Wilton traducir turco
205 traducción paralela
" A series of entertainments
" Bayan Judy Ballard ve Bayan Ralp Wilton'un aralarında olduğu...
"including Mrs Judy... " Judy Ballard, "Mrs Ralph Wilton..."
" bir takım kutlama organizasyonlarına başladılar bile...
- How's everything, Wilton?
- Nasıl gidiyor bakalım Wilton?
Well, Mr Wilton? How are you?
Bay Wilton, nasılsınız?
My dear Mr Wilton, may I remind you of what our master always says?
Sevgili Bay Wilton, beyefendi her zaman ne der hatırlar mısın?
Why, Wilton!
Bak sen Wilton!
Wilton, this is the nicest thing you've ever brought to the table.
Wilton, bu zamana kadar kahvaltı masasına getirdiğin en güzel şey.
Mr Wilton, what do you think of this fellow Halton?
Bay Wilton, bu Halton hakkında ne düşünüyorsun?
Mr Wilton, we're used to such brilliant conversation in this house, that sometimes I wonder if we're not a little spoiled.
Bay Wilton, bu evde çok harika muhabbetler dönmesine alışkınız ama bazen çok mu şımartıldık diye düşünmeden edemiyorum.
I hardly think so, Mr Wilton.
Hiç sanmıyorum Bay Wilton.
- Very well, Mr Wilton.
- Anlaşılmıştır Bay Wilton.
- Wilton, will you find Sir Frederick?
- Wilton, Sör Frederick'e bakabilir misin?
What does she do? Her last name is Wilton.
Soyadı Wilton.
Gordon lives at the Wilton Apartments.
Gordon, Wilton Apartmanı'nda oturuyor.
- Wilton Estate.
- Wilton Estate.
Well, now, Wilton's goin'!
Wilton havaya girdi!
Come on, Wilton!
Hadi, Wilton!
Let's hear it for Wilton!
Wilton'u alkışlayalım.
Remember Wilton Knight saying, "One man can make a difference."
"Bir adam bir şeyleri değiştirebilir."
Some wine collector from New York staying at the Wilton.
Wilton'da kalan New Yorklu bir şarap koleksiyoncusu.
Well, he's staying at the Beverly Wilton. He can't be broke.
Beverly Milton'da kaldığına göre çulsuz biri olamaz her halde.
Wilton, stealing a body from the medical school... so that the police can find it... is hardly what I would call playing by the rules.
Yanlış mı? ... Tıp fakültesinden polis bulsun diye ceset çalmak kurallara uygun değil.
Wilton, has the doctor said...
Wilton... Doktor sana...
Well, Wilton, he's doing everything you said he would. What have you gotten me into?
Wilton..., yapacağını söylediğin her şeyi yapıyor...
Well, simply stated, Wilton Knight was my friend as well as my employer.
Önceden de belirttiğim gibi Wilton Knight benim işverenim olduğu kadar arkadaşımdı da.
Yes, however she's also the widow of Wilton Knight, who, as you may recall, created and continues to fund the foundation for which we both work.
Evet. Ayrıca o, Wilton Knight'ın dul eşi. Hatırlayacağın üzere, çalıştığımız vakfa gelir sağlayan fonu oluşturan ve devam ettirende o.
So did Wilton.
Wilton'da biliyordu.
Wilton's only son, has somehow been resurrected from 3 consecutive life sentences in Africa.
Gerçek şu ki, ne yazık ki, Garthe Knight, yani Wilton'ın tek oğlu, her nasıl olduysa yeniden ortaya çıktı. Hem de Afrika'da çarptırıldığı üç ayrı müebbet hapis cezasına rağmen.
What did Wilton Knight do, restructure my face in Garthe's image?
Wilton Knight, Garthe'ın görüntüsünü yüzüme verip ne yaptı böyle?
Wilton divided the formula into three separate elements, and entrusted two of the elements to each of 3 handpicked people.
Wilton formülü üç ayrı öğeye böldü. Bu öğelerden ikisi, her birisi dikkatle seçilen üç kişiye emanet edildi.
How difficult for a man like Wilton Knight.
Wilton Knight gibi bir adam için ne kadar da zor.
Oh, Devon, how like Wilton you are.
Devon, Wilton'a nasıl da benziyorsun.
Thank goodness Wilton Knight isn't here to see this sacrilege.
Tanrıya şükür Wilton Knight burada değil de bu saygısızlığı görmüyor.
Wilton Knight created the Foundation... in hopes of finding intelligent solutions to violent problems, problems which have changed little in tens, if not hundreds, of years.
Wilton Knight şiddet sorunlarına zekice çözümler bulmak ümidiyle vakfı kurdu,... küçük değişikleri onlarca, yüzlerce yıllarda yapan sorunlar.
Do you remember what Wilton always said?
Wilton her zaman ne derdi, hatırlıyor musun?
Wilton Marshall.
Wilton Marshall.
Brother Wilton, stand.
Kardeş Wilton, ayağa kalkın.
Make atonements for this wrath, Brother Wilton.
Bu öfken için özür dile, Kardeş Wilton.
Brother Wilton, the woman's returned.
Rahip Wilton, kadın geri gelmiş.
Wilton Smith, father of four, worked for 27 years... cleaning lint from various garments.
Wilton Smith, dört çocuk babası, 27 yıldır pek çok elbisenin pamuklarını temizleyerek çalışıyor.
The first thing I do when I get back is book a table at Wilton's...
Geri döndüğümde, yapacağım ilk iş Wilton's da yer ayırtmak olacak.
I'm doing a little film at the wilton Theatre, and....
Wilton Tiyatrosu'nda ufak bir film yapıyorum ve...
- The next on the list is Wilton Dr.
Bir sonraki adres Wilson Caddesi.
Pete Wilton.
Adım Pete Wilton.
Okay, Jeff Wilton.
- Tamam, Jeff Wilton.
Jeff Wilton is a high school kid from homestead... that disappeared three days ago.
Homestead'den bir lise öğrencisi. Üç gün önce ortadan kaybolmuş.
I found the owner of one of the guns... that fired a bullet into the Wilton family tree.
Wilton'ların ağacına ateş eden bir silahın sahibini buldum.
That's where Wilton's kid goes.
Wilton'ın oğlunun okulu.
Of course. Jeff Wilton.
- Tabii, Jeff Wilton.
I see.
Wilton Knight ne diyordu, hatırlasana ;
Ryanair final call for passenger Wilton, travelling to Brussels, Charleroi, on flight FR 1014.
İyi seyirler... 104 nolu uçuşla Brüksel Charleroie'ye gidecek olan, Wilton isimli yolcumuza Ryanair'in son çağrısıdır.