Wilhemina traducir turco
47 traducción paralela
This is Wilhemina Lawson, by the way, my companion.
Bu hanım da Wilhemina Lawson. Refakatçim.
A warm reception of M. Bob, Mme. Wilhemina.
Bob bizi çok sıcak karşıladı, Madam Wilhemina.
Wilhemina, is Emily there?
Wilhemina, Emily orada mı?
Wilhemina, in my bag there's a bottle.
Wilhemina, çantamda bir şişe var.
It leaves everything Emily owned to Wilhemina Lawson.
Emily, her şeyini Wilhemina Lawson'a bırakıyor.
- Wilhemina wants you to question her.
- Wilhemina onu sorgulamanızı istiyor.
Wilhemina Lawson saw someone wearimg it in the night before the accident, and she is mindful of fear for her safety,
Wilhemina Lawson, kazadan önceki gece öyle bir gecelik giyen birini görmüş. Kendi güvenliği için endişeleniyor.
How is your conscience, Wilhemina?
Senin vicdanın ne durumda, Wilhemina?
Charles and Theresa, Bella and Jacob, even Wilhemina and Dr. Grainger.
Charles ve Theresa, Bella ve Jacob hatta Wilhemina ve Dr. Grainger.
Money that is rightfully ours, left to Wilhemina "bloody" Lawson.
Bizim hakkımız olan para, lanet olası Wilhemina Lawson'a kaldı.
Theresa's lawyer says we haven't got a claim, says that we ought butter up to Wilhemina, so that she might give us a few quid.
Theresa'nın avukatına göre söz söyleme hakkımız yokmuş. Bize biraz para versin diye Wilhemina'ya yağ çekmeliymişiz.
The fact is : she's gone. And her state is left to Wilhemina.
Miras Wilhemina'ya kaldı.
There are things going on here, Sergeant. Any fool knows that he and Wilhemina are in this together.
Salak biri bile onun Wilhemina'yla bu işte beraber olduğunu anlar.
I mean, if somebody is trying to get at Wilhemina...
Eğer biri Wilhemina'ya ulaşmaya çalışıyorsa...
It's only a hunch, something Wilhemina said.
Önsezi diyelim. Wilhemina bir şey söyledi de.
Wilhemina Lawson and yourselves.
Wilhemina Lawson ve siz.
Wilhemina Lawson saw this person, or, to be precise, she saw the monogram in the dressing gown and they wore the letters T.A.
Wilhemina Lawson bu kişiyi gördü. Veya daha doğrusu geceliğine işlenmiş T.A. baş harflerini gördü.
For all of the fortune of Emily Arundel was to go to Wilhemina Lawson.
Çünkü Emily Arundel'in bütün serveti Wilhemina Lawson'a kalmıştı.
From the window, Wilhemina Lawson and Mlle. Sarah saw those two people making their escape, but they could not make up who they were.
Wilhemina Lawson ve Matmazel Sarah pencereden bu iki kişiyi kaçarken gördüler ama kim olduklarını çıkartamadılar.
Wilhemina Lawson saw the person in the landing on her mirror.
Wilhemina Lawson sahanlıktaki bu kişiyi aynasında gördü.
It was you, madame, that Wilhemina Lawson saw in the landing.
Wilhemina Lawson'ın sahanlıkta gördüğü sizdiniz.
Wilhemina Lawson has made a sharing among the family of the fortune of Emily Arundel.
Wilhemina Lawson, Emily Arundel'in mirasını aile arasında paylaşmaya karar verdi.
Wilhelmina.
Wilhemina.
Though Sometimes I Think I Would Rather Keep Him In There Than Let Wilhelmina Look After Him.
Yine de bazen ona Wilhemina bakacağına içimde kalsın daha iyi diye düşünüyorum.
Oh, Cut The Crap, Wilhelmina.
Kes şu saçmalığı Wilhemina.
You Are Having A Little Baby Boy.
Wilhemina, küçük bir oğlan çocuğun olacak.
She's a model from Wilhelmina. And I was right about to close the deal. Like, right, right, right there.
Wilhemina'dan bir mankendi ve işi kapatmaya şu kadarcık kalmıştı,... neredeyse olacaktı ve sonra arabam olmadığını öğrendi.
Mama Jenny and Funny Hair Joel live in Wilhemina, Tarrow County, Georgia.
Jenny Anne ve komik saçlı Joel Georgia'da Wilhemina'da yaşıyordu.
We've news that the hurricane has hit Wilhemina, Georgia.
Georgia'da Wilhemina'yı kasırga vurdu.
I repeat, Wilhemina, Georgia has been hit.
Tekrar ediyorum, Georgia'da Wilhemina'yı kasırga vurdu.
He's going to Wilhemina.
Wilhemina'ya gidiyor.
Wilhemina?
Wilhemina?
I have come to Wilhemina, Georgia.
Georgia'ya, Wilhemina'ya gitmek zorundaydım.
As he selflessly tries to save the remaining lives in Wilhemina.
Kendi hayatını tehlikeye atarak Wilhemina'da hayatta kalanlara yardım ediyor.
If the authorities want to find the true enemy... combatant of this country. Then they would find it in the grief and debris of Wilhemina.
Yetkililer bu ülkenin gerçek düşmanını bulmak istiyorlarsa Wilhemina'daki enkazın iç yüzünü araştırsınlar.
But the first few steps have been taken by Rizvan Khan in Wilhemina.
Ama ilk adımı Rizvan Khan Wilhemina'da attı.
The US government may have forgotten the flood... inflicted area of Wilhemina, Georgia... but one man has refused to be indifferent... to the plight of its inhabitants.
Amerikan Hükümeti, Georgia'yı yani Wilhemina'yı unuttu. Fakat birisi, kendi halkının durumunu görmezlikten gelemedi.
This one man has spared no efforts in helping... rehabilitate the population of Wilhemina.
Bu adam Wilhemina nüfusunun azalmasına izin vermedi.
Looking at him as an inspiration today... many Americans have rushed to Wilhemina... and its neighboring towns to help in rebuilding the destroyed towns.
Bugün, o adamdan esinlenerek birçok Amerikalı bölgeye akın etti..... ve komşu kasabalar, şehrin tekrar yenilenmesine katkıda bulundu.
Following the example of Wilhemina... towns are being adopted across the country.
Wilhemina'daki bu örnek davranışla beraber ülkedeki diğer şehirler, bölgeye sahip çıktı.
And today, as our special guest from Wilhemina... we have the man, who got the whole ball rolling.
Ve bugün, Wilhemina'dan özel bir konuğumuz var... Tüm bunları organize eden kişi.
Rizvan Khan who has been in the news for all his efforts in Wilhemina... is now at the Governor's mansion.
Wilhemina'daki çabalarıyla bilinen Rizvan Khan şu an burada.
- [Wilhemina] This is outrageous!
- Rezalet!
Wilhelmina, Morning.
- Wilhemina, günaydın.
Excuse Me.
Affedersin? Wilhemina?
Our Brave Uterus.
Wilhemina...
I Hadn't Noticed.
Lütfen dalga geçme Wilhemina.