English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ W ] / Wilsons

Wilsons traducir turco

61 traducción paralela
Do you know where the Wilsons live?
Wilson'ların evi nerede?
It started a feud between us Turners and the Wilsons.
Turner'larla Wilson'lar arasında husumet başladı.
We can have the Wilsons and the Pomfrets. They're a must.
Wilson'lar ve Pomfret'ler gelebilir. onlar şart.
The Wilsons and Cardels are in great danger as they are useless to Stavak without the third scientist on the project, Dr. Robert Webster.
Projenin üçüncü adamı olan Dr. Robert Webster olmadan Stavac'a faydaları dokunmayacağı için, Stoner ve Cardel ailelerinin hayatları büyük tehlikede.
- And the Wilsons.
- ve Wilsons.
From Wilsons.
Wilsons
in your memory we saw millions of Wilsons and Cobbs... it also led us to a familiar conclusion...
Anılarında milyonlarca Wilson ve Cobb gördük... Bu da bizi bildiğimiz bir sonuca getirdi...
Um... Oh! Well, I saw this gorgeous burgundy leather jacket at Wilsons.
Wilson's'da çok güzel bordo bir ceket gördüm.
- Wilsons rock!
- Wilsonlar salladı!
I got the Wilsons'finances back.
Wilsonlar'ın mali durumunu inceledim.
Till you killed the Wilsons.
Ta ki sen Wilsonları öldürene dek.
There are two Dr. Wilsons in this hospital, one in ophthalmology and one in cancer.
Bu hastanede iki tane Dr. Wilson var. Biri oftalmolojide, diğeri kanserde.
The wilsons?
Wilson'ların ki yok mu?
You ow, the Wilsons go to this every year, and they're almost 90.
Wilson'lar da 90 yaşında ama her sene gidiyorlar.
The wilsons saw how special you were.
Wilson'lar senin ne kadar özel biri olduğunu anlamışlardır.
Hey, I thought I told you to stay at the Wilsons'.
Sana Wilson'larda kalman gerektiğini söylediğimi sanıyordum.
So, I assume you're here because the Wilsons have had enough of your shenanigans.
Wilsonlar'ın senin saçmalıklarından usandıkları için Burada olduğunu zannediyorum.
Disease that advanced would've hit the liver.
Bu kadar ilerleyen Wilsons'ın karaciğeri etkilemesi lazımdı.
Bethany, the Wilsons of the world, they serve their purpose, but you and I, we are special.
Bethany, dünyanın Wilson'ları amaçlarına hizmet ederler, ama ikimiz, biz özeliz.
I checked, and there's more than 50 neil wilsons
Kontrol ettim, bölegede elliden fazla
And I'm sitting there with the Wilsons in their fancy home with their home-cooked food, and I just didn't want them to hear about 89 days of tacos.
Ve oturmuş Wilson'ların şık evinde ev yemeği yiyorken, Onların 89 günlük, Taco olayını bilmesini istemedim.
I made a couple of calls and found out that the Wilsons have been around this area forever.
Birkaç yeri aradım ve "Wilson's" un uzun bir süredir bu bölgede olduğunu öğrendim.
The thing is, it's all speculation unless we can link those teeth to the Wilsons'DNA.
Sorun şu ki, Wilson'un DNA'sı ile o bulduğumuz dişler arasında bir bağlantı kuramazsak, olay tamamen spekülasyon kalır.
A cheek swab from Jacob will tell us whether the teeth that Graham smuggled out of jail belong to the Wilsons.
Jacob'un yanağından alacağımız bir pamuklu çubuk,... Graham'in hapisten kaçırmaya çalıştığı dişlerin, Wilson'lara ait olup olmadığını söyleyecektir.
- It's the Wilsons.
- Wilson ailesine aitmiş.
Help me find the Wilsons.
Wilson'ları bulmama yardım et.
I know where the Wilsons are.
Wilson ailesinin nerede olduğunu biliyorum.
That's the Wilsons'car.
Bu araç, Wilson'larınki.
Two Wilsons there...
İki tane Wilson var burada...
There's got to be, like, a million Sam Wilsons.
Herhalde milyonlarca Sam Wilson falan olmalı.
And I wrote a letter, uh, for the Wilsons in Rhode Island.
Wilsonlar için bir mektup yazdım.
But that's not to say that I can't set you up with a whole lot more reasonable speakers that'll still blow your mind if you're worried that the Wilsons or Paradigms are going to set you back too much.
... Wilsons bizi zorlar diyorsanız daha makul fiyatlı bir hoparlör de ayarlayabilirim tabii ki.
Two families - the Wilsons and the Haldanes.
İki aile - Wilsonlar ve Haldanler.
'Two families. The Wilsons and the Haldanes...'
- Wilson ve Haldane ailelerinin Jackie Haldane?
If the Wilsons'calf is birthed. Doc Miller should be available.
Eğer Wilsonların danası buzağıladıysa Doktor Miller müsaittir.
Y'all wanna fuck with two dudes wearing Wilsons Leather black fucking coats?
Wilsons deri ceketleri giyen bu iki adama bulaşmak ister misiniz?
None of you wanna fuck with this Wilsons Leather shit. Great.
Hiç biriniz Wilsons deri ceketlilere bulaşamazsınız.
'Cause if it is, I can just tell the Wilsons we want to fix and flip it.
Çünkü öyleyse, Wilsonlara tamirden sonra satmak istediğimizi söyleyebilirim.
The Wilsons will be here in the morning,
Wilsonlar sabah burada olacaklar.
Look, man, the Wilsons will be here in a few hours.
Bak dostum, Wilsonlar birkaç saat sonra burada olacak.
The Wilsons will be here soon.
Wilsonlar birazdan burada olacak.
What? Claude, we are your host family, the Wilsons, and we're so happy you're here.
Claude, biz senin buradaki aileniz, Wilson'lar.
Killing the Wilsons.
Wilsonları öldürmek.
America is a country of laws and due process, but in the Wilsons'case, a drone strike is too good for them.
Amerika kanunların ve hakkını aramanın ülkesidir. Ama Wilsonların durumunda hava bombardımanı bile onlar için fazla iyi.
I can't believe the Wilsons just gave me up after all we meant to each other.
Wilsonların, beraber yaptığımız o kadar şeyden sonra benden ümidi kestiklerine inanamıyorum.
Two tickets for the Third World, please, first-class. May the Wilsons rot in hell! I am glad I will never see them again.
Dünya ülkelerine Wilsonlar cehennemin dibinde yansın... Allah'a şükür onları bir daha görmeyeceğim.
The Wilsons are put onto the prison bus and... goooooooooal!
Wilson ailesi hapishane otobüsüne nakledildi ve... goooooooooool!
I can't let the Wilsons become the first innocent people ever wrongly imprisoned in America.
Wilson ailesinin Amerikada mahkum edilen ilk masum insanlar olmasına izin veremem.
We have to save the Wilsons first.
Önce Wilson ailesini kutarmalıyız.
Wilsons, if there's a hell, you're going to it.
Wİlson ailesi, eğer cehennem varsa oraya gideceksiniz.
I will ask the Wilsons what they think about it.
- Wilsonların bu konuda ne düşündüğünü sorucam.
wilson 1023

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]