Xander's traducir turco
268 traducción paralela
Like Xander said, I'm the Slayer and he's a... vampire.
Xander'ın dediği gibi, ben avcıyım. O da vampir.
Xander kind of found himself in front of our class not wearing much of anything.
Xander sınıfın karşısında birdenbire çıplak kalıverdi.
- Xander's just...
- Xander sadece...
I guess Xander's just too much man for the pimple squad.
Xander siz sivilceli kızlar için fazla.
Xander's a civilian.
Xander sivildir.
My uncle's newspaper is investigating Xander Drax.
Amcamın gazetesi Xander Drax'ı araştırıyor.
This is Jesse, and that's Xander.
Bu Jesse ve bu da Xander.
Sometimes I have this fantasy that Xander's gonna grab me and kiss me right on the lips.
Bazen Xander'ın beni aniden tutup dudaklarımdan öptüğünü hayal ediyorum.
Oh! That's Xander.
Xander geldi.
- Xander, this is no time for jokes.
- Xander, şakanın sırası değil.
And then Xander can find someone else who's not me to obsess about.
Sonra Xander takıntı haline getirecek başka birini bulacak. Ve o ben olmayacağım.
That's Xander and Willow.
Xander ve Willow geldi.
- Where's Xander?
- Xander nerede?
Good, Xander, that's the spirit.
Güzel, Xander, işte bu ruhla.
Xander, we each had four classes with her last year.
Xander, geçen sene o kızla ikimizin de dörder ortak dersimiz varmış.
- Where's Xander? - He got out.
- Kitaplıkların arkasından çıktı.
Now find Xander and Willow, and tell them what's going on.
Şimdi Xander'la Willow'u bulup olanalrı anlat.
If Miss French is responsible for Xander's supposed to be helping her.
Eğer bundan Bayan French sorumluysa Xander şu anda ona yardım ediyor.
- Xander, she's not what she seems.
- Xander, o göründüğü gibi biri değil.
See, Xander's... I like his head.
Ben Xander'ın kafasını seviyorum.
Well, Xander's not a...
Xander bakir...
Xander's not home.
Xander evde değil.
Xander's teasing the less fortunate?
Xander etrafa sataşıyor.
- You're saying Xander's becoming a hyena?
- Xander'ın sırtlana dönüştüğünü mü söylüyorsun?
Somebody's gotta watch Xander.
Birinin Xander'a bakması gerek.
- If she's not back soon, Snyder's really..... done a great job with the fair, hasn't he?
- Eğer hemen dönmezse Snyder..... bu sene fuarda çok başarılı. Öyle değil mi Xander?
- That's enough, Xander!
- Bu kadar yeter Xander!
Xander, let's go!
Xander, gidelim!
You know it's a trap.
Xander, tuzak olduğunu biliyorsun.
- Could you explain to her...
Bu çok saçma. Xander'ın bir erkek olduğunu ona anlatır mısın.
- Xander is a guy. - Yeah, that's why I'm saying, why don't you explain it to her?
Evet, işte bu yüzden söylüyorum, neden ona açıklamıyorsun?
What are you gonna teach when you fail in life?
Xander, sen hayatta başarısız olduğunda ne öğreteceksin?
- Let's not lose our perspective here, Xander.
- Gerçekleri gözden kaçırmayalım, Xander.
Xander? Angel and the others are holed up outside town.
Xander, Angel ve diğerleri kasabanın dışında saklanıyorlar.
Let my cries bind the heart of Xander's beloved.
Yakarışım, Xander'ın sevdiğini bağlasın ona.
- Dammit, what's going on?
- Lanet olsun, Xander. Ne oluyor?
It's never gonna work for us, Xander.
İlişkimiz asla yürüyemez, Xander.
- What's up with you, Xander?
- Sen nasıIsın, Xander?
I know you like to be the voice of the common wuss..... but certain people are entitled to special privileges - winners.
Xander, Biliyorum ki sıradanların sesi olmak hoşuna gidiyor,..... ama bazı insanlar özel önceliklidir. - Kazananlar!
We couldn't find any sea demon matching Xander's description.
Herhangi bir deniz canavarı bulamadık, Xander'ın tarifine uyan.
- No, Xander's right.
Şimdi aklıma kötü bir kelime gelmiyor ama kötüsünüz işte ve biz, fabrikaya gidiyoruz! - Hayır, Xander haklı.
I have to go to Xander's house just to watch A Charlie Brown Christmas,
Her yıI Charlie Brown Noel Özel programını seyretmek için Xander'ın evine gitmem gerekir.
With Xander, it's always "Buffy did this, Willow said that."
Xander'ın yanındayken sürekli, "Buffy şunu yaptı, Willow şunu dedi."
Xander... it's not up to you.
Xander,... Sana kalmadı.
- Go to class, Xander.
- Sınıfına git, Xander.
Hey, it's Xander, If you get this, call me,
Merhaba. Ben Xander. Mesajımı aldığında beni ara.
If anyone saw me hanging with Xander Harris's castoff on top of that... Death, you know?
Eğer bir de Xander Harris'in eskisiyle görülürsem, öldüğümün resmidir.
Not that I care, but Xander Harris, he's miserable, right? And that Willow freak.
Umurumda değil ama, Xander Harris zavallının teki, değil mi?
Xander, you there?
Xander, orda mısın?
He's just a friend.
Xander'la. O sadece arkadaşım.
As I recall, Xander and I nearly came to blows.
Yanlış hatırlamıyorsam Xander'la kavganın eşiğine gelmiştik.