English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ W ] / Wordsworth

Wordsworth traducir turco

148 traducción paralela
But for England I'm ready to call John Donne, Dryden, Pope, Wordsworth, Coleridge, Shelley and Keats, Tennyson, Bridges...
Ama İngiltere için John Donne, Dryden, Pope, Wordsworth, Coleridge, Shelley ve Keats, Tennyson, Bridges'i davet etmeye hazırım...
I quoted some lines from Wordsworth's Ode on Intimations of Immortality. Did you hear them?
Wordsworth'un "Duygu ve Ölümsüzlük" adlı lirik şiirinden bir pasaj okudum.
And I think Wordsworth means that when we grow up that we have to forget the ideals of youth and find strength...
Bence Wordsworth'un burada büyüdüğümüz zaman ideallerimizi unutup, gücü bulmamız gerektiğini söylüyor.
Wordsworth. Romney.
Woodsworth, Romney.
Romney wordsworth in his last 48 hours on earth.
Bu Bay Romney Woodsworth, dünyadaki son 48 saatini yaşıyor.
Mr. Romney wordsworth, who will draw his last breaths in the twilight zone.
Bay Romney Woodsworth son nefesini Alacakaranlık Kuşağında alacak.
Wordsworth, romney - field investigation obsolescence.
Woodsworth, Romney. Alan araştırması sonucu işlevsiz bulundu.
Do you know why you're here, mr. Wordsworth?
Neden buradasınız biliyor musunuz, Bay Woodsworth?
You've been under investigation, mr. Wordsworth, for the mandatory period of one year and 11 months.
Bay Woodsworth, zorunlu süre olan bir yıl on bir ay boyunca soruşturma altındaydınız.
Your occupation, mr. Wordsworth?
- İşiniz nedir, Bay Woodsworth?
Mr. Wordsworth, i'm told that you've had coun... stand back in the light, mr.
Bay Woodsworth, size bilgi ve yönelim verildiği- - Geriye, ışığın altına gelin, Bay Woodsworth!
I'm told you've had counsel and been given orientation, mr. Wordsworth, but i'm still not sure in my own mind that you understand the purpose of this hearing.
Size bilgi ve yönelim verildiği söylendi, Bay Woodsworth ama hâlâ bu duruşmanın amacını kavramış olduğunuzdan emin değilim.
Wordsworth, "you people" - you make reference to the state?
- Evet, terim, Bay Woodsworth. "Sizler" derken devleti mi kastettiniz?
But since there are no more books, mr. Wordsworth, there are no more libraries.
Şimdi kitap olmadığına göre, Bay Woodsworth artık kütüphane de yok.
You are in error, mr. Wordsworth.
Çok yanılıyorsunuz, Bay Woodsworth.
You are obsolete, mr. Wordsworth.
Siz işe yaramazsınız Bay Woodsworth.
You have no function, mr. Wordsworth.
İşleviniz yok, Bay Woodsworth.
Wordsworth, a crawling insect ; an ugly, misformed little creature who has no purpose here, no meaning.
Bay Woodsworth, sürünen bir böcek, çirkin, biçimsiz burada hiçbir amacı ve anlamı olmayan küçük bir yaratık.
Delusions, mr. Wordsworth, delusions that you inject into your veins with printer's ink ;
Bunlar hayal, Bay Woodsworth, hayal.
Romney wordsworth, step back to await the finding of this board.
Romney Woodsworth, geri çekil ve kurulun kararını bekle.
Romney wordsworth, step forward.
Romney Woodsworth, bir adım öne gel.
Your rights are as follows, mr. Wordsworth :
Haklarını söylüyorum, Bay Woodsworth.
Mr. Wordsworth, we don't understand the nature of the request.
Bay Woodsworth, isteğinizin nedenini anlamış değiliz.
That will be acceptable, mr. Wordsworth, provided your liquidation is accomplished within the 48-hour period.
Bu kabul edilebilir, Bay Woodsworth, ancak yok edilmenizin 48 saat içinde gerçekleştirilmesi koşuluyla.
Wordsworth, that can be arranged, indeed.
Bay Woodsworth, işte bunu gerçekten ayarlayabiliriz.
Wordsworth... midnight, tomorrow.
- Yarın gece yarısı.
Agreed, mr. Wordsworth.
- Anlaştık, Bay Woodsworth.
That will be all, mr. Wordsworth.
Hepsi bu, Bay Woodsworth.
Wordsworth. Do you know why i've come? Do you?
Neden geldiğimi biliyorsunuz değil mi?
Wordsworth, hardly what i'm accustomed to... and somewhat suspect, too.
Pek öyle normlara uygun ve alışık olduğum bir durum değil. Biraz da kuşku verici.
Wordsworth - perhaps to prove something to you.
Belki de size bir şey kanıtlamak için.
Wordsworth. That, incidentally, has kept you alive, that particular talent.
Evet, anlıyorum, Bay Woodsworth.
Romney wordsworth, librarian, goes to his own nirvana.
Bay Romney Woodsworth. Kütüphaneci kendi Nirvana'sına gidecek.
You aren't facing the camera, mr. Wordsworth.
Kameraya bakmıyorsunuz, Bay Woodsworth.
Wordsworth, turn around, face the camera. That's right.
Lütfen, Bay Woodsworth, yüzünüzü kameraya dönün.
Suit yourself, mr. Wordsworth.
Nasıl istersen, Bay Woodsworth.
Very thoughtful, mr. Wordsworth :
Çok düşüncelisiniz, Bay Woodsworth.
Wordsworth?
Bu nasıl bir saçmalık, Bay Woodsworth?
This is insane, wordsworth.
Bu çılgınlık, Woodsworth.
no longer do we have to be content with keats's "seasons of mists and mellow fruitfulness" wordsworth's "i wandered lonely as a cloud"
Artık yetinmemiz gerekmiyor Keats'in "Sis Mevsimleri ve Olgun Verim" Wordsworth'un "Bulut gibi tek başıma gezindim..."
'Bliss was it in that dawn to be alive,'as Wordsworth has it.
Wordsworth'un dediği gibi, "O şafakta hayatta olmak büyük mutluluktu."
Wordsworth.
- Wordsworth.
Sorry, wordsworth.
- Pardon, Wordsworth.
Wordsworth, that have no substance and no dimension.
Sözcükler, Bay Woodsworth.
You waste our time, mr. Wordsworth, and you're not worth the waste.
Zamanımızı boşa harcıyorsun, Bay Woodsworth.
Wordsworth.
- Evet, uyuyorsunuz Bay Woodsworth.
What a charming room you have, mr. Wordsworth. Have you lived here long?
Çok güzel bir odanız var, Bay Woodsworth.
Wordsworth.
O kişiye bağlı bir şey, Bay Woodsworth.
I'm beginning to understand, wordsworth.
Şimdi anlamaya başladım, Woodsworth.
I misjudged you, wordsworth.
Seni yanlış değerlendirmişim Woodsworth.
We shall see, wordsworth, we shall see.
Göreceğiz, Woodsworth, göreceğiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]