When i was a little kid traducir turco
182 traducción paralela
I'll do an act that I used to do when I was a little kid and ran away with the circus.
Küçük bir çocukken sirkle birlikte kaçtığımda yaptığım gösteriyi yapacağım.
I... I don't know exactly, but, uh... When I was a little kid,
Tam olarak bilemiyorum ama çocukluğumda, diğer çocuklarla eski Whateley malikanesinin perili olduğuna inanırdık.
Listen, I used to watch Superman when I was a little kid, too, you know what I mean?
- Bana bir şey mi öğretmeye çalışıyorsun? Dinle. Küçükken ben de Süpermen'i seyrederdim.
You know, when I was a little kid living in that village, he always made me feel like I was something evil.
O köyde küçük bir çocukken bana kendimi hep kötüymüşüm gibi hissettirirdi.
You know, when I was a little kid I always wanted a brother and I told that to Mom once.
Bilirsin, küçük bir çocukken hep bir erkek kardeş isterdim ve bir seferinde anneme söylemiştim.
well, when i was a little kid i had a lot of nightmares.
Ben ufacık bir çocukken, bir çok kabus görürdüm.
When I was a little kid, I used to think ships were like magic... sailing in from strange places, carrying mysterious cargo...
Küçük bir çocukken gemilerin büyülü olduğunu sanırdım garip bir yerde açıIır gizemli kargolar taşırlardı.
You remember that baseball glove my dad gave me when I was a little kid?
Babamın ben küçükken bana verdiği beysbol eldivenini hatırlıyor musun?
When I was a little kid, maybe 5 years old in the old country, my mother would warn me,
Küçük bir çocukken... sanırım beş yaşındayken... annem beni uyarmak isterdi...
When I was a little kid, if I got sick they wanted me to go to the hospital and see the doctor.
Ben küçük bir çocukken hasta olduğumda hastahaneye gitmemi ve bir doktora görünmemi isterlerdi.
I remember riding the Ferris wheel When I was a little kid.
Çocukken, Ferris'e bindiğimi anımsarım.
I had that when I was a little kid.
Küçük bir çocukken bu benimdi.
When I was a little kid, my mother told me not to stare into the sun.
Küçük bir çocukken, annem güneşe sürekli bakmamamı söyledi.
Because they were nice when I was a little kid.
Çünkü ben çocukken iyilerdi.
When I was a little kid, my parents told me never to eat sweets.
Küçükken annemler, bana asla tatlı yeme derdi.
When I was a little kid like that I always used to wonder why nobody collected prayer cards like they collect baseball cards.
Küçük bir çocukken niye beysbol kartı topladıkları gibi dua kartı toplamazlar derdim.
I came from Budapest when I was a little kid.
Daha kücük bir cocukken Budapeşte'den buraya geldim.
My parents died when I was a little kid, and he took me in.
Ailem ben küçükken ölmüştü. Beni o büyütmüştü.
I liked her when I was a little kid.
- Küçükken ondan hoşlanırdım.
You scared me when I was a little kid, remember?
Küçükken de sen beni korkutmuştun hatırlıyor musun?
these meetings, because when i was a little kid, i never talked about this stuff with anybody.
Ben küçükken hiç kimseyle bu konular hakkında konuşamamıştım.
Every time I got sick when I was a little kid,
Küçük bir çocukken ne zaman hastalansam,
When I was, uh... When I was a little kid... I was really, really sick for a really long time.
Ben çok küçük bir çocukken uzun bir süre hastaydım.
When I was a little kid I had this pet pig.
Küçükken evcil bir domuzum vardı.
Maybe when I was a little kid.
Belki sadece küçükken.
When I was a little kid I used to put my face right up to them, you know, and I was just amazed because it was just this mass of dots.
Küçük bir çocukken, yüzümü onların tam üzerine koyardım. Ve şaşırırdım, çünkü sadece noktalardan ibaretti.
Well, the fact is I would like to say something... It's been a little weird for me... these meetings, because when I was a little kid, I never talked about this stuff with anybody.
Gerçek şu ki, bir şey söylemek istiyorum ben küçükken hiç kimseyle bu konular hakkında konuşamamıştım etrafımdaki insanların çocuklar aşktan doğar dediklerini duyuyordum ama pekte anlamıyordum yani ne aşkı?
