Would you like to talk about it traducir turco
52 traducción paralela
WOULD YOU LIKE TO TALK ABOUT IT?
Anlatmak ister misin? Anlatırsan açılırsın.
Would you like to talk about it?
Anlatmak ister misin?
Would you like to talk about it?
Bunun hakkında konuşmak ister misin?
Would you like to talk about it?
Konuşmak ister misin?
- Would you like to talk about it?
- Konuşmak ister misin?
Would you like to talk about it?
Konu hakkında konuşmak ister misin?
Would you like to talk about it?
Bunun hakkinda konusmak ister misin?
Would you like to talk about it?
Bu konuda konuşmak ister misin?
Would you like to talk about it?
Şu konuda konuşmak ister misin? - Hangi konuda?
Would you like to talk about it?
Bunu konuşmak ister misin?
Would you like to talk about it real quick?
Kısaca bahseder misiniz?
Would you like to talk about it?
- Konuşmak ister misin?
Would you like to talk about it?
- Konuşmak ister misiniz?
I've never fiigured out what it would cost a year, but I'd like to talk about it with you.
Bunun yıllık olarak ne kadara mal olacağını hiç hesaplamadım ama seninle bu konuda konuşmak isterim.
How about it? I would like to talk to you in private.
Seninle özel bir görüşme yapalım mı?
I am sure that at heart he would like to talk to you about it.
Aslında bu konuda seninle konuşmak istediğinden eminim.
It is about that that I would like to talk with you.
Ben de sizinle o konuda konuşacaktım.
Now would you like to sit down and talk about it?
Şimdi oturup konuşmak ister misiniz?
I would like to talk to you about it.
Kitap üstüne konuşmamız güzel olurdu.
Would you like to come with me to Causton to talk about it? Not really.
- Causton'a gelip bu konu hakkında konuşmak ister misiniz?
Look, if it's not too inconvenient, my uncle would like to talk to you about a possible job.
Bakın, eğer uygunsa, amcam sizinle bir iş hakkında görüşmek istiyor.
I've dealt with many people in similar circumstances, and if you and your husband would like to talk about this, it might help.
Benzer durumdaki pek çok insanla ilgilendim. Ve eğer kocan ve sen bunu konuşursanız, yardımcı olabilir.
Would you like to talk to cristo about it?
Cristo'yla bu konu hakkında Görüşmek ister misiniz?
Would you like to talk about it?
Beni korkunç bir gün bekliyor.
Well - you know, sleep on it, think about it, and, uh - really would like to talk.
Bunu bir düşün. Gerçekten konuşmak isterim.
If you would like to talk about it then call it what it is.
Pekâlâ. Madem bundan bahsetmek istiyorsun adını da doğru söylemelisin.
- Would you like to talk to me about it?
- İçini dökmek ister misin? - İstemem, kalsın.
Would you like to talk to her about it if you could?
Yapabiliyor olsaydın onunla bunu konuşur muydun?
Why? Think about what it would be like If you could never talk to her.
Onunla bir daha konuşamasaydın nasıl olurdu düşün bakalım.
So, yes, I would like to talk about it, but I'm... Pretty sure you don't.
O yüzden evet konuşmak isterdim ama eminim ki sen istemezsin.
Ray Jay, I understand you're angry because you're hurt, but this is your first breakup, and they're not all gonna be like this, and I think that, you know, it would really help for you to talk about it.
Ray Jay, canın yandığı için kızgın olduğunu anlıyorum. Ama bu senin ilk ayrılığın. Hepsi böyle olmayacak.
It's been made clear to him that this story will be told from the points of view of everyone who is alive who can talk about it, and my dad would really like it just to be about his story of meeting Diane and being with her and having you and meeting you again.
Bu hikâyenin, şu an hayatta olan bu konu hakkında konuşabilecek herkesin bakış açısından anlatılacağı ona açıkça belirtildi ama bu hikâye sadece babamın Diane'le tanışmasını, onunla birlikte olup sana sahip olmasını ve seninle tekrar buluşmasını anlatsa daha çok hoşuna giderdi.
If you want to talk about it, there's nothing I would like more.
Eğer bunun hakkında konuşmak istersen, bundan daha fazla isteyebileceğim bir şey olmazdı.
So what is it that you would like to talk about, Jane?
Bana söylemek istediğin nedir Jane?
Um, we're a family that talks, so... if you would like to talk about it, then -
Biz böyle konuşan bir aileyiz, eğer konuşmak istersen yani...
It's a mistake. Would you like for us to talk to your wife about the details of the case?
- Karınızla davanın detaylarını konuşmamızı ister misiniz?
We used to talk about you over the years, and she said if anyone could have figured a way out, a way to walk away from it all for good, you know, like a real fresh start... it would have been...
Yıllarca senin hakkında konuştuk. Biri konuşmada senden bahsetse hemen hüzünlenir ağlardı. acımız hep taze kaldı...
I would like you to take it seriously and talk about it with me.
Bunu ciddiye alıp benimle konusmanı isterdim.
At this point, I would like to talk about the United Nations Children's Fund, because when you think about it, children really are the future.
Bu noktada, Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu'yla ilgili konuşmak isterim, çünkü düşündüğünüzde, çocuklar gerçekten geleceğimizdir.
My employer would like to talk to you in person about it.
İşverenim bu konuda seninle bizzat görüşmek istiyor.
- [chuckles ] - Which, if you'd like to talk about it... - [ chuckles] Which is- -... I would, because I read it and I- -
Onunla ilgili konusmak istersen konusuruz çünkü okudum ve...