What do you think i mean traducir turco
318 traducción paralela
What do you think I mean?
Ne demek istediğimi sandın?
Her $ 60,000, that's what I mean, what do you think I meant?
Onun 60.000'ini. Ne kastettiğimi sanıyorsun?
- What do you think I mean?
- Ne kastediyorum sanıyorsun?
What do you think I mean?
Sen ne söylediğimi sandın?
What do you think I mean?
Siz ne demek olduğunu sanmıştınız?
- What do you think I mean?
- Sence ne demek olabilir? Öldünüz işte.
What do you think I mean?
Ne demek istediğimi sanıyorsun?
' 'What do you think I mean by "passive aggressive"?
Pasif-agresif terimleri sana ne ifade ediyor, Charles?
What do you think I mean? Bald.
Ne demek olabilir?
What do you think I mean?
Ne demek istediğimi sanıyorsunuz?
What do you think I mean by What do you think I mean?
"Ne demek istediğimi sanıyorsunuz?" derken ne demek istediğimi sanıyorsunuz?
Do you still think that I don't mean what I say?
Hala söylediklerimin ciddi olmadığını mı düşünüyorsun?
I do not know what to think. What do you mean?
Bununla ne demek istediğini sorabilir miyim?
What do you mean do I think so? Listen.
Ne demek öyle mi düşünüyormuşum?
I mean, what do you think of it?
Nasıl olmuşum?
I'm sorry, but there are five of you already, and I much prefer working as a single, if you know what I mean, and I think you do.
Üzgünüm, ama zaten beş kişisiniz. Ve yalnız çalışmayı tercih ederim, eğer anladıysanız. Ve sanırım anladınız.
Just between us, Mussolini, as a man, I mean... what do you think of him?
Sadece aramızda, Mussolini hakkında ne düşünüyorsunuz?
How do you think I felt? I don't know what you mean.
Ya ben ne haldeydim?
I mean what do you think, Lady Dean, about my most prized possession?
Benim en değerli şeyim hakkında ne düşünüyorsunuz Leydi Dean?
Do you mean what I think...
Düşündüğüm şeyi mi kastediyorsun...
Well, I mean, I mean, from a practical point of view, what do you think, how could they limit this crowd?
Şey, demek istediğim, kısaca toparlamak gerekirse, Sence bu kalabalığın miktarını nasıl denetleyecekler?
- I mean what sort of place do you think this is, a massage parlor?
- Burayı ne tür... bir yer sanıyorsun, masaj salonu mu?
Really, Claude, I mean, as an art director what do you think?
Gerçekten, Claude, bir sanat yönetmeni olarak ne düşünüyorsun?
What do you mean, where am I? Where do you think I am?
Ne demek "Neredesin?" Nerede olduğumu sanıyorsun ki?
I mean, what do you think?
Sen ne düşünüyorsun?
I need some time to think. - What do you mean, to think.
- Düşünmeye ihtiyacım var.
I mean, do you want to know what I think?
Yani ne düşündüğümü bilmek istiyor musun?
I think we can move on. What do you mean?
Artık yolumuza devam edebiliriz.
What I mean is, if you were to get back together with Tommy... do you think things would be better?
Demek istediğim, Tommy'ye geri dönersen her şeyin daha iyi olacağına inanıyor musun?
I mean, what do you think makes me come?
- Boşalmamı sağlayan şey ne sence?
- What do you mean? - So he won't trod upon it. I think it's symptomatic of taking on more than you can, er... er... handle.
Bence bu halledebileceğinden daha fazlasını... üstlenmenin bir belirtisi.
I mean, come on, what do you think this is?
Yani hadi ama sence bu neydi?
I don't know what people mean when they say that they're in love, but... but I do know that I don't think you're the bad guy you think you are.
Birine âşık olmak ne nasıl bir şey bilmiyorum. Ama şunu biliyorum ki senden hoşlanıyorum ve sen düşündüğün gibi kötü biri değilsin.
I mean, what do you think I'm gonna do with him?
Onunla ne yapacağımı sanıyorsun?
I mean, what do you think I am, for God's sake?
Beni ne sandın sen Allah aşkına?
What do you mean what I think he's doing?
Yaptığını düşündüğüm şey nedir mi demek istiyorsun?
- I mean... what do you think the Greeks'd think of this rather sombre attire?
- Yani... Sence Yunanlar bu epeyi donuk kıyafet hakkında ne düşünürdü?
- Do you mean what I think you mean?
- Doğru şeyi mi anlıyorum?
- What do you mean? - I mean, do you think.
- Nasıl yani?
I mean, what do you think?
Yani ne diyorsun?
I mean, Jesus Christ, man. What do you expect people to think?
İnsanların ne düşünmesini bekliyorsun?
- I think you do know what I mean.
- Anladığını sanıyorum.
What I mean is, do you think she'd go behind your back?
Demek istediğim, sizce sizin arkanızdan gelir mi?
I mean, just think what you could do with all that money.
O kadar çok parayla neler yapabileceğini bir düşün.
I mean, like, what do you think?
Yani..
What do you think I mean?
- Sence ne demek istiyorum?
I mean, what do you think of that?
Bu konuda ne düşünüyorsun?
Oh, you mean what... what... what do I think?
Yani... - Ne mi düşünüyorum? - Evet.
- What do you mean, I think?
- Ne demek sen düşün?
What do you think I want, you mean, old bastard?
Ne istediğimi sanıyorsun seni yaşlı pislik?
What do you mean. What do I think you mean?
"Ne demek istediğinizi sanıyorum" derken ne demek istiyorsunuz?