Yeah, man, I used to have one of these when I was a little kid.
Çocukken benim de böyle bir şeyim vardı.
... when I was a little kid.
... küçük bir çocukken.
My brothers got me into them when I was a little kid.
Küçükken abim sayesinde ilgim oluştu.
One night when I was just a little kid, him and my ol lady had a terrible fight.
Daha küçücük bir çocuktum. Bir gece fena halde kapıştılar.
I never had time to take care of Marnie's hair when she was a little kid like you.
Marnie senin kadar küçükken, onun saçlarını taramak için asla yeteri kadar vaktim olmadı.
What ever happened to those neat little clip-on numbers I used to get when I was a kid?
Keşke çocukken kullandığım şu küçük numaraları becerebilseydim şimdi.
" When I was younger, just a bad little kid
" Ben küçükken, kötü bir çocuktum.
Uh... a little bit when I was a kid.
Ah... çocukken birazcık.
I remember when I was a kid, my dad and his girlfriend... used to sneak me out of the orphanage on Saturday nights... for a little homemade risotto and Chianti.
Çocukken, babamla kız arkadaşının biraz İtalyan şarabı ve pilavı için, cumartesi geceleri beni yetimhaneden gizlice çıkardıklarını hatırlıyorum.
My mother died when I was little, and as a kid, I worshipped my father.
Annem ben küçükken öldü çocukken babam idolümdü.
When I was a kid, my dad took me to Veracruz... and he bought me a purple sombrero... and a little guitar.
Ben çocukken, babam beni Veracruz'a götürmüştü ve bana mor renkli geniş bir şapka ve küçük bir gitar aldı.
- I used to pick a little when I was a kid.
- Küçükken toprak çapalardım.
My real dad died when I was just a little kid.
Öz babam ben küçükken ölmüştü.
And I understand Adam's point a little bit... because when I was a kid... I was in the third grade and I painted this stupid painting.
Adam'ın ne demek istediğini biraz anladım ben de çünkü, ben çocukken üçüncü sınıftayken, aptalca bir resim yapmıştım.
Robert was very hung up on sex when he was a little kid... even more so than I was.
Robert küçük bir çocukken seks için yanıp tutuşuyordu. Hatta beni bile geçmişti bu konuda.
- See, that's why I kicked his fuckin'ass when he was a little kid, man. - Payback
Bak, işte bu yüzden, o küçük bir çocukken onun lanet kıçını hakladım.
When I was a kid, I thought little people lived under the hood and made the car work.
- Çocukken, küçük insanların araba işi yaptığını düşünürdüm.
When I was a kid, I stole my little brother's Halloween candy.
Küçükken kardeşimin cadılar bayramı şekerlerini çaldım.
When I was a kid, the crazy kids went to school in a little-ass bus.
Ben çocukken, çılgın çocuklar okula minibüsle giderdi.
When I said I wanted to do this since I was a little kid... I didn't mean that I would do anything to get it.
Çocukluğumdan beri bunu yapmak istiyordum derken elde etmek için her şeyi yaparım anlamına gelmiyordu.
You know, I remember Doug when he was just a chubby little kid at church camp.
Doug'ın kilise kampımızda küçük tombik bir çocuk olduğu zamanları hatırlıyorum.
I mean I don't remember, because I was a kid when I saw it so it's a little in the foggy, but natural fog.
Demek istediğim hatırlayamıyorum çünkü..... çocukken izlemiştim ve biraz sisli gibi, ama bu doğal.
When I was 13 years old, my dad he was this macho, hot-shot banker guy, and I was just this skinny little kid who'd been caught trying on his mother's shoes one too many times... anyway, my dad said he would rather die than raise a little nellyboy and I thought I would rather die than be one.
Ben 13 yaşındayken, babam o, maço, yetenekli bir bankacı... ve ben, sıska, küçük bir çocuk... bir çok kez annesinin ayakkabılarını denerken yakalanan... neyse, babam yumuşak bir çocuk büyütmektense, ölmeyi tercih edeceğini söyledi... ve ben, öyle bir çocuk olmaktansa, ölmeyi tercih edeceğimi düşündüm.
As far as that pony ride when I was a kid... you're forgetting one little tidbit there.
Midilli olayında da çocuktum. Ufak bir ayrıntıyı unutuyorsun.