When i was a young man traducir turco
114 traducción paralela
when I was a young man.
genç bir adamken.
When I was a young man, there was an impression that nurses were pretty.
Ben gençken, hemşirelerin güzel olduğu yönünde bir düşünce vardı.
Huw - I thought when I was a young man that I would conquer the world, with truth.
Genç bir erkekken, dünyayı gerçek ile fethedebileceğimi sanırdım.
Oh, when I was a young man your age, after I got my degree, I played in a circus.
Senin yaşlarındayken eğitimimi tamamlayınca bir sirkte çalmaya başlamıştım.
When I was a young man, I was always saying, "If I could only get alone by myself " instead of wasting my time with people,
Ben gençken, hep derdim ki "İnsanlarla vaktimi öldürmek yerine yalnız kalırsam daha mutlu olurum."
When I was a young man like yourselves I could jump nine feet tall, and with an Indian under each arm.
Sizin gibi gençken, üç metre atlayabilirdim, üstelik her iki kolumda bir Kızılderili varken.
Now, when I was a young man, my father expected me to go into his business.
Henüz genç bir adamken, babam benden kendi yaptığı işi yapmamı bekliyordu.
When I was a young man, we had a song called
Ben daha genç bir adamken bir şarkı vardı ;
The natural sciences greatly interested me... when I was a young man.
Gençlik yıllarımda doğa bilimleriyle çok ilgiliydim.
When I was a young man I was headed for California, but... Well, you know how it is.
Ben gençken California'ya gitmek istiyordum ama olmadı işte.
When I was a young man, time was precious.
Ben gençken, zaman değerli idi.
Fifty years ago, when I was a young man, I met a woman who loved me and whom I loved, too.
Elli yıl önce, genç bir adamken, bana aşık bir kadınla tanıştım, ben de ona aşıktım.
When I was a young man, even when I chose this career... I didn't realize what a perfect alibi a naval career provides.
Genç bir adamken, bu kariyeri seçerken bile... denizcilik kariyeninin ne mükemmel bir savunma kanıtı sağladığının farkına varamadım.
I used to play a little myself when I was a young man.
Genç bir adamken ben de çalardım.
In my time I've said tootsies, dolls, gals, chicks, babes, sometimes even broads - that's when I was a young man.
Zamanında ben fıstık, afet, piliç, yavru, bazen karı derdim - o zamanlar delikanlıydım.
When I was a young man, the wonder-drug was Mercurochrome.
Ben delikanlıyken, mucize ilaç Mercurochrome'du.
Long ago, when I was a young man, my father said to me...
Uzun zaman önce, henüz gençken, babam şöyle demişti :
Long time ago, when I was a young man.
Uzun zaman önce, genç bir adamken.
When I was a young man, the mere mention of a Klingon empire made worlds tremble.
Ben gençken bir zamanlar, sadece Klingon İmparatorluğundan bahsetmek dünyaları titretirdi.
When I was a young man, a great visionary named Spock recommended an alliance between the Federation and the Klingon Empire.
Çok gençken, geniş görüşe sahip olan Spock isimli birisi, Klingonlar ile Federasyon arasında müttefiklik kurulmasını önerdi.
She was killed when I was a young man in a war on my homeworld.
Ben gençken öldü gezegenimdeki bir savaşta.
When I was a young man,
Ben gençken
When I was a young man, I went down to my precinct office, and I told them I wanted to be involved.
Gençken bölge ofisime gittim ve onlara bu işlere girmek istediğim söyledim.
When I was a young man, I experienced an emotional attraction toward a woman.
Genç bir adamken, bir kadına karşı duygusal bir yaklaşım tecrübe ettim.
Oh, when I was a young man, I heard my father say
Oh, ben daha küçükken, Babam dedi ki...
No, style is at the end of my list, I'll tell you why, when I was a young man like you just starting out, my first big score, this guy we robbed.
Hayır, tarz listemin en sonundadır. Sebebini anlatayım. Senin gibi gençken, mesleğe yeni başlıyorken ilk büyük işimde bir adamı soymuştuk.
When I was a young man I dedicated alot of time to sports. I found a great pleasure trying out many different sports. Today I do sports occasionally for health reasons.
spora çok zaman ayırırdım değişik sporlar yapmaktan büyük keyif alıyordum bugün sağlık nedenleri dolayısıyla fırsat buldukça yapabiliyorum.
When I was a young man... one of our shepherd boys wandered off.
