What were you thinking of traducir turco
160 traducción paralela
Well, I did anyway... In heaven's name, what were you thinking of?
Anı eşyaları satan harika bir dükkân buldum.
What were you thinking of?
Aklından neler geçiyor?
- What were you thinking of?
- Sen ne düşünüyordun ki?
What were you thinking of doing for her?
- Evet. Ne düşünüyorsun?
What were you thinking of?
Ne düşünüyordun?
What were you thinking of as you stood there?
Burada dikilerek ne düşünüyorsun?
What were you thinking of at that moment?
O an ne düşünüyordun?
What were you thinking of?
Ne hakkında düşünüyordun?
What were you thinking of?
Aklından neler geçiyordu?
But what were you thinking of doing?
Fakat ne yapmayı düşünüyordun?
As the girls were jumping the creek, what were you thinking of?
Kızlar nehri geçtiğini gördüğünde,... ne düşünüyordun?
What were you thinking of?
Aklınızdan ne geçiyordu ki?
What were you thinking of when you made that shot?
O şutu atarken ne düşünüyordun?
What were you thinking of?
Ne vermeyi düşünüyorsun?
What were you thinking of, going in for another one?
Ne düşünüyorsun, bir daha aynısını yaşamayı mı?
I mean, what were you thinking of?
- Bilmem Yani ne düşünüyorsun?
Of course not, without your coffee and brioche. What were you thinking of?
Kahve ve tatlı çörek olmadan elbette dayanamazsın.
Luca, what were you thinking of?
Luca, sen ne düşünüyordun?
What were you thinking of?
Bu da neyin nesiydi be?
What were you thinking of?
Aklından neler geçiyordu senin?
- What were you thinking of?
- Ne düşünüyordun? - Hiç.
She took a terrible blow. What were you thinking of?
Gerçekten John, o oldukça iyiyidi!
I was only thinking of myself, not what you were going through.
Bir tek kendimi düşünüyordum, içinde olduğun girdabı değil.
I mean, if you were thinking of discussing with the vicar what we have been discussing... oh, I wouldn't, miss.
Yani demek istiyorum ki, şu an konuştuğumuz şeyleri ona anlatmak... ben yapamazdım hanımım.
Is that what you were thinking of?
Düşündüğün bu muydu?
That's what you were thinking of, wasn't it?
Bunu düşünüyordunuz, değil mi?
What form were you thinking of?
Hangi biçimden bahsediyorsunuz?
But when you got into Lieutenant Lundborg's aircraft... you were thinking of... what?
Teğmen Lundborg'un uçağına binince ne düşünüyordun?
What the deuce were you thinking of?
Ne halt ettiğini sanıyordun?
Ah, yes, and what price were you thinking of paying, sir?
Evet. Ne civarda bir fiyat düşünüyordunuz?
What the hell were you thinking of?
Ne düşünüyordun ki?
What sort of food were you thinking of?
Aklınızda ne tür yiyecekler var? Meyve mi yoksa...
Well, now, what kind of a contribution to his foundation were you folks thinking about?
Peki vakfına siz nasıl bir katkıda bulunmayı düşünüyorsunuz?
I don't know what you were thinking of!
Aklından ne geçiyordu bilmiyorum!
Chang, how about letting the rest of us in on what you were thinking?
Chang bunu yaparken aklından ne geçtiğini anlatmaya ne dersin?
Oh, why don't you go ahead and say what you're thinking, Niles? That I'm falling for her again. "Well, you did bounce in here as though you were on top of the world, and babbling about her smile" — I just don't want to hear it, Niles!
Ona vurulduğumu söyle. "Buraya dünyanın en mutlu insanı olarak gelip gülümseyişi hakkında geveliyorsun."
What expression were you thinking of?
Aklından geçen nasıl bir ifadeydi?
What the hell were you thinking of?
Ne yaptığını sanıyordun?
As for the rest of you, what were you thinking?
Geri kalanınıza gelince, - ne düşünüyordunuz?
What were you thinking when you lifted him out of the manger? Well, first, that he was beautiful.
Onu oradan kaldırdığında ne düşünüyordun?
Ramsey told me you | were thinking of, uh, what do you call | that thing?
Ramsey bana şey yapmayı düşündüğünü söyledi.. .. adı neydi?
I cared about what you were thinking, and you so fundamentally dissaprove of who I am... of what I am.
Senin ne düşündüğünü umursuyor olmamdı, ve sen de temelde benim olduğum kişiyi, olduğum şeyi... onaylamıyorsun.
Was that what you were thinking of?
Düşündüğün bu muydu?
What were you thinking, breaking the nose of an upperclassman?
Ne düşünüyordun, üst sınıftan birinin burnunu kırmayı mı?
What in God's name were you thinking of?
Aklınızdan ne geçiyordu sizin, Tanrı aşkına?
I hurt you, and I had to spend hours on a stinky bus... next to a guy that was spitting into a can... thinking about all the minutes going by that I wasn't at your graduation... and they were hurting you... because it was so selfish of this person who wasn't me to do what she did.
Yanımda sürekli kutuya tüküren bir adam vardı. Orada olmadığım her dakika senin nasıl kırıldığını düşündüm. Çünkü bu çok bencilce bir davranıştı.
Then what in heaven's name were you thinking of on our wedding day?
Öyleyse ne demeye benimle evlendin?
What? Yeah, you know, when you said you were gonna be thinking of me.
Evet, beni düşüneceğini söylediğin saatte.
As a matter of interest, what were you thinking?
Merakımdan soruyorum, ne düşünüyordun?
So many... so many entries recalling thousands of truck stops and roadside chicken shacks and highway rest areas the way certain songs on the radio can bring back specific memories of a place, or a time or the person you were with, what you were drinking, what you were thinking...
Öyle çok... öyle çok girdiler var ki, binlerce kamyon uğrak yerlerini anımsatan yol üstündeki salaş yerleri, anayol dinleme tesislerini anımsatan radyoda çalan bazı şarkıların... belli bir yeri, zamanı, insanı, ne içildiğini, ne düşünüldüğünü hatırlatması gibi.
- Hey, look at me. You stupid son of a bitch, what were you thinking?
- Sahip olduğun her şey.