Why don't you traducir turco
68,865 traducción paralela
Why don't you just take an acting class?
Neden oyunculuk dersi almayı denemiyorsun?
Uh, Teo, why don't you get the rest of the girls down there?
Teo, neden kızların geri kalanını aşağı götürmüyorsun?
Why don't you take that off here, and you guys can both get suited up down at the beach?
Neden onu çıkarmıyorsun? İkiniz de kumsala inmek için giyinebilirsiniz.
- Okay. - why don't we get you back up?
Seni geri götürelim mi?
Why don't you have a seat?
Oturmak ister misiniz?
Look, why don't you go home, sit on some ice?
Eve gidip üzerine biraz buz koy.
Why not show everyone your awesome spear-throwing skills that won you all that gold that you conveniently don't have anymore?
İnim biğdi, ikiz diğdi İt hirmindi, inlik dimdi. Bunu beş kat hızlı söyle. Ne dediğimi anladın, değil mi?
- Hey, Tuffnut, why don't you show Gruffnut around the base... Uh, around your base.
Astrid, önümüzdeki 24 saatin senin için zor olacağını biliyorum.
Well, Grace, uh, I'm off duty, so why don't you and your girlfriends run along home before I call Mr. Playford?
Grace, görevimi bitirdim, Bay Playford'u aramadan önce sen ve kız arkadaşın neden kaçtınız?
I don't know why you're acting this way, but if I have to prove I know, then so be it.
Neden böyle davrandığınızı bilmiyorum, ama bildiğimi kanıtlamak zorundayım, bırakın da kanıtlayayım.
If he's a friend of yours, why don't you have his address?
Şayet o senin arkadaşınsa, adresi sende niye yok?
Well, then, why don't you tell me the filthiest joke that you know?
Öyleyse bana bildiğin en müstehcen espiriyi söyler misin?
Why don't you, uh, transform those ropes into serpents and free yourself?
O ipleri yılana çevirsen de, kurtulsan ya?
Why don't you do me?
Bana da yapsan?
Why should I follow you if you don't know?
Bilmiyorsan neden arkandan gelecekmişim?
When you're done with host committee, why don't you come on inside.
Milleti ağırlama işi bittiğinde içeri gelsene.
Why don't you open that door, explain it to the captain?
Neden kapıyı açıp bunları Amir'e anlatmıyorum?
Why don't you grab a bite to eat first.
Önce bir şeyler yiyin.
Why don't you give me that.
Onu bana versene.
So I tell you what, why don't I put together a list of names to replace nilaa, you know, for-for you to consider.
Şimdi bak ne diyeceğim neden Nilaa'nın pozisyonu için uygun adayların bir listesini yapmıyoruz biliyorsun iyice düşünmen için.
So, um... look, why don't you stay here?
Yani bak, neden burada kalmıyorsun?
So why don't you get lost?
O zaman neden kaybolup gitmiyorsun?
Why don't you go to a mosque and read that little book of yours?
Neden bir camiye gidip o küçük kitabını okumuyorsun?
Why don't you stay for supper?
Yemek için neden kalmıyorsun?
Why don't you give me your plate.
Bana tabağını neden vermiyorsun?
Ellen, why - why don't you go make some coffee?
Ellen, neden gidip kahve yapmıyorsun?
Anyway, why don't you just keep an open mind, and let's find something to collaborate on soon, okay?
Her neyse, sen diğer seçeneklere karşı açık fikirli ol ve yakında tekrar çalışmak için bir şey bulalım, tamam mı?
Why don't you go walk the perimeter?
Bahçede bir yürüyüp, hava al istersen.
Why don't you and I swap wives?
Neden eşleri takas etmiyoruz?
All right, why don't you both just calm down, all right? Just...
İkiniz de sakinleşin, tamam mı?
Why are you two looking at each other like there's something you know that I don't know?
Neden sizin bilip benim bilmediğim bir şey varmış gibi bakışıyorsunuz?
Su.. - Why don't you get it, what they're doing to us?
Bize ne yaptıklarını anlamıyorsun!
I don't know why I feel that you will not vote for me in these elections.
Neden bilmiyorum ama bu seçimlerde bana oy vermeyeceğini hissediyorum.
It's late, why don't you guys just stay over?
- Geç oldu, kalsanıza.
No, I don't get why he called... you.
Yok, ben neden seni aradığını anlamadım.
But w-why don't you... Hey, come on inside.
- Ama siz içeri buyurun şöyle.
Why don't you wait for him at the hotel bar?
Neden onu otel barında beklemiyorsunuz?
You hate being Jack the Ripper, so why don't you just stop this right here, right now?
Karındeşen Jack olmaktan nefret ediyorsun. peki neden hemen şimdi burada buna bir son vermiyorsun?
I'm sorry. I don't know why I'm telling you this.
Pardon, bunları niye sana anlatıyorum bilmiyorum.
Why don't you take this route?
Bu rotayı izlemeye ne dersin?
Listen, Booth, why don't you, uh... why don't you let me have the first crack at him?
Dinle, Booth, neden ben... ah... neden ilk sorguyu bana vermiyorsun?
Zack, why don't you help me out here.
Zack, neden bana yardım etmiyorsun?
Why don't you take the wall by the windows?
Pencereli duvara neden bakmıyorsun?
Okay, Dr. Lecter, why don't you take a seat?
Pekala Dr. Lecter, neden oturmuyorsun?
Um, Mickey, why don't you just go back to work?
Sen ofise dön istersen.
So why don't you come inside and fuck me one time? Mmm?
İçeri gelip beni bir seferlik siker misin?
So, Cody, why don't you fill us in on what you've done the last few years?
Cody, neden bize son birkaç yıldır ne yaptığını anlatmıyorsun?
Randy, why don't you choose another animal to be your guide?
Randy, neden kılavuzun olarak başka bir havyan seçmiyorsun?
Why don't you go back to bed, hmm?
Neden yatağa gitmiyorsun, hmm?
I just don't get why you went to him.
Neden ona gittiğini anlayamıyorum.
Ijust don't get why you went to him.
Neden ona gittiğini anlayamıyorum.
why don't you answer me 30
why don't you come along 19
why don't you answer 53
why don't you come 64
why don't you believe me 41
why don't you like me 30
why don't you tell me 162
why don't you join us 85
why don't you say something 62
why don't you try it 23
why don't you come along 19
why don't you answer 53
why don't you come 64
why don't you believe me 41
why don't you like me 30
why don't you tell me 162
why don't you join us 85
why don't you say something 62
why don't you try it 23