Wichita traducir turco
340 traducción paralela
What happened to the fella in Wichita?
Wichitadaki adama ne oldu?
Are you going back to Wichita?
- Wichita'ya dönecek misin?
- I was thinking... it's probably about as far from New York to Wichita, where your kids were... as it is from Wichita to Los Angeles, where my folks are.
- Düşünüyordum da... muhtemelen, New York'la çocuklarının yaşadığı Wichita arasındaki mesafe... Wichita'yla, ailemin yaşadığı Los Angeles arasındaki mesafe kadardır.
Dr. McClure is giving a party for his sister from Wichita.
Dr. McCIure, Wichita'daki kız kardeşi için davet veriyor.
Oh. I didn't know Dr. McClure had a sister in Wichita.
Dr. McClure'un Wichita'da kız kardeşi olduğunu bilmiyordum.
- His idea is to fly back to Wichita, Kansas, start walking inland with a pair of oars and when we get to where somebody says :
- Düşüncesi Wichita, Kansas'a uçmak, bir çift kürekle iç kısımlara doğru yürümek ta ki, birinin şöyle diyeceği bir yere varana kadar :
We'll try Wichita or Dodge City.
Wichita yada Dodge City'i deneyeceğiz.
Then the markets opened, and I drove thousands of longhorns to Abilene Wichita and Dodge as the price went from a dollar a head to 30.
Sonra pazar açıldı ve ben bin tane boynuzluyu Abilene, Wichita ve Dodge'a sürdüm. Fiyat kelle başı 1'ken 30 dolar oldu.
Rhoda, when we lived in Wichita, there was an old lady... who lived upstairs, Mrs. Clara Post.
Rhoda, Wichita'da yaşarken üst katta Bayan Clara Post adında yaşlı bir kadın yaşardı. Seni çok severdi.
What happened to old Mrs. Post in Wichita?
Wichita'daki Bayan Post'a ne olmuştu?
Ellsworth, Wichita and now Dodge City.
Ellsworth, Wichita ve simdi de Dodge City.
I had to bat him over the head once or twice when he got drunk and tried to shoot up Wichita.
Sarhos olup saga sola ates ettiginden... kafasina bir iki kere vurmus olabilirim.
You and me are gonna settle for this scar you gave me in Wichita.
Wichita'da açtigin bu yara izinin öcünü alacagim.
Ellsworth, Wichita, Dodge City, and what have they got you, but a life full of misery and a woman who walked out on you and the friendship of a killer?
Ellsworth, Wichita ve Dodge City. Buralarda çalistin ama yalnizca aci çektin. Sevdigin kadin seni terk etti ve tek dostun bir katil.
We lost 87 head on the stock train between here and Wichita.
Burayla Wichita arasındaki sığır treninde 87 hayvan kaybettik.
Used to be marshal at Wichita.
Wichita'nın eski polis müdürü.
Last time in Wichita two of them jumped me in the dark and I had to shoot them.
En son Wichita'da iki kişi karanlıkta üstüme saldırdı ve onları vurmak zorunda kaldım.
They'll never believe this back in Wichita Falls.
Olanları Wichita Falls'ta anlatsam, kimse bana inanmaz.
It's a long ride to Wichita. And even longer back.
Wichtown buraya uzak, Gidip dönmek zaman alır.
Ben promised to take me on the drive to Wichita and show me how to live.
Ben bundan sonraki seferde beni de Wichtown'a götürmeye söz verdi.
I don't know about pretty, but you didn't go to Wichita to be good.
Sadece Wichtown'dan bahsedildiği zaman iyi olduğunu söyleyebilirim.
I ain't changed my duds since Wichita.
Aldığın koku benden geliyor. Wichtown, Kansas'tan beri banyo yapma fırsatım olmadı.
Ain't nothing in Wichita less than one silver dollar.
Wichtown'da bir dolardan ucuza hiçbir şey bulamazsın!
Did that in Wichita with one finger.
Wichtown'da hiç zorlanmamıştım.
Except I promised myself I'd go to Wichita first.
Ama önce Ben'le Wichtown'a gitmem gerekiyor.
- We pay off in Wichita.
Paranı Wichtown'da alacaksın.
Ben, if you met me in Wichita, and had never saw me before, would you take after me hat in hand, mouth open, drunk or sober?
Ben, beni Wichtown'da görseydin ilk kez karşılaşsaydık benimle ilgilenir miydin? Sabahlara kadar içip elimi tutabilmek için sarhoş olur muydun?
I reckon you'd better take the drive to Wichita.
Sürüyü Wichtown'a sen götür.
I'd take it most kindly if you'd take the drive to Wichita.
Sürüyü Wichtown'a götürürsen beni gerçekten mutlu edersin.
If the weather holds out, we could start the drive to Wichita tomorrow.
Hava koşulları uygun olursa, yarın Wichtown'a doğru yola çıkabiliriz.
That's Wichita whisky. Aged four minutes.
Onun içinde viski var, anne.
There'll be no branding cattle, no drive to Wichita till we settle this thing between us.
İş duracak. Bu mesele açıklığa kavuşana kadar Wichtown'a bir baş hayvan bile götürülmeyecek.
Or to squat outside the garrison at Wichita and pick up silver dollars from the troopers, huh?
Wichtown yakınlarındaki Kızılderili toplama kampına mı? Belki bize birkaç dolar da verirler.
That I ain't never got to Wichita and had me... that glass of beer.
O da Wichtown'da bir bira içememek.
We've got to take a trip to Wichita.
Sonra da Wichtown'a gideceğiz.
We're going to Wichita and have ourselves...
Wichtown'a gidiyoruz ve birlikte...
Maybe we should take her to Wichita like Doc Smiley suggested.
Belki de onu Doktor Smiley'e götürüp muayene ettirmeliyiz.
I'll sell those stocks and send her off to Wichita as soon as she's ready to leave.
Hisseleri satıp, onu Wichita'daki hastaneye göndereceğim. Tabii buradan gitmeye hazır olduğu zaman.
Dodge City and Wichita.
Dodge City ve Wichita.
Last year, back in Wichita...
Geçen yıl, Wichita'da...
Yeah, the only trouble is, she thinks she knew me back in Wichita and I just plain can't remember.
Evet, tek sorun, beni Wichita'dan tanıdığını sanıyor ve ben açıkcası onu hatırlayamıyorum.
- Wichita, huh?
- Wichita, ha?
By golly, I did know her in Wichita.
Vallahi, onu Wichita'dan hatırladım.
- I'll be in touch with you in Wichita.
- Witchita'da seninle bağlantı kuracağım.
We're sending you to Kansas. Wichita.
Seni Witchita, Kansa'a yolluyoruz.
I sent my family back to Wichita.
Ailemi Wichita'ya yolladım.
Wichita, Kansas City, St. Louis, streets are all paved.
Wichita, Kansas City, St. Louis, yolların hepsi asfalt.
I n Wichita...
Ve Wichita'da...
Wichita was the best night e ver.
Yaşadığımız en güzel geceydi!
- Well, uh...
Wichita civarında yaşayan birini tanırdım! Evet!
Lived down around Wichita. He...
O...