When i'm done with you traducir turco
200 traducción paralela
If you behave, I'll pass them on to you when I'm done with them.
Eğer terbiyeli olursan, onlarla işim bittiğinde sana devrederim.
I should have done it years ago when I got hold of you with Lizzy.
Aslında yıllar önce Lizzy'i senin elinden kurtardığımda yapmalıydım.
I love this land and when this great responsibility becomes yours then I pray that with God's help you will reign more happily than I have done.
Bu ülkeyi seviyorum ve bu büyük sorumluluk senin olduğunda Tanrı'nın da yardımıyla benden daha mutlu bir hakimiyet sürmen için dua ediyorum.
I'm a little pressed for time, so when you get done with that machine...
Sonra bana fazladan 10 dolar sıkıştırdı. Her neyse, bu adam...
Yeah, well, when I get done with it, you may never hear it again.
Evet, onu yaptığım zaman, bir daha hiç duymayabilirsin.
I'll be right with you when I'm done with this colour.
Şu renkle işim biter bitmez seninle ilgileneceğim.
You'll dismiss when I have done with you, sir.
Siznle işim bitince, gidebilirsiniz, bayım.
When you're done with it, I'm at 415 Beach Lane.
Bitirince ben 415 Beach Lane'deyim.
Maybe when I'm done with her, i'm gonna come after you.
Belki onunla işim bitince, senin için gelirim.
I'm gonna be waiting and when I'm done with you you're gonna be singing falsetto!
Benimde sıram gelecek, seninle işim bittiğinde falsetto söylüyor olacaksın.
When I'm done with you, your face will be so scarred, even Master Wong won't recognise you.
Seninle işim bittiğinde, yüzün o kadar yara içinde olacak ki,.. ... Efendi Wong bile seni tanıyamayacak.
When I'm done with you, your face will be so scarred, even Master Wong won't recognise you.
Seninle işim bittiğinde, suratın öyle bir dağılacak ki Efendi Wong bile seni tanıyamayacak.
You don't understand it now, but later, when you get home, with your dad, you'll hate me for all the things I've done to you.
Şimdilik anlamıyorsun ama sonra, babanla eve döndüğünde sana yaptığım her şey için benden nefret edeceksin.
Fill up from that and then when you get done with that, I can mix you up some more.
Oradan alırsınız. Bitince, ben biraz daha hazırlarım.
You'll be a K-Mart security guard when I'm done with you!
Seninle işim bittiğinde K-Mart güvenlik görevlisi olacaksın.
I'm in there with some pressure, and when I'm done... you're not the same as before.
Biraz basınç yaparım ve işim bittiğinde eskisi gibi değilsindir.
When I'm done with you, they'll have to do a "compost-mortem!"
Seninle işim bittiğinde, ölünden kompost yapmak zorunda kalacaklar.
You better start remembering, mister because when I'm done with you, you'll wish you had died on the Icarus.
Hatırlamaya başlasan iyi olur, beyefendi çünkü seninle işim bittiğinde Ikarus'ta ölmüş olmayı isteyeceksin.
When I'm done with her, you can have what's left.
Onunla işim bittiği zaman, geriye kalanı alabilirsin.
Let me tell you somethin'. If you're not out there in two fuckin'seconds, when I'm done with them, you're next.
Sadece iki saniyelik işimiz var.
When I'm done with you, they'll change your name to "Stain".
Seninle işim bitince kızarmış bir biftekten farkın kalmayacak.
When I'm done with you, you won't have any appetite at all.
Seninle işim bittiğinde iştahın falan kalmayacak.
When I'm done with you, you'll need another one.
Seninle işim bittiğinde, yenisine ihtiyacın olacak.
You know, it's just impossible to get things done when I'm with them.
.. onlarla birlikteyken bir şey yapmak gerçekten imkansız.
Well, I definitely pulverised one on sight and I would have done the same thing to the Dentic and those germ bugs that you injected me with when I first came on board.
Hatta görür görmez bir tanesini ezdim. Ve ben dişçi ve güvertede bana enjekte edilen şu mikroplara da aynısını yapardım.
With your permission, I'd like to fill in a complaint report for his assault on you, and when we're done here, I'll send these two over to arrest him, assuming he can be found.
Şimdi izninizle size yapılan saldırı için şikayet raporu dolduracağım ve burada işimiz bittiğinde iki arkadaşımı, bulunabilmesi umuduyla, onu tutuklamaya göndereceğim.
You remember when I told you I saw Peter with that girl? I couldn't get it out of my head so I shut the shop, went down the beauty parlour and got myself done.
Sana Peter'ı bir kızla gördüğümü anlatmıştım hatırladın değil mi? Aklımdan bir türlü atamadım. Dükkanı kapatıp kendime çeki düzen vermek için güzellik salonuna gittim.
