When did you get it traducir turco
118 traducción paralela
When did you get it?
Ne zaman geldi?
- When did you get it?
- Ne zaman aldın bunu? - Dün.
When did you get it?
Ne zaman aldın?
When did you get it in your head that it was so terrible to be a thief?
Hırsız olmanın kötü olduğunu kafana ne zaman soktun?
When did you get it?
- Ne zaman aldın onu?
- When did you get it?
- Eline ne zaman geçti?
When did you get it?
Ne zaman aldın bunu?
- When did you get it? - Last week.
- Bunu ne zaman aldın?
When did you get it?
Ne zaman yaptırdın?
When did you get it?
Ne zaman geldiniz?
- When did you get it?
- Ne zaman aldın belgeyi?
When did you get it?
Ne zaman kaptınız?
- When did you get it done?
Ne zaman yaptın?
When and how did you get it?
Bir kolye. Ne zaman bu kolyeyi verdiler?
Did you ever think when you start plowing your furrows crooked, it's mighty hard to get'em straight again.
Eğri büğrü yarıkları sabanla sürdüğünde onları yeniden düzleştirmenin çok zor olduğunu hiç düşünmüş müydün?
The only time you get to know a man by his face is when you shut a cell door on it, like you did mine.
Bir insanı gerçekten tanıdığın an hücre kapısını suratına kapattığın andır. Tıpkı bana yaptığın gibi.
But somehow it seems that the whole point of the work that you did in those workshops... when you get right down to it and you ask what was it really about...
Ama her nasılsa, bu atölyelerde yaptığın bütün bu görevlerin amacı tabii işin özüne inip bütün bunların ne olduğunu sorguladığında...
But I had some fun. It just was strange, like the people you meet... that remember shit you did when you used to get fucked up... and you don't wanna remember.
Kafayı bulmuş hâldeyken yediğiniz haltları insanların hatırlaması çok tuhaf.
Smokey, the other night when we were out at the lake and those chicks were there... Did you plan for it to get back to Patty?
Smokey, biz geçenlerde göl kenarındaki evdeyken, kızlarla... niyetin Patty'nin bunu duyması mı idi?
I'm gonna go and get the guy who did it and I want you to be there to arrest him when I bring him out, okay?
Gideceğim ve bunu yapan adamı getireceğim... Senin onu yakalaman için orada olmanı istiyorum... Onu dışarı çıkardığımda, tamam mı?
I know it's a gun, but when did you ever get a gun?
Bir tabanca olduğunu biliyorum ama ne zaman bir tane aldın?
- When you came to me, I told you that I was gonna get Masters and I didn't give a shit how I did it.
- Yanıma geldiğin zaman sana demiştim ki Masters'ı enselemek istiyorum ama elimden bir şey gelmiyor.
Did you ever notice this when you've lost something? That the longer you look for it the stranger the places get that you're looking.
Bir şeyi kaybettiğinizde o şeyi ne kadar çok ararsanız aradığınız yerlerin o kadar garipleştiğini fark ettiniz mi?
Did you get it when you were a kid or something?
Çocukluktan filan mı kaldı?
Did you get it bad when you were a freshman?
- Sen de çaylak olarak hayli nasibini aldın galiba?
When did you know it was time to get out?
Bırakma zamanının geldiğini ne zaman anlamıştın?
I'm gonna get the guy Who did it... and I Want you to arrest him When I bring him out, OK?
Bunu yapan adamı bulacağım ve ben onu dışarı çıkarınca sen de onu tutuklayacaksın, tamam mı?
Oh, it's you, Mehrolah when did you get back?
Oh, Mehrullah sensin. Ne zaman döndün?
Susan, when I married you the first time, I did it to get into your pants.
Susan, seninle daha önce evlenmemin sebebi yatağına girmek içindi.
It doesn't get more personal than when you corrupt my daughter the way you did me.
Tıpkı benimleyken olduğun gibi kızımı da yoldan çıkarmandan daha kişisel ne olabilir?
You guys have trouble figuring out who did it when you get a confession.
İtiraf olduğunda bile kimin yaptığını bulmakta zorluk çekersiniz.
