What do you have for us traducir turco
95 traducción paralela
What do you have for us now, Boiler?
Eee, elinde bizim için bir şey var mı Boiler?
What do you have for us tonight?
Bu akşam bize ne hazırladın?
What do you have for us?
Bizim için ne hazırladın?
Swannie, what do you have for us?
Swannie, Neyin var bizim icin?
Killick there! What do you have for us tonight?
Bu akşam bizim için ne yaptın?
Chuck, what do you have for us?
Sen bizim için ne hazırladın Chuck?
O'Conner : So Jack, what do you have for us?
Evet Jack, neler buldun?
What do you have for us today, Burt?
Bugün bize ne yaptın Burt?
What do you have for us, Harry?
Bizim için neyin var Harry?
What do you have for us, Special Agent Wells?
Ne buldunuz Özel Ajan Wells?
Hi. What do you have for us?
Bize ne anlatacaksın?
What do you have for us?
Bizim için neyin var?
Noel, what do you have for us?
- Noel? Bizim için neyin var?
Carey, what do you have for us?
Carey, bizim için neyin var?
So what do you have for us?
Pekâlâ, bize ne getirdin?
What do you mean? They want us to believe that they found the document and therefore have no further use for Grayson.
Belgeyi bulduklarına ve Grayson'a daha fazla ihtiyaçları kalmadığına inanamamızı istiyorlar.
Not only for the job you're going to do and in compensation for what you believe you have suffered but also because you are helping us.
Sadece yapacağın iş için ve çektiğine inandığın acılara tazminat olarak değil aynı zamanda bize de yardım ettiğin için.
I can answer here for what you have said, that you do not deceive us and all you say clearly tells me that you are my brother.
Neler diyorsunuz! Sözlerinizin yalan olmadığına ben şahidim. Anlattıklarınız açıkça ortaya koyuyor ki siz benim ağabeyimsiniz.
You're thinking again about what to do for us to have loads of money.
Yine yığınla para kazanmak için ne yapmamız gerektiği hakkında düşünüyorsun.
We were about to ask you. What a pretty lady, how much do we have to pay for her to keep us company?
Yanınızdaki bayan... ne kadar da güzelmiş geceliğine ne kadar istersin?
What new trick do you have for us now, Bob?
Bize gösterebileceğin başka ne numara var, Bob?
If you are correct, they have already told us what to do, and are waiting for us to do it.
Eğer haklıysanız, bize ne yapılması gerektiğini zaten söylemiş,... ve bizim onu yapmamızı bekliyorlardır.
Hard to believe I'm saying this, DRUGS have done good things for us. "What do you mean Bill?" Well if you don't believe drugs have done good things for us, do me a favour then.
... haplar bizi güzel etkiler. Bunu söylüyor olduğuma inanmak güç : haplar bizi güzel yapar. - "Ne demek istiyorsun Bill?"
Drugs have done good things for us, if you don't believe they have, do me a favour take all your albums, tapes and CDs and burn'em'cause you know what...?
Uyuşturucular bize iyi şeyler yapar. Eğer buna inanmıyorsanız, bana bir iyilik yapın : Tüm albüm, kaset ve CD'lerinizi yakın.
There's no right or wrong in choosing to remain a mutant. You have taught us to value our powers, Professor, not for their own sake, but for what they can do for others.
Bize güçlerimizin değerini öğrettin, Profesör kendimiz için değil, başkalarının iyiliği için.
So, you do this for us, what do we have to do for you?
Sen bizim için bunu yapıyorsun, biz senin için ne yapmak zorundayız?
If I've done anything to make you think that what we have between us is nothing new for me is just some routine then I do apologize.
Eğer davranışlarımda, ikimiz arasında yeni hiç bir şey yokmuş, bir alışkanlıkmış izlenimini veren bir şey yaptıysam affet beni.
With your salary, plus what I take in with the photography... in four years we should have enough for you to quit... and do nothing but compose music and become famous and make us rich.
