What else could it be traducir turco
241 traducción paralela
What else could it be?
Başka ne olabilir ki?
What else could it be?
Başka ne olabilir?
- What else could it be?
- Başka ne olabilir ki?
If it's not the work of spells, what else could it be?
Eğer bu büyü değilse, ne olabilir?
If it's not spells, what else could it be?
Bu büyü değilse, ne?
I'm not sure it is a nosebleed. Well, what else could it be?
- Bunun burun kanama olduğundan emin değilim.
Well, now what else could it be, huh?
Peki ama başka ne olabilir?
What else could it be?
Başka ne olabilirdi ki?
- Coach, what else could it be?
- Başka ne olabilir Koç? - Gaz.
- What else could it be?
- Başka ne olabilir?
What else could it be?
- Başka ne olabilir?
What else could it be?
Elbette. Baþka ne olabilir ki?
I mean, what else could it be except that she's- - she's not around any more, and- - and it's astonishing, isn't it... how, how, how, how much, you know, she's- -
Yani o ortalarda olmayınca ne olabilirdi ki zaten? Hayatımı nasıl etkiliyormuş, şaşırtıcı değil mi?
what else could it be, sifu?
Ne olabilir, Sifu?
We lost the original sample in the fire. What else could it be?
Orjinal örneği yangında kaybettik.
What else could it be?
Ya ne olmalı?
If it isn't a trick, then what else could it be?
Bu numara değil de nedir?
Yes, what else could it be?
Başka ne olabilir ki?
But what else could it be?
Ama başka ne olabilir ki?
- Flashy thing like that? - What else could it be?
- Onun gibi parıltılı birşey başka ne olabilir ki?
What else could it be? Something else.
Başka ne olabilir ki?
What else could it be?
- Başka ne olabilir ki?
Well, what else could it be?
Başka ne olabilir?
What else could it be other than something supernatural?
Doğaüstü bir olay dışında ne olabilir ki?
- Why? What else could it be?
Başka ne olabilirki?
Mike, what else could it be?
Mike, başka ne olacak?
I mean, what else could it be, hm?
Başka neden olabilir ki?
The rethorical question, what else could it be, had no answer.
Bu etkili sorunun bir cevabı yoktu.
As for murder, what else could it be besides craving for attention?
Bu cinayet, dikkat çekmek dışında başka ne olabilir?
I mean, what else could it be?
Yani, başka ne olabilir ki?
And if he doesn't have cancer, what else could it be?
Eğer kanser değilse, başka ne olabilir ki?
So what else could it be?
Yani başka ne olabilir?
No, but based on the shielding around the chamber, what else could it be?
Hayır, ama odanın çevresindeki kalkana bakarsak, başka ne olabilir ki?
Well, what else could it be?
Peki, başka ne olabilir ki?
What else could it be?
Başka kim olabilir?
What else could it be.
Tabii ki korkuyorum.
I don't know what else it could be, the way he tells it.
- Başka ne olabilir, bilmiyorum.
- What else could it be?
- Başka ne olabilirdi ki?
What else could it possibly be?
Başka ne olabilir ki?
I don't know what else it could be.
Başka ne olabilir bilmiyorum.
Well, I don't know what else it could be.
Başka ne olabilir bilemiyorum.
What the hell else could it be?
Başka ne olacaktı ya?
And what somebody else never wants to hear but do you think it's possible in any conceivable way that we could still be friends, Dawson?
Ve birilerinin asla duymak istemediği Sence hala arkadaş olarak kalabilmemizin... bir yolu oluğunu düşünüyormusun? Dawson?
I don't see what else it could be.
Bunun başka nedenini göremiyorum.
- What else could it possibly be?
- Başka ne olma ihtimali var ki?
I don't see what else it could be.
- Başka bir şey olamaz gibi.
"You're no longer together, it could be anything else" "What say, Manubhai? - What anything else?"
onlar dönmedi, gerçekten de başka bir şey olmuş olabilir ne diyorsun Manubahai?
What the hell else could it be?
Başka ne olabilir?
- We were struggling to think what else it could be.
- Başka ne olabilir diye kafa patlatıyorduk.
What the hell else could it be?
Başka ne olabilir ki?
Not one question about what else it could be.
Diğer ihtimaller hakkında düşünmüyorsun.