Where did you get that gun? ! And when did you put it there?
O silahı nereden buldun?
Did he get angry when you wouldn't do it?
Yapmayınca sinirlendi mi?
But when we did get the word, it was too late to send you home.
Ama haber geldiğinde, sizi eve göndermek için artık çok geçti.
Did you get that tingling sensation down your spine when you did it?
Bunu yaparken ensende bir karıncalanma hissettin mi?
Maybe we could get the letter back. When... when did you post it?
Ben geldiğimde kapıdaydı efendim, şimdi saat dört.
You make it so that when people fail you... you get to feel like the martyr... and they get to feel like not only did they screw up... but they also disappointed you.
İnsanlar seni hayal kırıklığına uğrattığında şehit gibi hissediyorsun. Onlar da sadece işleri mahvetmiş gibi değil,.. ... seni hayal kırıklığına uğratmış gibi hissediyorlar.
When he wants to get something done, you bet it gets did.
Bir işi halletmek isterse kesin olarak halleder.
That and her African women's charity. Said it would get you out of the garden. When did she say that?
O ve onun Afrikalı Kadınlar Derneği..... seni bahçeden atacaklarını söylemişti.
♪ You play the Fender, and I'll play the Toms... ♪ Ben : Okay, so you're young, you're attracted to each other, but, like, when did it get romantic...
Tamam, gençsiniz, birbirinizden hoşlanıyorsunuz... ama, ne zaman yakınlaştınız...
It did give me an idea, though, but, you know, you're leaving, so we'll talk it over when you get back.
Ama bu bana bir fikir de verdi. Ama, biliyorsun, gidiyorsun, bu yüzden geri döndüğün zaman konuşuruz.
When exactly did it get to the point where you make all the decisions in our marriage?
Evliliğimizdeki bütün kararları senin aldığın noktaya ne zaman geldik biz?
I get helping friends, it's just... I asked you repeatedly to find that leak and when you did, you hid it from me.
Arkadaşlara yardım etmeyi anlarım ama senden sızıntıyı bulmanı defalarca istedim.
- You're like the- - - and just when jim thought the date couldn't get any worse....... It did.
Ve tam Jim randevunun bundan daha kötü olamayacağını düşündüğünde daha da kötü oldu.
She is quite the oddbod... Did you notice how she didn't even get excited when she saw this original ZX-IT 1?
Biraz tuhaf biri orijinal ZX-IT-1'i görünce hiç heyecanlanmadığını farkettin mi?
I remember... when I did a lot of blow, I used to get diarrhea just from the smell of paper money... in a store, any fucking place, on account of all the baby laxative in the coke when you actually snort it.
Hatırlıyorum da eskiden malı çektiğimde sürekli ishal olurdum sırf kağıt banknotun kokusu yüzünden bir depoda, herhangi bir yerde kokaindeki tüm küçük ishal ediciler burnundan çektiğinde doluşuyorlar.
When you were at college with Mom, did it ever... get sort of stale with the monogamy and the constant being together?
Annemle birlikte üniversitedeyken, hiç sürekli birlikte olmanız yüzünden... tekeşlilik hiç seni baydı mı?
Did you get any kind of a written guarantee when you bought it?
Satın alırken yazılı sözleşme falan yaptın mı?
And when the media circus starts, you know, like it did at Duke with that whole lacrosse rape scandal who do you think they're gonna get to do the perp walk on the 6 : 00 news?
Medya, Duke Üniversitesi'ndeki tecavüz skandalında olduğu gibi, buna da el attığında, akşam haberlerinde kimi kelepçeleyip götüreceklerini sanıyorsun?
And when you screw the pooch the way you did today, it's your responsibility to get in there and make things right.
Bugünkü gibi batırınca gidip işleri düzeltmek senin görevin.
'Cause everything had to happen exactly the way that it did happen, and when they bump up against each other, you realize many of them wouldn't have made the choice to get on that plane
Herşey tam olarak olduğu şekilde olmak zorunda olduğu için, ve onlar birbirlerine karşı geldiğinde anlıyorsun ki / i çoğu bu uçağa binmek için tercih yapmazdı