your problem 848
what's your angle 45
what's your last name 61
what's your point 480