When i woke up this morning traducir turco
160 traducción paralela
When I woke up this morning, I received the phone call from Noel.
Bu sabah uyandığımda, Noel telefon etti.
When I woke up this morning I knew something nice would happen today.
Sabah uyandïgïmda bugün güzel bir sey olacagïnï biliyordum.
When I woke up this morning I found myself wondering how you were getting along.
Bu sabah uyandığımda... senin nasıl olduğunu düşünürken buldum kendimi.
When I woke up this morning- -
Bu sabah uyandım ve...
WELL, IT'S A REAL ODDBALL THING, BUT, WHEN I WOKE UP THIS MORNING, I- -
Çok tuhaf ama bu sabah uyandığımda...
When I woke up this morning, I felt something wonderful had happened to me.
Bu sabah uyandığımda, Bana harika birşeyler olacağını hissetmiştim.
February 11... when I woke up this morning...
11 Şubat. Sabah uyandığımda...
When I woke up this morning, I heard a disturbing sound.
Bu sabah kalktigimda, rahatsiz edici bir ses duydum.
I said, when I woke up this morning... I heard a disturbing sound!
Dedimki, bu sabah kalktigimda rahatsiz edici bir ses duydum.!
It's weird, when I woke up this morning she was already up and about.
Tuhaf, bu sabah uyandırmaya gittiğimde çoktan uyanmıştı ve bana..
When I woke up this morning, I knew I was free of Odette.
Bu sabah uyandığımda, birden bire artık Odette'ten kurtulduğumu hisssettim.
You know, when I woke up this morning, I had three very expensive cameras.
Biliyor musun, bu sabah uyandığımda 3 tane çok pahalı fotoğraf makinem vardı.
When I woke up this morning,.. couldn't remember how to fly.
Bu sabah uyandığımda, nasıl uçulduğunu hatırlamıyordum.
When I woke up this morning, I didn't know you or Mikey... or anyone else at the base.
Bu sabah uyandığımda seni, Mikey'i ve de üsteki hiç kimseyi tanımıyordum.
Last night I dreamed it was a girl... and when I woke up this morning, I thought I felt her.
Geçen gece rüyamda çocuğumun kız olduğunu gördüm. Bu sabah uyandığımda ise, onu hissettiğimi sandım.
Oh, it must be because when I woke up this morning,
Doğru olmalı. Çünkü bu sabah uyandığımda mutluydum.
When I woke up this morning... my face was covered with this.
Bu sabah uyandığımda... yüzüm bununla kaplıydı.
Well, Peg, like I said when I woke up this morning : What the hell are you doing here?
Peg, bu sabah uyandığım zaman söylediğim gibi, burada ne arıyorsun?
So when I woke up this morning he'd stolen all the insoles out of my shoes!
Sabah kalktığımda gördüm ki bütün ayakkabılarımın iç astarlarını çalmış.
When I woke up this morning, I remembered about that lion... and I know you saved me yesterday.
Bu sabah uyandığımda, aslan olayını hatırladım... ve dün beni kurtardığını da hatırladım
But when I woke up this morning I said : "Barney, you're not gonna lick that man's..."
Bu sabah uyandığımda şöyle dedim, "Barney, o damın pencerelerini yala..."
When I woke up this morning, I didn't know who you were.
Sabah uyandığımda, kim olduğunu bile bilmiyordum.
Baby, when I woke up this morning I felt like there was a sea storming inside of me.
Bebeğim, bu sabah uyandığımda içimde fırtınadan köpüren bir deniz vardı.
I had that panic moment when I woke up this morning, and I felt like, "uh-oh. I gotta go to work."
Bu sabah uyandığımda bir an paniğe kapılıp şey dedim : "İşe gitmem lazım!"
Believe me, this wasn't on my list of things to try when I woke up this morning, but here we are.
İnan bana, bu sabah kalktığımda yapacaklarımın listesinde yoktu. Ama işte buradayız.
When I woke up this morning, I vomited several times.
Bu sabah uyandığımda, birkaç kez kustum.
l was sort of telling you about my pattern because when I woke up this morning, I reached my arm across the bed kind of wishing that you hadn't taken the floor last night.
