Wilbur traducir turco
776 traducción paralela
" Wilbur G. Henderson.
" Wilbur G. Henderson.
BRONSON :
Wilbur?
Wilbur? Wilbur Minafer?
Wilbur Minafer mi?
Well, Wilbur may not be any Apollo as it were but he's a steady young businessman.
Wilbur belki Apollo kadar yakışıklı olmayabilir ama ciddi, genç bir iş adamıdır.
Wilbur Minafer.
Wilbur Minafer!
And then Wilbur will take Isabel on the carefullest little wedding trip he can manage.
Sonra da Wilbur, Isabel'i küçük bir balayı seyahatine götürecek.
She couldn't love Wilbur, could she?
Wilbur'a âşık olamaz, öyle değil mi?
Wilbur and Isabel did not have children. They had only one. WOMAN :
Wilbur ve Isabel'in çocukları değil, sadece bir çocukları oldu.
- Where's Wilbur?
Wilbur nerde?
The fact is I believe if he hadn't broken that bass fiddle Isabel never would have taken Wilbur. Ha, ha.
Şuna inanıyorum ki, eğer kontrbası kırmamış olsaydı, Isabel asla Wilbur'u kabul etmezdi.
- What do you think, Wilbur?
Ee, sen ne dersin, Wilbur?
FANNY : The important thing is that Wilbur did get her and not only got her but kept her.
Önemli olan Wilbur'un ona sahip olması, bununla da kalmayıp, onu temelli bırakmamasıdır.
Wilbur?
Wilbur...
Wilbur Minafer, quiet man.
Wilbur Minafer, sessiz adam.
Never would've amounted to anything if Wilbur lived.
Wilbur yaşasaydı bunların hiçbiri asla ağza alınmazdı.
She made Wilbur happy.
Wilbur'u mutlu etti.
First telegram : "Your sister Wilbur".
İlk telgraf : "Kız kardeşin Wilbur".
Wilbur, darling, are you all right?
Wilbur sevgilim, iyi misin?
Wilbur?
- Wilbur?
Hey, Wilbur, here's a key.
Wilbur, işte anahtar.
Wilbur's opening one right now.
Wilbur şu an bir tanesini açıyor.
Now, listen. Listen, Wilbur.
Dinle Wilbur.
Hey, Wilbur, McDougal is here.
McDougal burada.
We opened both crates. I showed it to Wilbur.
İki sandığı da açtık.
Wilbur was taking me to a masquerade ball.
Wilbur beni bir maskeli baloya götürecekti.
"Wilbur."
Wilbur. "
Wilbur, please!
Wilbur, lütfen!
Wilbur darling, I heard what happened.
- Sevgilim, olanları duydum.
They can't put my little Wilbur in jail.
Benim küçük Wilbur'umu kodese tıkamazlar.
Wilbur, pet'you haven't been untrue to your Sandra'?
Wilbur, Sandra'nı aldatıyor musun yoksa?
Wilbur, darling!
Wilbur, sevgilim.
Wilbur darling, I haven't been to a masquerade ball in ages.
Sevgilim, senelerdir bir maskeli baloya gitmemiştim.
Wilbur! Come here.
Wilbur!
Wilbur, I'll have to go out and get a costume.
Wilbur, dışarı çıkıp bir kostüm almam gerekiyor.
Look, Wilbur, we've always been pals, haven't we?
- Bak Wilbur, biz eski dostuz, değil mi?
Look, Wilbur, yours had teeth too.
- Seninkinin de vardı.
Wilbur, can't we both go along, too?
Wilbur, ikimiz de gelsek olmaz mı?
This is Miss Raymond, This is Wilbur Grey, and I'm Chick Young.
Bu Bayan Raymond, Wilbur Gray, ben de Chick Young.
Wilbur!
- Wilbur!
I'll be right back, Wilbur.
Hemen dönerim Wilbur.
I'll be right back, too, Wilbur.
Ben de hemen dönerim Wilbur.
This is Wilbur Grey.
- Ben Wilbur Gray.
Now, Wilbur's scared to.-.
Wilbur korktu- -
Oh, stop. Now, listen Wilbur, I'm getting sick and tired of this silly nonsense of yours.
Yapma, şu saçmalıklarından bıktım usandım artık.
Have you known Wilbur long?
- Wilbur'u uzun zamandır mı tanıyorsunuz?
Now, listen, Wilbur, if you don't stop imagining these crazy things,
Dinle şimdi Wilbur, şu deli zırvalarını kafanda kurmayı kesmezsen,..
And this is Wilbur.
Bu da Wilbur.
Ah, Wilbur!
Ah şu Wilbur! Bak sen.
WILBUR :
Bilmiyorum.
You're Wilbur Grey?
- Wilbur Gray sen misin?
Wilbur!
Wilbur!