Winds traducir turco
2,161 traducción paralela
My winds even brought you here, dear.
Hatta seni buraya getiren benim rüzgarlarımdı.
This is a dangerous storm accompanied by heavy rain, high winds and a strong possibility of tornadoes.
Bu tehlikeli fırtınaya şiddetli yağışlarla sert rüzgarlarda eşlik edecek. Ve güçlü bir kasırga olma olasılığı var.
Our boat capsized in high winds. We were shipwrecked on an island.
Teknemiz rüzgarlı havada alabora oldu bizde bir ada da konaklamak zorunda kaldık
As the fires roared out of control, fanned by 65-mile-per-hour Santa Ana winds...
Alevler, 100 kilometre hızla esen Santa Ana rüzgarının etkisiyle kontrolden çıkıp şiddetlendiğinden...
Careful, strong winds up here!
Dikkat edin. Burada rüzgâr yön değiştiriyor.
Today magic is in the air at the grand hotel, and the winds of change are about to blow our story in a strange new direction.
Bugün büyük otelin havasında sihirli bir koku var, ve değişim rüzgarları, hikayemizi tuhaf bir yöne sürükleyecek.
Winds 25 to 45 miles an hour, and it's going to feel like it's 30 below out there.
Hızı saatte 40 km'den - 75 km.'ye çıkan rüzgar yüzünden sıcaklık eksi 30 derece gibi hissedilecek.
The poor little guy winds up getting squished between two rocks.
Zavallı şey, iki taşın arasında sıkışıp kalmış.
The high school hockey team on a 100-year losing streak winds up with a star forward for the first time in the school's history, and they got a shot at the State Championship.
Bir lise düşün, tam 100 yıldır kaybediyorlar fakat bir müthiş forvet sayesinde tarihlerinde ilk defa Eyalet Şampiyonası'nı kazanma şansları var.
Winds still blow.
Rüzgâr hâlâ esiyor.
Flash floods and high winds have come out of nowhere.
Su baskını ve şiddetli kasırganın kaynağı belirlenememiştir.
Given the prevailing winds, a very large, very toxic cloud will sweep into town.
Rüzgarın da etkisiyle, geniş ve büyük bir zehir bulutu, kasabaya çökecek.
The superstorms, and the winds happening right now in America?
Ya da Amerika'da meydana gelen fırtınalar?
Winds are wild.
# Deli rüzgarlarım vardır.
Winds are wild.
# Deli rüzgarlarım vardır!
Winds!
Rüzgârlar, yardım edin bana!
Winds are wild.
- Deli rüzgârlarım vardır.
Not everybody winds up dead.
Herkesin ki ölümle son bulmuyor ama.
When you see him, do the winds whisper a melody?
Onu gördüğünde, rüzgâr şarkı söylüyor mu?
The winds whisper a melody
Rüzgârda savrulurken nağmeler,
Aeolus was the Greek god of the winds and the father of Sisyphus, the man condemned by the gods to the task of pushing a rock up a mountain and let it see roll back down again.
Aelous büyük Rüzgar Tanrısı'ydı. Aynı zamanda Sisyphus'ın da babası. Tanrılar ona bir dağı sırf eski haline dönüp dönemeyecek mi diye görmek için çevirme görevi vermişler.
Aeolus was the Greek god of the winds and the father of Sisyphus, the man condemned by the gods to the task of pushing a rock up a mountain only to have it roll back down again.
Aelous büyük Rüzgar Tanrısı'ydı. Aynı zamanda Sisyphus'ın da babası. Tanrılar ona bir dağı sırf eski haline dönüp dönemeyecek mi diye görmek için çevirme görevi vermişler.
In addition, gale force winds veering from West to North West and North.
Ek olarak, fırtına ve kuvvetli rüzgarlar Batıdan dönerek kuzeybatı ve kuzeye.
TURBULENCE IS DUE TO WINDS IN THE ATMOSPHERE.
Türbülansın nedeni, atmosferdeki rüzgarlardır.
Head winds at 53 miles per hour.
