Xr traducir turco
39 traducción paralela
They're launching the XR-2300!
XR-2300'ü fırlatıyorlar!
That's the XR-2200.
Hayır. Bu XR-2200.
First, were you not the chief test pilot for the lunar shuttle XR-2300?
Bir, sen ay mekiği XR-2300'ün deneme başpilotu değil miydin?
- it's an XR-71.
-... XR-71.
[Machine Buzzing] Hey, Donny, tell my son about the guywho tried to sneak... a lipstick camera past the XR-21.
Donny oğluma şu XR-21'den içeriye ruj kamera sokmaya çalışan adamın hikâyesini anlatsana.
I put the XRF to Greenway's jawbone, and I found traces of brass and nickel plating in the marks made by our murder weapon.
Greenway'in çene kemiğini XR'a koydum. Yaraların içinde cinayet silahından bulaşan pirinç ve nikel izlerine rastladım.
Nobody's going to buy a Phalanx XR-12 computer.
- Şaka mı yapıyorsun? Kimse Phalanx XR-12 almaz.
These disks are for a Phalanx XR-12 computer.
Bu Phalanx XR-12 diski.
This is the eagle eye xr-7.
Bu "kartal gözü XR-7".
GONE BACK 2 RV. XR
KARAVANA DÖNDÜM XX RUTH
- Well, the XR-10 is a good model.
- XR-10 modeli güzel. - Nasıl?
My father's been working on a new system, the XR-50.
- Babam yeni bir sistem üzerinde çalışıyor.. XR-50.
Without him or the prototype, the XR-50's finished.
Bu prototip olmadan XR-50 üretilemez.
None of our simulations can come close to what he'll do, and we need to demonstrate the XR-50's optimum ability once it's in Paris.
Simülasyonlarımız onun yapabilecekleri ile boy ölçüşemez. Paris'te XR-50'nin optimum özelliklerini sunabilmeliyiz.
The XR-50 is a miracle of economy, precision and simplicity.
XR-50 ekonomik bir mucize, kesinlik ve sadeliktir.
The XR-50 is alive and well.
Demek ki XR-50 çalışıyor ve iyi durumda.
- As long as I handed over the XR-50.
XR-50'nin kontrolünü bende olduğu sürece.
Like, for example, someone knows we're taking the XR-50 to Paris?
Örneğin, XR-50'yi Paris'e götürdüğümüzü bilen birileri gibi?
The XR-50 needs at least 750 kilometres to fully register performance details. Your performance details.
XR-50 en az 750 kilometre gitmeli, böylece performans bilgilerini kaydedecek.
Leave the XR-50 and get out of there.
XR-50'yi bırak ve oradan ayrıl.
The XR-50's finished.
Onu almama imkan yok.
We'll never get the XR-50 to the show.
XR-50'yi kimselere gösteremeyeceğiz.
My father's been working on a new system, the XR-50.
- Babam yeni bir sistem üzerinde çalışıyor..
Without him or the prototype, the XR-50's finished.
Çalışan son tasarımın yaratıcısıdır.
None of our simulations can come close to what he'll do... and we need to demonstrate the XR-50's optimum ability once it's in Paris.
Bunun bir test olduğunu kendisine söylemedim. Simülasyonlarımız onun yapabilecekleri ile boy ölçüşemez.
Make sure he really puts it through its paces.
Paris'te XR-50'nin optimum özelliklerini sunabilmeliyiz.
The XR-50 is a miracle of economy, precision and simplicity. And to think that it's not even German.
XR-50 ekonomik bir mucize, kesinlik ve sadeliktir.
So Trina has the last prototype.
Demek ki XR-50 çalışıyor ve iyi durumda.
As long as I handed over the XR-50.
Farklı olduğumuz konularda anlaşabiliriz.
We did pay for it.
XR-50'nin kontrolünü bende olduğu sürece.
Like, for example, someone knows we're taking the XR-50 to Paris?
Bana söylemediğin bir şey var mı?
The XR-50 needs at least 750 kilometres to fully register performance details.
- Evet. - Hayır. XR-50 en az 750 kilometre gitmeli, böylece performans bilgilerini kaydedecek.
Leave the XR-50 and get out of there. No!
XR-50'yi bırak ve oradan ayrıl.
- Trina?
XR-50'nin işi bitti.
It's a retrofitted unit that reduces fuel consumption by 70 %.
XR-50.
I am now looking at a flashing blue light. The XR-50 is alive and well.
Bak şu yanıp sönen mavi ışığa!
Trina?
XR-50'nin işi bitti.