Will you be all right traducir turco
396 traducción paralela
Will you be all right?
Sen iyi olacak mısın?
Will you be all right?
İyi misin?
- Will you be all right, miss? - Oh, yes.
- İyi olacağınıza emin misiniz, bayan?
Only, will you be all right?
Sadece, iyi olacak mısın?
- But will you be all right, dear?
- Sen iyi misin, tatlım?
- Will you be all right?
- Böyle iyi mi?
- will you be all right?
- Saklncasl var ml?
- Will you be all right on the couch?
- Kanepede rahat edecek misin?
Morzillo, they're out for blood. Will you be all right?
Morzillo, kan almaya geliyorlar.
Will you be all right walking at night?
Gece yürüyebilecek misin?
- Will you be all right?
- Her şey yolunda olacak mı?
- Will you be all right?
Senin için bir sorun yok, değil mi hayatım?
- Papa, will you be all right?
- Baba düzelecek misin?
Will you be all right?
Başına bir iş gelmeyecek değil mi?
Honus will you be all right... I mean...
Honus Her şey yolunda mı?
- If you think it will be all right.
- Sen sorun olmaz diyorsan, peki.
I know it's superstition, but an old Hindu told me that if you touch an elephant's trunk, and he raises it, everything will be all right.
Batıl inanç, biliyorum, ama yaşlı bir Hindu, file dokunduğunda hortumunu kaldırırsa her şey yoluna girer, demişti.
Everything will be all right, I assure you.
Her şey yolunda, sizi temin ederim.
I hope you will be all right, miss.
Umarım iyi olursunuz, bayan
Now you have your wife's purse, I have my purse... and Louie will explain it all to you and everything will be all right.
Siz karınızın çantasına, ben de benimkine kavuştuğuma göre geri kalanını Louie size açıklayacak ve her şey yoluna girecek.
Please, Father, it will be all right, I promise you.
Lütfen baba. Her şey yoluna girecek, söz veriyorum.
But now that you're here everything will be all right.
Ama geldiğinize göre her şey yoluna girecek.
- You'll be all right, will you?
- İyisin değil mi?
- Will that be all right for you?
- Sana uyar mı? - Uymaz.
Davies'll loan you his Bible, so all the reading will be done right at the burial.
Davies İncilini sana ödünç verir böylece cenazede dua okuyabilirsin.
All right. How long will you be gone?
Ne kadar kalacaksın?
Since you undoubtedly will hear the music, it's undoubtedly going to be all right.
Müziği duymanız kesin olduğuna göre bir sorun olmaması da kesin.
A week will go by, a month- - you'll be all right.
Bir hafta, belki bir ay geçecek ama sonunda atlatacaksın.
All right, miss, you win, as the crocodiles will be glad to hear.
Pekâlâ, siz kazandınız. Timsahlar bunu duyduğuna memnun olacak.
You and Manfred will be all right.
Sen ve Manfred güvende olacaksınız.
But if you return, everything will be all right.
Ama dönersen sorun kalmayacak.
Will he be all right, do you think?
Acaba başının çaresine bakabilecek mi?
Did you suppose this costume will be all right at your club?
- Bu kıyafet kulübünüze uygun mu?
You'll see, everything will be all right.
Göreceksin, herşey yoluna girecek.
You'll be getting married soon. Everything will be all right then.
Yakında evleneceksin, o zaman her şey yoluna girecek.
You will be all right though, won't you?
İyi olacaksın, değil mi?
- You will be all right, love, won't you?
- Sen iyi olacaksın, değil mi canım?
That's why you're here, John... to make sure she will be all right, you understand?
Zaten o iyi olsun diye buradasın, anladın mı?
Do you think Miss Saki will be all right by herself?
Bayan Saki tek başına güvende olacak mı?
Will Mr Shannon be all right, do you think?
Bay Shannon iyi olacak mı, ne dersiniz?
" "You'll be all right," he said. " "You'll like it. I know you will."
Devamlı, "Sen çok iyi olacaksın evlat", "burayı çok seveceksin, biliyorum." derdi.
You'll go to sleep and tomorrow things will be all right again.
Şimdi uyuyacaksın ve yarın işler yine yoluna girecek.
Do you think that kid will be all right out there?
Sence çocuk dışarıda iyi midir?
And I don't really feel I have time to explain it all to you so just do as I say, and you'll stay healthy and everything will be all right.
Size açıklamak için gerçekten zamanım yok o yüzden dediğimi yapın ve sağlığınızı koruyun ve her şey yolunda gitsin.
You crew will be all right.
Ekibine bir şey olmayacak.
Now it will be all right, don't you think so?
Ama şimdi her şey düzelecek, değil mi?
Have faith in that shiny cross and God and all those saints will be right up there with you.
Şu güzel parlak haç, Tanrı ve tüm o azizlerin seninle olacağına inan.
You will be all right.
İyi olacaksınız.
If you love another, it will be all right.
Eğer bir başkasını seversen, her şey düzelecek.
Will be the same You feel all right?
- # aynı olmayacak. # - Kendini iyi hissediyor musun?
I can't now... but everything will be all right if you come back!
Şu an bunu yapamam... ama dönersen herşey düzelecek!