Worry about yourself traducir turco
266 traducción paralela
Get your head on straight... and just worry about yourself.
Kendine gelip yüzüne çeki düzen ver.
Don't you worry about yourself?
Kendin için endişelenmiyor musun?
Worry about yourself.
Kendiniz için endişelenin.
And you'd better worry about yourself.
Kendin için endişelensen de iyi edersin.
You worry about yourself.
Sen kendini düşün.
Worry about yourself.
Biraz da kendini düşün.
You'd better worry about yourself.
Kendine biraz daha dikkat etmelisin.
Worry about yourself. He's all right.
Kendin için endişelen.
You worry about yourself.
Sen kendinden kork.
Ian, you've got to worry about yourself.
Ian, kendin hakkında endişelenmen lazım.
Worry about yourself.
Kendin için endişelen.
Worry about yourself first!
Öncelikle kendin için endişelen.
- You worry about yourself.
- Sen kendin için endişelen.
- Become like everyone else in this city, only worry about yourself.
- Tıpkı bu şehirdekilere benzedin işte.
Worry about yourself.
Sen kendine bak.
Muhammad has become a nation, he has received a city, entering into pledges and treaties and you Salool who claim to be king of Medina lost the kingdom last night while you were in bed you should worry about yourself Abu Sufian
Muhammed bir ulus kurdu bir şehre sahip oldu, barış anlaşmalarına girişti Ve sen İbni Selül, Medine kralı olduğunu söyleyen sen dün gece uyurken krallığını kaybettin! Sen kendi derdine yan Ebu Süfyan.
Don't worry about yourself so much.
Kendi haline çok kafa yorma.
Worry about yourself, loverboy.
- Sen kendini düşün aşk çocuğu.
Worry about yourself first.
Bu neden daha önce aklıma gelmedi. Ama lütfen dikkatli ol!
Worry about yourself, not about what your brother does
Sen kendine bak, kardeşinin ne yaptığını boşver.
Worry about yourself, your family, the people that are important to you.
Kendin için endişelen. Aileni ve insanlarını düşün.
If you want your own boat someday, the very worst thing you can do is worry about yourself or try to impress me.
Bir gün kendi gemin olsun istiyorsan yapacağın en kötü şey, kendini düşünüp, beni etkilemeye çalışmaktır.
- So, just worry about yourself.
- Yalnızca kendini düşün.
Why don't you worry about yourself!
Neden kendin için endişelenmiyorsun!
Just you worry about yourself.
Sen sadece kendin için endişelen!
Just worry about yourself.
Sadece kendini düşün.
Worry about yourself!
Kendin için endişelen.
You just worry about yourself, okay?
Sen kendin için endişelen tamam mı?
I'd never go there. You worry about yourself.
Oraya asla gitmezdim.
Maybe you should worry about yourself, buddy boy.
Belki kendin için endişelenmelisin dostum.
- Yeah, Prue, worry about yourself.
- Evet, Prue, kendin için endişelen.
Worry about yourself
Kendini düşün sen.
Calm yourself. There is nothing to worry about.
Sakin ol, telaş edecek bir şey yok.
And since this is your first combat, I suggest you correspond. Don't worry yourself about things that don't concern you.
Bu sizin ilk dövüşünüz olduğuna göre, sizi ilgilendirmeyen şeylerle ilgili endişelenmeyin.
You mustn't worry yourself about it
Bunun için kendinizi üzmemelisiniz.
Don't worry yourself about it.
Sen bu meseleyle canını sıkma.
That you'd always worry about your family, who they were, what they were, until you'd accomplished something for yourself, until you had the self-confidence to know it doesn't matter.
Hep ailenden endişe ediyordun, onlar kimlerdi, ne idiler, ta ki sen kendin için bir şeyler başardın, önemsizliğini anlayıp özgüvenine kavuştun.
Needn't worry yourself about that, Doctor.
Bunun için meraklanmayın doktor.
Don't you worry yourself about me, Inspector.
Benim için endişe etmeyin Müfettiş.
You worry about yourself.
Ya eminim öyledir!
- Worry about yourself.
- Sen kendin için endişelensen daha iyi olur.
You don't have to worry yourself about my talents.
Benim yeteneklerimle ilgili endişelenmene gerek yok.
- Don't you worry yourself about that, baby.
Sen o tarafını merak etme tatlım.
So you better worry about saving yourself.
O yüzden kendini kurtarmaya baksan iyi edersin.
Not that we've got anything to worry about... except for you making a fucking twat out of yourself.
Kendini ortaya çıkarman dışında endişelenecek bir şey yok.
But on your own the only person you have to worry about hurting or helping is yourself.
Ama tek başınayken zarar verebileceğin veya kurtarabileceğin tek kişi yine sensin.
I suggest you don't worry about this sort of thing... and just enjoy yourself.
bu tür şeyler için endişelenme... ve keyfini çıkar.
No, not even worry about anything except yourself.
Hayır! Kendinden başka kimse umrunda değil.
JUST BE YOURSELF, YOU WON'T HAVE ANYTHING TO WORRY ABOUT.
Sadece kendin ol, endişeleneceğin bir şey kalmaz.
You don't have to worry yourself about her, is what I'm sayin',
Onun için endişe etmene gerek yok.
- The last thing I need... is to be walking around having a great time... and have to worry about you killing yourself!
- Bu mekânda güzel vakit geçirmek yerine kendini öldürüp öldürmediğin hakkında endişelenmek yapmak istediğim en son şey.