English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ W ] / Wheres

Wheres traducir turco

75 traducción paralela
Say, wheres Mr Chang?
Söylesenize, Bay Chang de nerelerde?
Wheres your watch?
Saatin nerede?
Wheres Hickory?
Hickory nerede?
- Wheres Kansas?
- Kansas neresi?
Wheres Toto?
Toto nerede?
- Wheres?
Nereye?
But wheres her boat?
- Onun teknesi nerede peki?
- Wheres that doorknob?
- Kapı kolu nerede?
Now, wheres the answer?
Şimdi, cevap nedir?
- Wheres the profit?
- Kardan! - Kar nerede?
I can ask all the questions the whys and the wheres As the mysteries of life unfold
# Tüm soruları sorabilirim, nedenlerini ve nasıllarını... # yaşamın çözülmemiş gizemleri gibi,
I know you're around here some-damn-wheres. Aah! Joe!
Lanet olasıca.
Wheres Spike when you need him?
İhtiyacın olduğunda, Spike nerede?
- Wheres Rags?
- Paçavra nerede?
- Wheres Jeff?
- Jeff Nerede?
Wheres Rags?
Paçavra nerede?
- Wheres Hoax?
- Hoax, nerede?
Wheres your father?
Baban nerede?
Wheres the other one you were talking about?
Bahsettiğin diğeri nerede?
Wheres Jack, Jr.?
Jack, Jr. nerede?
- Tommy, wheres Sammy?
- Tommy, Sammy nerede?
- Wheres your magic wand now?
- Sihirli değneğin nerede?
You could tell us the whens and the wheres.
Bize yerleri ve zamanları söyleyebilirsin.
Because anyone can find the crumbs the wheres, whats and whos.
Çünkü herkes bu izleri nerede, ne, kim sorularının cevaplarını bulabilir.
Wheres Kim?
Bay Kim?
Wheres your father?
Babanız nerede?
We can show you wheres it is!
Size nerede olduğunu gösterebiliriz
Wheres Watson?
Watson nerede?
Wheres the challenge in that?
- Bunu niye kafana taktın?
Wheres Percy?
- Percy nerede?
He know wheres to find eagle eggs.
O kartal yumurtalarını nerede bulacağımızı biliyor.
Just let Vic know the whens and wheres.
Yerini ve zamanını Vic de bilsin.
Wheres Xabi?
Xabi nerede?
We clocked the quality of light with the time of day. It fits his wheres and whens.
Işığın şiddetine göre saat tahmini yaptık ve çocuğun anlattıklarıyla büyük ölçüde örtüşüyor.
- - Wheres my orange juice.
Portakal suyum nerede.
- - So wheres your telephone.
- Telefonunuz nerede?
Wheres my money?
Param nerede? Param nerede?
- Wheres my dad?
- Babam nerede?
Wheres my mum?
Annem nerede?
Nah, the man was all about the whens, wheres, and hows.
Hayır, adam ne zaman, nerede ve nasıldan bahsetti.
Now, we don't know the whens, but we do know the wheres.
Ne zaman olacağını bilmiyoruz ama nerede olacağını biliyoruz.
- Wherés my husband?
- Kocam nerede?
Wherés your wife?
- Karın nerede? - Mutfakta, Christine'nin yanında.
Schumacher, wherés Mr. Saint-Aubin?
Saint-Aubin nerede?
Wherés André?
André nerede?
- Wherés Marceau?
- Marceau nerede?
Wherés Christine?
Christine nerede?
- Wherés Christine?
- Christine nerede?
Wheres the bait?
Yem nerede?
- Wheres Li?
- Li nerede?
Cos I'm good with either wheres this coming from?
Bu da nereden çıktı şimdi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]