What do you think of it traducir turco
382 traducción paralela
What do you think of it?
Sen ne diyorsun buna?
What do you think of it?
Ne düşünüyorsun?
What do you think of it?
NasıI buldun?
What do you think of it?
Nasıl buldun?
What do you think of it? "
Bunun hakkında ne yapmayı düşünüyorsun? "
What do you think of it, Mr. Turner?
Buna ne dersiniz Bay Turner?
Well, what do you think of it?
Ne yapmayı düşünüyorsun?
Well, Sergeant, what do you think of it?
Ee, Çavuş, ne düşünüyorsunuz?
- What do you think of it?
- Ne diyorsun?
What do you think of it?
Ne diyorsunuz?
- Now what do you think of it?
- Buna ne dersiniz?
What do you think of it, ma'am?
Siz ne dersiniz, bayan?
I mean, what do you think of it?
Nasıl olmuşum?
But you, elder brother... what do you think of it?
Ama onun hakkında ne düşünüyorsunuz?
- What do you think of it?
- Kale hakkında ne düşünüyorsun
Well, what do you think of it?
onun hakkında ne düşünüyorsun?
What do you think of it?
Siz ne düşünüyorsunuz bunun için?
Well, what do you think of it?
Bunun hakkında ne düşünüyorsun?
What do you think of it?
Evet, ne düşünüyorsun?
Well, what do you think of it?
Şey, ne düşünüyrosun?
- Yes. What do you think of it?
Nasıl buldunuz?
Well, what do you think of it, Ilunga?
Ne dersin, llunga?
- Well, what do you think of it?
- Ee, Ne düşünüyorsunuz?
Well, what do you think of it?
Evet, ne düşünüyorsun?
- What do you think of it?
- Ee ne düşünüyorsun?
What do you think of it?
Buna ne dersin?
What do you think of it?
Buna sen ne diyorsun?
- What do you think of it?
- Siz ne düşünüyorsunuz?
What do you think of it?
Siz ne dersiniz?
Dr. Willet, what do you think of it?
Dr. Willet, ne düşünüyorsunuz?
- What do you think of it?
- Ne düşünüyorsun?
Well, Mother, what do you think of it now?
Evet, anne, şimdi ne düşünüyorsun?
Well, what do you think of it, huh?
Evet? Ne düşünüyorsun?
Well, what do you think of it, Mr. Lucky Jackson?
Ne düşünüyorsun, Bay Lucky Jackson?
What do you think of it?
Buna ne diyorsunuz?
And what do you think will happen when the rest of your creditors hear about it and come down on Armand Duval for your debts?
Ya diğer borçluların bunu duyup borçların için Armand Duval'ın kapısını çalınca ne olacak?
What kind of man do you think it is?
Sizce gerçekte nasıl biri?
It frightens me to think of what I'd like to do to you.
Sana yapmak istediğim şey beni korkutuyor.
- What do you think of it?
Buna ne diyorsun?
And when i think how fond gladys is of you... what has gladys to do with it?
Ve Galdys'in sana duyduğu hayranlığı düşündükçe... Gladys ne yapacak? Umarım hiçbir şey.
What do you think of this saké? It's a new brand.
Bu sake için ne düşünüyorsun?
Well, now that you have had an opportunity to examine it closely... what do you think of our Atlantic wall?
- Mareşalim. Evet, Atlantik duvarını enine boyuna inceledin, gördün. Sence şansımız nedir?
You don't have to convince me of anything. You don't care what I think as long as I don't do anything about it.
Bu konuda hiç bir şey yapmadığım sürece ne düşündüğüme de kulak asma.
Well, Colonel, what do you think of it?
Ne düşünüyorsunuz, Albay?
Mr. Bolton, tell us something of what it is that you're trying to do... that is, if you think that we're capable of understanding.
Bay Bolton, eğer anlayabilecek kapasitede olduğumuzu düşünüyorsanız bize yapmak istediklerinizden bahsedin.
I do not think it possible to remake this world from the basement of a little police station. It doesn't matter what you believe.
Küçük bir polis karakolunun bodrumundan bu dünyayı yeniden yapmanın mümkün olduğunu sanmıyorum.
I'd forgotten how fine it feels to do what you think is right regardless of the consequences.
Sonuçları ne olursa olsun, doğru olduğuna inandığın şeyi yapmanın verdiği üstün duygunun ne olduğunu unutmuştum.
- What do you think it's made of?
- Neyden yapıldığını düşünüyorsun?
- What do you think of our school? - I rather like it.
- Okulumuz hakkında ne düşünüyorsunuz?
You don't like what you do, but you think something good will come out of it.
İşinizi sevmiyorsunuz, ama sonu hayırlı olacak diye yapıyorsunuz.
I'm sorry, but... do you think you'd ever get another good night's sleep wondering what might have been at the end of it all?
Affedersin, ama... her şeyin sonunda ne gibi bir şey olduğunu.. merak ederek iyi bir uyku çektiğini düşünüyor musun?