Woz traducir turco
98 traducción paralela
Woz, we need blue boxes, not computers.
Woz, bize mavi kutu lazım, bilgisayar değil.
Woz, give me a break.
Woz, daha neler.
Woz, do we have to have mice?
Woz, etrafta fareler olmak zorunda mı?
Hey, Woz, I assume we're speaking the same language, right?
Hey, Woz, aynı dili konuştuğumuzu varsayıyorum, doğru mu?
Damn it, Woz!
Kahretsin, Woz!
- Woz?
- Woz?
- Woz, you can be number one.
- Woz, sen bir numara olabilirsin.
Woz, you and me.
Woz, sen ve ben.
- What then? - Hey, Woz.
- O zaman ne olacak?
No sleeping in the booth, Woz.
- Hey, Woz. Burada uyuyamazsın.
- Woz, what we're doing right now is like opening doors.
- Woz, şu an yaptığımız şey sanki kapıları açmak.
Woz.
Woz.
Woz!
Woz!
Oh, tewible, Woz.
Bevbat, Woz.
Woz?
Woz?
- How about Woz?
- Peki ya Woz?
- Woz!
- Woz!
Woz, get him down!
Woz, indir onu!
You look like shit, Woz.
Bok gibi görünüyorsun Woz.
That fuckin lighter, Woz.
Şu s.ktiğimin çakmağı, Woz.
I think it is. The Great and Powerful Woz.
Yüce ve Güçlü Woz.
I'm coming, Woz, I'm coming.
Geliyorum Woz! Geliyorum!
No Steve Woz-ni-ak thee.
Sen Steve Woz-ni-ak değilsin.
Wozniak did the wiring and Jobs did the dreaming and be hold, the Apple 1.
Hayal gücünü Jobs, kabloları ise Woz halletti. Ve karşınızda, Apple 1.
Jobs and Woz unveiled the prototype to their fellow tech geeks at the home brew computer club in 1976.
Jobs ve Woz yaptıkları protipipi 1976'da, evlerindeki bir Bilgisayar Kulübü toplantısında teknoloji delisi diğer arkadaşlarına gösterdiler.
Woz?
- Woz?
Woz!
- Woz! - Merhaba!
You're gonna be great, Woz.
Harika olacaksın Woz.
- Too long, Woz.
- Uzun zaman oldu Woz.
The kid always finds something to do, and God knows Woz pulls his weight.
Ufaklık daima yapacak bir şey buluyor Tanrın bilir, Woz da üstüne düşeni yapıyor.
I'm grown up, Woz.
Büyüdüm Woz.
Seems so backward now. Woz.
- Şimdi her şey tersine dönmüş gibi.
Kryztof Woz, number 22936.
Kryztof Woz, numarası 22936.
So, why call me, Woz?
Peki, neden beni aradın, Woz?
Woz is just an old man playing games.
Woz sadece oyunlar oynayan yaşlı bir adam.
How did you know that Woz told me?
Bana bunu söylenin Woz olduğunu nereden biliyorsun?
Kryztof Woz.
Kryztof Woz.
Meet Kryztof Woz.
Kryztof Woz ile tanışın.
Woz was captured, convicted, and he received... A 25-year sentence.
Woz yakalanmış, suçu kanıtlanmış ve kabul etmiş... 25 yıl hapis cezası.
You know, he administered last rites and Woz gave it to him personally.
O geçen ayini idare etti ve Woz asalaten ona verdi.
Kryztof Woz had an accomplice when he stole those diamonds, and that was your father.
Kryztof Woz bu elmas çaldığı zaman bir suç ortağı vardı ve o da babandı.
Woz goes to prison, and you end up in the St. Roch Orphanage with a friendly priest trying to take care of you.
Woz hapse gitti ve seni de Aziz.Roch Yetimhanesi'ndeki. dost canlısı rahip alarak sana göz kulak olmaya çalıştı.
Kryztof Woz's personal effects.
Kryztof Woz'un kişisel eşyaları.
Exactly what Woz wanted me to find.
Woz'un benden bulmamı istediği neyse tam olarak onu.
It was the perfect place for Woz to hide a body.
Woz'un bir cesedi gizlemesi için mükemmel bir yerdi.
Woz killed and buried your father.
Woz öldürdü ve babanı gömdü.
- Er...
- Woz?
Woz? - Yeah?
- Evet?
I hear you, but I'm still marrying Woz.
Seni duyuyorum, ama hala Woz'la evleniyorum.
And no Woz should go into a meeting like that alone.
Ve hiçbir Woz böyle bir toplantıya yalnız girmemeli.
I gave him Woz.
Ona Woz'u verdim.