Sana düzenimden bahsettim, çünkü bu sabah kalktığımda kolumu yatağın diğer tarafına uzattım ve yerde yatmamış olmanı diledim.
Well, all I know is when I woke up this morning there was red hair on my pillow and lesbian porn in the VCR
Peki, tek bildiğim sabah uyandığımda yastığımda kızıl saç teli ve oynatıcımda da lezbiyen pornosu vardı.
And when I woke up this morning, he was beside me... dead.
Sabah uyandığımda yanımda ölü buldum. - Teşekkürler.
When I woke up this morning, I was in the middle of Route 8.
Bu sabah uyandığımda 8. Anayol'un ortasındaydım.
When I woke up this morning... I saw your smile.
Bu sabah uyandığımda seni gülümserken gördüm.
When I woke up this morning the doctor said my leg had to be amputated
Ertesi sabah kendime geldiğimde doktor bir bacağımın kesildiğini söyledi.
When I woke up this morning, the route was blocked!
Bu sabah uyandığımda yolumuz kapanmıştı!
I thought I was dying when I woke up this morning.
Ben de bu sabah uyandığımda öleceğimi sandım.
When I woke up this morning she was gone.
Bu sabah uyandığımda gitmişti.
You were gone when I woke up this morning.
Neden erkenden kalktın.
" But this morning when I woke up and realised I wasn't in my own bed...
" Ama bu sabah uyandığımda kendi yatağımda olmadığımı fark ettim.
This morning, there were 3 cockroaches Around me when I woke up.
Bu sabah uyandığımda etrafımda üç hamam böceği vardı.
I was frozen this morning when I woke up.
Bu sabah uyandığımda donuyordum. Sen de üşüdün mü Edie?
I woke up this morning with a start When I fell out of bed
Yataktan düşerek Bu sabah başladım
He carried me in this hut and when I woke up the next morning, I was undressed, and he put my clothes out to dry.
Beni kulübeye taşıdı ve ertesi sabah uyandığımda, soyunmuştum, ve bana kuru elbise verdi.
I had a hard-on this morning when I woke up, Tina.
Ben de kalktığımda erekte olmuştum Tina.
Well, the trouble started this morning when I woke up and so did she.
Herşey bu sabah uyandığım zaman başladı.
The first news I heard on Sunday morning when I woke up was this broadcast from Khrushchev over the open air, that Soviet missiles were to be withdrawn under inspection, and the crisis was over.
Pazar sabahı uyandığımda ilk duyduğum haber, her yerde yayınlanan Khrushchev'den gelen bu haberdi, Sovyet füzeleri gözetim altında geri çekilecekti ve kriz sona ermişti.
This morning, when I woke up, I found it had been broken into and the money had gone.
Bu sabah uyandığımda gizli bölmenin kırıldığını ve paranın çalındığını fark ettim.
This morning, when I woke up, I couldn't remember where l was.
Joys : Bu saah, kalktığımda, nerede olduğumu anlayamadım.
You should've thought of that when you woke Rosario up at 5 : 00 a.m. this morning to coat Stan with Tinactin.
Bunu sabahın 5'inde Rosario'yu Stan'i pudralaması için kaldırırken düşünecektin.
This morning when I woke up, I was Mia Thermopolis.
Bu sabah uyandığımda Mia Thermopolis'tim.
- Until this morning when I woke up.
Bu sabah uyanana kadar iyiydim.
This morning when I woke up, I had one person in the world I could count on.
Bu sabah uyandığımda dünyada güvenebileceğim tek kişi vardı.
Whenever I read these interviews where the writer says : "This is how I felt the morning I woke up to meet the pope" "how I felt when the pope greeted me, how he reminded me so much of my friend Mike" I always think, "Who the fuck is Mike?"
Ne zaman bir röportaj okusam Yazarın : "Papa ile görüşeceğim sabah hissettiklerim şöyleydi" demesini Ya da "Papa'nın beni karşıladığında bana arkadaşım Mike'ı ne kadar çok hatırlattığını" yazmasını her zaman düşünmüşümdür, "Kimdir bu o. çocuğu Mike?"