Rüzgar hızı 85 km / saat.
I don't mind a thunderstorm or strong winds every now and then... much better than frantic city life.
Fırtınalar ya da rüzgarları umursamam... Şehirden iyidir.
Fair winds and following seas.
Yolun açık, bahtın güzel olsun.
After years of severe drought, fierce winds picked up whatever remained of the topsoil and just blew it away, leaving the dustbowl in its wake.
Yıllarca şiddetli kuraklıktan sonra azgın rüzgarlar toprağın üstünde kalan her şeyi alıp götürdü ve ardında Dust Bowl adı verilen kurak araziyi bıraktı.
Sustained winds of 60 miles an hour, gusts of about 80.
Saatte 100 km. devamlı rüzgarlar, 130 civarında da fırtınalar.
When two exes try to "just be casual," someone always winds up getting hurt.
Ne zaman iki sevgili öylesine bir şey yapmaya kalkışsa biri her zaman incinir.
And look, it winds itself.
Ve bak, hareketle şarj oluyor.
4th FLEET'S ON STANDBY, BUT WITH GAIL FORCE WINDS IN THE REGION, THE ADMIRAL WON'T CLEAR THE EXTRACTION.
- 4.filo hazır bekliyor, ama Gail kuvvetiyle bölgeye uçar, amiral çıkartmayı açık hale getirmeyecektir.
He runs a hooker joint called The Trade Winds Motel.
Trade Winds Motel adında bir kerhane işletiyor.
No can do, sir.The F.A.A.Has grounded all flights into dulles due to heavy winds.
Yapamam, efendim. Sivil Havacılık Teşkilatı, şiddetli rüzgar yüzünden tüm uçuşları durdurdu.
Each time, we jump on a plane, sit by her bed, Say our good-byes all over again, and each time, she winds up getting better.
Her seferinde uçağa atlayıp yanına geliyoruz her seferinde vedamızı ediyoruz ve her seferinde yeniden iyileşiyor.
A ruler of the winds
Rüzgarların hakimidir.
He is a ruler of the winds.
Rüzgarların hakimidir.
And she goes, Oh, good idea, and she winds the window down and goes, Get off the bonnet, you...
O da diyor ki : "İyi fikir." Pencereyi açıp şöyle diyor : "Kaportadan in, seni..."
And then the project winds down.
Şimdi proje sonuna doğru gidiyor.
But the santa ana winds do not blow in january.
Ama santa ana rüzgarları ocakta yakıyor.
The south winds flow over the grass
Güney meltemleri esiyor çayırların üzerinden...
And the curious thing, the saddest thing, is the person bullied winds up believing that he or she is to blame for what's happening.
Ve bunun en ilginç en üzücü tarafıysa kabadayılık yapan kişinin her zaman yaşananların suçunu karşısındaki insanın üstüne atmasıdır.
He winds up for the shot and delacroix slides in front!
Şut için hazırlanıyor ve delacroix önüne atlıyor!
Most are lost, scattered in the winds of Time,
Çoğu kayıp, insanların anılarının ötesinde
There are enemy winds up north, but home fires down south
Kuzeyde düşman rüzgârları esiyor, ancak güneyde ateşler yanıyor.
Thanks. "Even the weariest river winds its way safe to sea."
"En yorgun nehir bile eninde sonunda denize dökülür." Bu yuva benim için çok uzun bir yolculuğun sonu.
Breznev cut winds We fell to floor
Breznev kanatları kesti. Toprağa düştük.
I feel like a reed blown about by the winds of my habits, my affections, things that I am. And I find myself moving more and more to a kind of aloneness.
Alışkanlıklarım, sevdiklerim ve beni ben yapan her şey rüzgârda kalan sazlar gibiydi.
"Glowing coal and sulphur : burning winds is the weight they'll get."
"Başlarına ateşle kükürt yağdıracak, onların kâsesine düşen pay kavurucu rüzgâr olacak."
"Wr.ite a new story on the winds."
Yeni bir hikâye yaz rüzgârlara
The winds will change.
Rüzgârların yönü değişecek.