Ben genç bir adamken... çoban çocuklarımızdan biri kayboldu.
Now, when I was a young man... my dream was to build the first U.S. space station.
Ama benim 3 ayım yoktu. Bu yüzden sana benim en kötü yönlerimi bir haftada gösterdim.
You know, once, when the Grand Duke was alive... I found a man hiding in my room, a young officer.
Bir keresinde, grandük hayattayken... odamda saklanan bir adam bulmuştum, genç bir subaydı.
When I was very young, I married a man who was chosen by my parents
Gençken, ailemin istediği biriyle evlendim.
I'll bet that old boy was a man to stand aside from when he was young and limber.
Şu ihtiyar, zamanında o ayakta dikilen adam gibi hareketli olduğuna bahse girerim.
Last night my life was shattered when I heard the one I loved more than anything - when I heard her name dragged through the mud by a reckless young man - one suddenly feels old.
Dün gece dünyam başıma yıkıldı her şeyden çok sevdiğim kadının o güzel ismini lakayt bir gencin ağzından duyunca birden yaşlandığımı hissettim.
You know, son... when I began this business, I was a young man with an idea.
Biliyorsun, evlat... Bu işe başladığımda, idealleri olan genç bir adamdım.
Many years ago when I was a very young man,
Hep yanlış adamla çiddi ilişki içine giriyordu.
I didn't know Papa was like that but when a man is young...
Babamın böyle olduğunu bilmezdim ama ne de olsa bir erkek gençken...
I thought it was cos when a man gets to my age, he can't satisfy them lusty young bitches no more.
Ben de iyice yaşlanıp senin gibi şehvetli genç yosmaları artık tatmin edemediğimi düşünmüştüm.
Reading, when i was overwhelmed with an intuition of a man... And a young woman.
Görüyorum, bir adamın ve genç bir kadının önsezilerinden şaşkına dönmüştüm.
When I was a very young man, Mr. Holmes, I loved
Ben genç bir adamken, Bay Holmes,
When I was a very young man, Mr. Holmes,
Ben genç bir adamken, Bay Holmes,
Yes, I once cut all the hairs on a gentleman's head in Cairo shortly after the war, when the world was in uproar and to a young man, everything seemed possible.
Savaştan sonra Kahire'de bir adamın saçlarını kestim. Dünya kargaşa içindeydi. Genç biri için her şey mümkündü.
When I was... young..... l remember watching my... grandfather deteriorate from a powerful, intelligent figure to a... frail wisp of a man, who could barely make his own way home.
Ben... gençken... büyükbabamın güçlü ve akıllı bir bireyden... kendi evine bile zar zor dönebilen... çelimsiz, ufacık bir adama... dönüşmesini izledim.
When I was a very young man, not much older than you are now, I wrote for my own pleasure a translation of the Agamemnon, a very free translation, I remember, in rhyming couplets.
Küçükken, senden birkaç yaş büyükken kendi zevkim için Agamemnon'un çevirisini yapmıştım.
I'm treating a young man that was a patient... of Dr. Niedelmeyer's when he was a child.
Ben genç bir adamı tedavi ediyorum, onun hastası idi... Dr. Niedelmeyer'un, çocukken. Adı Richie Dexter.
I think that, when he was a young man, he must have been very handsome.
Sanırım gençken oldukça yakışıklı biriydi,
I think that, when he was a young man, he must have been very handsome.
Sanırım, gençken oldukça yakışıklı biriymiş.
Well, when I was an attorney a long time ago, young man, I realized after much trial and error that in a courtroom whoever tells the best story wins.
Avukat olduğum dönemde... yani uzun zaman önce, delikanlı, ben, ee, pek çok deneme ve yanılmanın ardından fark ettim ki... bir mahkemede... en iyi öyküyü anlatan kişi kazanır.
When I was 17 I met a young man named Eric Lensherr.
17 yaşımdayken Eric Lensherr adında genç bir adamla tanıştım.
When I was young, I made up my mind to never fall for a man with a B blood type.
Gençliğimde hiçbir zaman kan grubu B olan birisine aşık olmamaya karar verdim.
I was told myself that when I'm old I'd pay a young man to love me.
Yaşlanınca buna sahip olmak için para ödeyeceğimi düşünürdüm hep.
Like I talked such a good game when we was young, man, about my own studio and my own label that...
Gençlik günlerimde, bir gün kendi stüdyoma ve kendi... plak şirketime sahip olacağıma o kadar inanırdım ki...