Senin aylığın, üstüne benim fotoğrafçılıktan kazandıklarımı ekle, dört yıla kalmaz ayrılmana yetecek paramız olur ve sen de yalnızca bestelerinle uğraşır, ünlü olur bizi zengin edersin.
You do what you want when you want, and you expect me and Rachel to be there for you when you have time for us.
Sen ne istersen o zaman yapıyorsun, ve Rachel ile benden vaktin olunca seninle olmamızı istiyorsun.
Oh, my God, do you remember what a big controversy it was... for us to have our picture taken together?
Tanrım, fotoğrafımızı birlikte çektirmemiz ne kadar... olay yaratmıştı hatırlıyor musun?
So, what's up? You have a friend for Silent Bob, or are you gonna do us both?
Sessiz Bob içinde bir arkadaşın var mı, yoksa ikimizi birden mi idare edeceksin?
On one hand, what do we have? We have a little harmless dancing... that gets us to Savannah where l have $ 25,000 waiting tor me, and you have what, 130 ot your closest family and friends waiting for you.
Bir tarafta, bizi Savannah'ya götürüp, beni 25,000 Dolara kavuşturacak zararsız bir dans var.
You guys have gotta put aside your issues and do what's best for us, OK?
İkinizin de sorunları unutup, bizim için en iyisini yapmanız gerek.
You know what you have to do for us to be together.
Birlikte olmamız için ne yapman gerektiğini biliyorsun.
What secrets do you have for us?
Bizim için ne gibi sırların var?
What other ghost stories do you have for us?
Bizim için başka ne tür hayalet hikayelerin var?
What other errands do you have us running for the DA? !
Baş Savcılık için bizi başka ne tür getir götür işlerine koşturuyorsun?
You have to play what's missing, help me finish it... do it for yourself... this music belongs to us, Eliseo... help yourself...
Kayıp olanı çalmalısın, bitirmeme yardım et... kendin yap... bu müzik bize ait Eliseo... kendine yardım et...
If you think you have no other choice, I'll do what's best for us.
Başka çaren olmadığını düşünüyorsan, bizim için en iyisini yaparım.
Just do what you have to do... and get us out of here, for God's sake... before it's too late!
Bak, ne yapman gerekiyorsa onu yap ve çok geç olmadan Tanrı aşkına bizi buradan çıkar.
And if you do then for the first one that you light we'll have your brother pay us a little visit from his hospital bed do you know what this is?
Hatta ona dokunamayacaksın.. Eğer yaparsan.. .. ilk yaktığın sigaradan itibaren..
What secrets do you have for us?
Bizim için ne gibi sırlarınız var?
Now all you have to do is pick yourself out a wife and tell us what you want for a wedding present.
Bundan sonra yapman gereken, kendine bir eş seçmek ve bize nikah hediyesi olarak ne istediğini söylemek.
What have you got... for us to do?
Bizim için yapacak neyin var?
I don't know what in life or just everything that has kept us and made it impossible for us to be together, but I do know in my heart... you're the one.You always have been.
Hayatımızda bizi bir araya gelmekten ne alıkoydu bilmiyorum ama en içten duygularımla biliyorum ki sen hayatımın aşkısın. Her zaman da öyle oldun.
As you seem to have everything worked out, what do you need us for?
Sen herşeyi halletmişsin gibi gözüküyorken bize niçin ihtiyacın var ki?
You're not telling us everything. If Jones is looking for Bell, then what does an energy cell and a truck coming from nowhere have to do with it?
Eğer Jones Bell'i arıyorsa o halde bir enerji hücresi ve nereden geldiği belli olmayan bir kamyonla mı bunu yapacak?
So, what do you have planned for us today?
Bugün, bizim için ne plânladın?
Why now? What exactly do you have planned for us?
Bizim için tam olarak ne planlıyorsunuz?
What entertainment do you have planned for us this evening?
Bu gece bizim için ne tür bir eğlence planladınız?
Nelson, what good stuff do you have for us?
Nelson, bizim için elinde güzel ne var?