Wolcott traducir turco
128 traducción paralela
Too many of them, Wolcott.
Çok kalabalıklar Wolcott.
Wolcott!
Wolcott!
You know I'm going out with Robert Wolcott.
Biliyorsun ben Robert Wolcott ile çıkıyorum.
Hey, Wolcott, what's going on around here?
Hey, Wolcott, Neler oluyor burada?
Unit 24-18. I'm in the alley behind 3312 Wolcott.
Birim 24-1 8. 331 2 Wolcott'un arkasındaki sokaktayım.
Ladies and gentlemen, I'm Cliff "Elvis" Wolcott.
Bayanlar baylar. Ben Cliff "Elvis" Wolcott.
He is hit. Wolcott's bird is hit.
Wolcott'un helikopteri vuruldu.
Indigenous personnel advancing to Wolcott crash site.
Yerli personel Wolcott'un enkazına doğru gidiyor.
Over. Super 64, come inbound and take Wolcott's position.
Süper 64, buraya gel ve Wolcott'un yerini al.
Eversmann's Chalk Four has set up a perimeter around Wolcott's crash site.
Eversmann'ın Dördüncü Mangası Wolcott'un enkazının çevresini koruyor.
- To the separate attentions... of Messieurs Wolcott and Tolliver.
- Kime çekilmiş? - Ayrı ayrı olarak... Bay Wolcott'a ve Bay Tolliver'a.
Yankton's interests force imposition on Bullock's privacy... as I think, Mr Wolcott, do your employer's.
Yankton'ın çıkarları Bullock'un arazisini tehdit ediyor, ki bence... Bay Wolcott işvereninizinkini de ediyor.
It's all fucking amalgamation and capital, ain't it, Wolcott?
Her şey birleşme ve para üzerine kurulu, değil mi Wolcott?
Situate yourself at the Grand Central... and tell me what fucking Wolcott's doing and who he's doing it with.
Grand Central'a yerleş... ve bana Wolcott'un kiminle, ne işler çevirdiğini anlat.
Mr Wolcott says you avoid it.
Bay Wolcott bundan kaçındığınızı söyledi.
Got my shovel out covering work of your Mr Wolcott.
Küreğimi çıkarıp Bay Wolcott'un yaptıklarının üzerini kapattım.
Suspicion, Mr Hearst, off your geologist, Wolcott... for cutting three whores'throats.
Şüphe Bay Hearst, jeoloğunuz, Wolcott üzerinde... üç fahişenin boğazını kestiğine dair.
" I am aware of Mr Wolcott's difficulty. You will find me personally grateful...
" Bay Wolcott'un çektiği zorlukların farkındayım.
"Should George try to fuck you, Wolcott's letter gets broad circulation."
"George seni kandırmaya çalışırsa, Wolcott'ın mektubunu halka dağıt."
You'd first want to know from Wolcott if there is a letter.
İlk yapacağın, böyle bir mektup var mı, Wolcott'tan öğrenmek.
"Francis Wolcott."
"Francis Wolcott."
- Francis Wolcott, Mr Manuel.
- Bay Manuel, ben Francis Wolcott.
My name is Francis Wolcott.
Adım Francis Wolcott.
My experience, Mr Wolcott... come to making restitution for others'outlays, the rich can be tardy.
Tecrübeme dayanarak söylüyorum Bay Wolcott... başkalarının zararlarını ödemek söz konusuysa, zenginler yavaş davranır.
That, far as I know, when I left Wolcott there last night... to come and get you, was all three still alive.
Dün gece sana gelmek için... Wolcott'ı orada bıraktığımda üçü de yaşıyordu.
As I won't be either to you or Wolcott.
Ben ne sana, ne de Wolcott'a sorun çıkarmayacağım.
And I ask after Maddie and Doris and the outside girl, not making a problem... but if Wolcott killed them, and there's remains, to see them buried.
Maddie'yi, Doris'i ve yabancı kızı sorun çıkarmak için aramıyorum. Wolcott onları öldürdüyse, gömüldüklerini görmek istiyorum.
It was a man named Wolcott killed them.
Onları Wolcott diye biri öldürdü.
I believe I know Wolcott to look at.
Wolcott'ın sadece adını duydum.
Wolcott?
Wolcott mu?
Wolcott had accidentally stepped on Utter's foot.
Wolcott kazayla Utter'ın ayağına bastı.
Let it be known that's the wrong ox to gore.
Wolcott'un yanlış hedef olduğunu bilsinler.
- Wolcott.
- Wolcott.
I hear you say Wolcott wants to see Utter?
Wolcott, Utter'ı görmek istiyor mu dedin?
As protective an eye as Charlie has for that madam, Joanie Stubbs... if all her whores didn't make it to that wagon... and that was on Wolcott's account... you could see what ensued in the thoroughfare.
Charlie, Bayan Joanie Stubbs'ı koruyor. Kadının bütün fahişeleri o arabaya binmediyse... ki bu Wolcott'un işi... sokaktaki kavganın nedeni belli olurdu.
Not nearly as your friend, Mr Wolcott.
Dostun Bay Wolcott kadar değildir.
May I ask, Mr Wolcott, what purpose draws you to our hills?
Sizi buralara getiren nedir acaba Bay Wolcott?
- Mr Wolcott...
- Bay Wolcott...
Mr Wolcott, not an hour before giving me the letter...
Bay Wolcott, bu mektubu bana vermesinden bir saat önce...
How much wealth is that? I don't know, Mr Wolcott.
Servetin büyüklüğünü soracak olursanız bilmiyorum Bay Wolcott.
And I'm Francis Wolcott... which I'd be grateful if you'd tell your employer.
Ben de Francis Wolcott. İşvereninize bildirirseniz minnettar olurum.
This is Francis Wolcott, Cy.
Bu Francis Wolcott, Cy.
Cy Tolliver, Mr Wolcott.
Bay Wolcott, ben Cy Tolliver.
Pour Mr Wolcott a bourbon, Jack, and tell him it's from Kentucky.
Bay Wolcott'a bir viski ver Jack ve Kentucky'den olduğunu söyle.
So you work for who, Wolcott?
Peki kim için çalışıyorsunuz Wolcott?
- Mr Wolcott.
- Bay Wolcott.
- Not postponed, Mr Wolcott, no.
- Ertelemeyeceğim Bay Wolcott, hayır.
I should tell you, Mr Wolcott... I have seen men in this very camp, feeling themselves victimised... seek redress in fashions I thought imprudent.
Şöyle söyleyeyim Bay Wolcott... bu kampta kendilerini kandırılmış hisseden, hakkını sağduyusuz... olduğunu düşündüğüm bir şekilde arayan adamlar gördüm.
I wonder, Mr Wolcott... if some second letter couldn't be drafted... to put some sharper point on the lesson... maybe remunerative to both of us.
Düşünüyorum da Bay Wolcott... acaba dersi daha unutulmaz kılacak... ikinci bir mektup yazılamaz mı? İkimiz için de kârlı olabilir.
What am I to do, Mr Wolcott... but to admit a terrible and tragic miscalculation... and take myself and beg mercy and understanding and forgiveness?
Korkunç ve trajik bir hatayı... kabul etmekten ve merhamet, anlayış... ve af dilemekten başka ne yapabilirim Bay Wolcott?
I'm Francis Wolcott.
Ben Francis Wolcott.