Wound traducir turco
9,668 traducción paralela
So, in my haste to get away from Sucking Chest Wound, I neglected to ask you what I'm helping you with.
Sucking Chest Wound'dan aceleyle kaçarken sana ne için yardım ettiğimi sormayı unuttum.
The young man that we seek calls himself Sucking Chest Wound.
Kendine Sucking Chest Wound denmesini isteyen genç bir adam.
I'm looking for footage of Sucking Chest Wound that I can send to the police.
Sucking Chest Wound'un polislere gönderebileceğim bir anını arıyorum.
The hair I found yielded no matches in CODIS, but if we can match it to the gum, then we'll be able to confirm that both came from Sucking Chest Wound.
Bulduğum saç teli * CODIS'te bulunamadı ama eğer sakız ile saç eşleşirse ikisinin de Sucking Chest Wound'a ait olduğunu doğrulamış olacağız.
Oh, that's the encore on the set list that Sucking Chest Wound threw away.
Oh, Sucking Chest Wound'un attığı listede Encore yazıyordu.
Sucking Chest Wound works as a sound engineer.
Sucking Chest Wound ses mühendisi olarak çalışıyor.
Sucking Chest Wound.
Sucking Chest Wound.
The death of Species strengthens his side of the schism, while Sucking Chest Wound's anarchist faction is utterly destroyed.
Species'in ölümü kendi tarafındaki parçalanmayı büyüttü taa ki Sucking Chest Wound'un anarşist tavrı tamamen yok olana kadar.
What I wound up doing was to actually take and cut that entire area out.
Bunu yapmamın sebebi, O bölgeyi tamamen kesip çıkartmaktı.
" The victim had sustained a gunshot wound to the head.
"Maktül kafasından silahla vurulmuştu."
So, when author Susan Berman was found dead of a single gunshot wound to the head at her Benedict Canyon home on Christmas Eve, all of the obvious questions came up.
Yazar Susan Berman Noel arefesinde Benedict Canyon'daki evinde aldığı tek kurşunla öldürüldüğü zaman bariz bir soru ortaya atıldı.
You cleaned my wound.
Yaramı temizlemişsin.
I saw my wound, delphine.
Yaramı gördüm, Delphine.
Arastoo sent me a splinter from the wound to the clavicle.
Arastoo köprücük kemiğindeki yaradan aldığı bir kıymık yolladı.
I only passed out twice, and I'm pretty sure my wound is now minty fresh.
Sadece iki kere bayıldım ve şu an yaramın mentol koktuğuna eminim.
Your carpal tunnel and your bullet wound are now healed.
Bileğin ve kurlu yaran artık iyileşti.
Stab wound.
Bıçak yarası.
The wound looks like an angel blade, but the point of entry is wider.
Yara melek bıçağı ile açılmışa benziyor ama giriş yeri daha geniş.
Cass said that Ronnie's wound looked like an angel blade, but the red marks didn't match up with an angel blade.
Cass Ronnie'nin yarasının melek bıçağı ile olduğunu söyledi ama kırmızı izler melek bıçağına uymuyor.
But if it was an angel sword, that would explain the size of the wound and the red marks.
Ama bu bir melek kılıcı ise kırmızı izleri ve yaranın boyutunu açıklıyor.
I'm usually able to heal any wound.
Normalde her yarayı iyileştirebilirim.
We have a wound on Jimmy's hand that's entirely consistent with such an assault.
Jimmy'nin elindeki yara var elimizde. Böyle bir saldırıyla tamamen tutarlı.
The wound in your mouth.
Ağzındaki yara.
But it's as though they purposely went out of their way not to mortally wound him, not to kill him.
Ama onu bilerek ağır yaralamadılar ya da öldürmediler.
When we opened the wound to remove the bullet...
Mermiyi çıkarmak için yarayı açtığımızda fark ettik.
Yeah, but this wound is fresh.
- Ama bu yara yeni oldu.
Salt in the wound.
Yarama tuz bastın.
Depth and dimension of the wound. Exactly as Dr Butter testified.
Yaranın boyutu ve derinliği aynen Doktor Butter'ın ifadesindeki gibi.
Any mention of contact abrasions near the entry wound?
Yara girişlerinde aşınmalardan falan bahsetmişler mi?
Note the stippling and burn marks around the entry wound.
Mermi yarasının etrafındaki benekler ve yanık izlerinden çıkardık.
And there was also debris on the inside of the wound.
Ayrıca yarada birikinti de vardı.
Trying to cover up the pain of the past or trying to glamorize it, it definitely does not help with the healing of the wound.
Geçmişin acılarının üstünü örtmenin ya da onları küçümsemenin iyileşme sürecine hiç faydası olmuyor.
D.I.D is a wound that can never be fully recovered alone.
DKB, asla tek başına tamamen iyileştirilemeyecek bir yara.
That wound... is connected with me.
O yara benimle bağlantılı.
Let's see if there's an exit wound.
Çıkış yarası varsa görelim.
Your wound seems to be healing well.
Yaran iyileşiyor gibi görünüyor.
The depth and angle of the wound, The length and strength of the upward stroke, and... The murders have stopped.
Bak, bağlama usulü, yaranın derinliği ve acısı yukarı doğru atılan darbenin uzunluğuyla gücü ve cinayetlerin durması.
Single GSW to the chest, no exit wound.
Göğsünde bir adet kurşun yarası var, mermi içeride kalmış.
The wound is not fully consistent with a GSW.
Yarası merminin açtığı şekle hiç benzemiyor.
It's like a wound, you know.
Yara gibi aq.
And I think that's what it wound up at.
Bu şekilde yarasını deşebildim.
Bad reaction from the blood transfusion we gave him for that gunshot wound.
Yaralandığı için yapılan kan naklinin bir yan etkisi.
All chronometers have been wound and compared, and she requests permission to strike eight bells on time.
Tüm süreölçerler ayarlandı. Saati geldiğinde 8 zil çalmak için müsaade istiyor.
Defensive wound?
Müdafaa yarası mı?
Yeah, and I'll swab the wound and see if I can find some particulates.
Ben de yaralardan partikül çıkacak mı diye bakayım.
There appears to be a glancing gunshot wound to the skull.
Kafatasını sıyırmış bir silah yarası var.
Uh, please note the slight depression within the gunshot wound, suggesting blunt force trauma.
Silah yarasının içindeki ufak izin,.. ... sert cisim darbesine işaret ettiğine dikkat et.
The gunshot wound to her head would explain her obsession.
Kafasından silahla vurulmuş olması, takıntısını açıklar.
I must have missed it because it's obscured by the remodeled gunshot wound.
Silah yarasının izi örttüğü için gözden kaçırmış olmalıyım.
But that wound shows no remodeling.
- Ama bu yarada iyileşme yok.
I only see one entrance wound.
Sadece bir tane giriş yarası görüyorum.