When I'm done with Captain Kumjorn this Sunday, the Governor's daughter, the one you'love',
Bu Pazar Yüzbaşı Kumjorn'la işim bittiğinde, Vali'nin kızını, senin biricik aşkını,
I'm gonna need that when you're done with it.
İşin bitince ona ihtiyacım olacak.
Then I'll leave a box next to it, which you can mark with an X when you've done the task.
Sen yaptıkça karşısına çarpı atacağım.
And when I'm done with you, there's your mom...
Ve seninle işim bitince, annen var...
And when I'm done with you I throg your mother, brother
Ve seninle işim bittiğinde sıra annene, kardeşine ve köpeğine gelir.
Honey... / I knew when you said you weren't gonna sleep with Lionel that you would... because that's what I would have done
Tatlım... Lionel'la yatmayacağım dediğinde yatacağını biliyordum çünkü ben de aynısını yapardım
I'll be with you when I'm done.
İşim bitince sizinle geleceğim.
If you're good, when I'm done with everything,.. We'll go to the beach. I promise.
Herşeyi bitirdiğimde iyi bir çocuk olursan sana söz veriyorum, sizi deniz kıyısına götüreceğim.
You need to know that I can look back and see every horrible thing you've ever done as Angelus, and it doesn't matter anymore because when I'm with you, all I feel is the good you've done as Angel.
Geriye dönüp baktığımda Angelus olarak yaptığın bütün o korkunç şeylerin artık hiçbir önemi olmadığını bilmeni isterim çünkü seninleyken tek hissettiğim, Angel'ken yaptığın iyilikler.
Lana I know this is hard to understand but when a grown man gets himself involved with a 14 year girl he's not a good guy and there are the laws against what he's done to you.
Lana, bunun anlaşılması zor bir şey olduğunun farkındayım. Ama 14 yaşındaki bir kızla ilişki kuran yetişkin bir erkek iyi biri değildir. Sana yaptığı şeyi yasaklayan kanunlar var.
- When you said, "I already added pepper." My perception was that you were irritated with me for not knowing that and that you were angry with me, that I shouldn't have done it.
- "Biber koydum zaten" dediğinde koyduğunu bilmediğim için bana sinirlendiğin hissine kapıldım.
When I am done with you, there won't be anything left to cry about.
Seninle yatsaydım geriye ağlayacak bir şey kalmazdı.
When I'm done with probation, I'm gonna come find you.
Gözaltı sürem bittiğinde, seni görmeye geleceğim.
Well, when I'm done with you, you're gonna be Big Al.
Büyüğü bilirim, ve sen dostum, sen büyüksün.
And when I'm finished with you, even they will believe you are a vindictive, pathetic little sycophant who has falsely accused, and probably framed a fine woman for something she never did and never would do only so that you could get, at long last, your moment of attention. By the time I'm done,
Seninle işim bittiğindeyse, senin güzel bir kadını hiç yapmadığı ve asla yapmayacağı bir şey yüzünden hatalı bir şekilde suçlayan ve muhtemelen komplo kuran kinci, acınası, küçük bir dalkavuk olduğuna inansalar bile sadece böylece son, uzun ilgi çekme anını elde edersin.
I think I can speak for everyone here when we say how impressed we are with all the work you've done for us on the "Justice For All" bill... our re-naming it "Rachel's Law" will help with your constituents back home.
Sanırım buradaki herkes adına şunu söyleyebilirim, "Herkes İçin Adalet" kanun önergesi kampanyası yaptıkların konusunda etkilendiğimiz konusunda. ismini "Rachel'ın Kanunu" olarak değiştirmek seçmenlerini geri kazanmana yardım edebilir.
When I'm done with you, you'll be repping sideshow freaks.
Seninle işim bittiğinde ucubeleri temsil ediyor olacaksın.
THE ONE WITH, UH, MEREDITH BAXTER-BIRNEY. I'LL GET IT BACK TO YOU WHEN I'M DONE.
İçinde Meredith Baxter-Birney olanı.
- I don't smoke. - You will when I'm done with you.
Seninle işimi bitirdiğimde kullanacaksın.
All right? I'll hang out here... and when you're done with your date, we'll get married.
Seninle burada durayım ve çıktığın adamla işin bittiğinde evleniriz.
Good.'Cause you can take him to the emergency room when I get done with him.
Güzel. Çünkü onu harcadığım zaman, hastaneye götürecek birileri gerekecek.
What's that? You want one of her bones when I'm done with her?
Onunla işim bittiğinde kemiklerinden birini mi istiyorsun?
You're gonna wish I was the police when I'm done with your ass.
Seninle işimiz bitince keşke polis olsalardı diyeceksin.
Adam, when you're done with that, I got a pair of slacks that need to be ironed.
Adam, onunla işin bitince, ütülenecek bir çift çorabım var.