English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / Y'a

Y'a traducir turco

162,449 traducción paralela
You get his money, the Snyders get you, and no one has to go to a bachelor party at an arboretum.
Sen parasını al, Snyderlar seni alsın. Bekârlığa veda partisinden de yırtarız.
Because it's kinda messed up to force a snake to bite your friend!
- Çünkü bir yılanı, arkadaşını ısırmaya zorlamak berbat bir şey.
Walt, Cabe's got a shot of vitamin rattlesnake.
Walt, Cabe çıngıraklı yılan vitaminini aldı.
According to dark site discussions you expertly faked UN ID badges and created an exact 3D-printed replica of a 2,000-year-old ceremonial bowl from Djibouti.
- Karanlık sitelerde konuşulanlara göre BM kimliklerini ustaca taklit etmiş ve Djibuti'den 2.000 yıllık bir tören kâsesinin 3B baskıyla birebir benzerini yapmışsınız.
The fob opens a door at 9891 Madera Road.
Uzaktan kumanda 9891 Madera Yolu'nda bir kapıyı açıyor.
I've been working with Walter for two and a half years.
İikibuçuk yıldır Walter'la çalışıyorum.
Army Corps said that you guys helped save a kid from a sinkhole at the beach a few years ago.
İstihkâm Birimi bir kaç yıl önce plajdaki bir subatandan bir çocuğun kurtarılmasına yardım ettiğinizi söyledi.
Chief knew him for 20 years, so how about you give him a little room, huh?
Şef'in yirmi yıllık tanıdığıydı onu biraz rahat bırakmaya ne dersiniz?
Yeah, well, Happy taught me a few things over the years.
Evet, pekâlâ, Happy yıllar içinde bana bir kaç şey öğretti.
I thought you guys came in to fix a leak in a pipe.
Bir borudaki sızıntıyı onarmak için geldiğinizi sanıyordum.
How do you stop liquid that's already in a sinkhole?
Hâlihazırda bir subatanda olan sıvıyı nasıl durdurursun?
Today's sinkhole disaster turned tragic when Los Angeles entrepreneur Veronica Dineen fell to her death into a caustic toxic soup which was in the process of hardening to prevent seeping into a major SoCal aquifer.
Bugünkü düdük felaketi, Los Angelesli girişimci Veronica Dineen büyük bir Güney California akiferine sızıntıyı önlemek için sertleşme sürecinde bulunan bir aşındırıcı toksik karışımın içine düştüğünde trajediye dönüştü.
I'm a single mom who waitressed up until two and a half years ago.
Ben, iki buçuk yıl öncesine kadar garsonluk yapan bekâr bir anneyim.
I make less than six figures a year, I have four grand in my bank account.
Yılda altı haneli rakamlardan daha az kazanıyorum banka hesabımda dört bin dolarım var.
Monty, I know she's pregnant, but I think we need to take Diane through a cognitive interview.
- Monty, hamile olduğunu biliyorum, ama bence Diane ile bilişsel görüşme yapmalıyız.
They thought they were gonna roll a couple foreigners, make some quick cash.
Birkaç yabancıyı soyup hızlıca para kazanmayı hedeflemişler.
! This is no way to ring in a new year.
Yeni yıla bu şekilde zil takıp oynayarak giremem.
Sure, it'll take me a bit longer to finish college, but aren't those the best years of life, anyway?
Üniversiteyi bitirmem biraz uzun sürer tabii ama o yıllar, hayatın en güzel zamanları değil mi zaten?
It's gonna be a great yea...
Muhteşem bir yıl ola...
The Ventura Bridge is a no-bid contract going back, what, five years?
Ventura Bridge ile pazarlıksız sözleşmemiz var, beş yıldır.
Yes, and I'm a name partner at this firm.
- Ben de bu şirketin ortağıyım.
Y-Yes, we need Dr. Picot.
- Evet, Doktor Picot'a ihtiyacımız var.
In a major victory for U.S.-led coalition forces, the air strike killed Aimar Aboulafia, an American-born leader of the Islamic State.
Amerikan koalisyonun yönettiği hava saldırısı Amerika doğumlu İslam Devleti'nin lideri Aimar Aboulafia'yı öldürerek büyük bir zafer kazandı.
D.O.J.P. A.T.C.T.F.
A.B.21.Y.P.İ.G.T
No, been a very long, hard year.
- Çok uzun ve zor bir yıldı.
This family has spent years looking for a donor.
Bu aile donör bulabilmek için yıllarını harcadı.
I don't know where you got this quote, but there's not a single word of it that is accurate.
O alıntıyı nereden buldunuz bilmiyorum ama gerçeği yansıtan tek bir kelime içermiyor.
I am a co-executive producer on the show.
Programda yardımcı yapımcıyım.
But I can cut to the chase... we're willing to cut our ask to $ 6 million, but we want a public apology.
Sadede gelirsek... Teklifimizi 6 milyona kadar indirmeye razıyız ama resmi özür istiyoruz.
- Yep. I think we've taken this as far as we can, so we should think about a possible deal.
Davayı getirebileceğimiz noktaya getirdik olası teklifleri değerlendirmeye bakmalıyız.
$ 58 million a year!
Yılda 58 milyon dolar!
He's bringing in 86 million a year.
- Yılda 86 milyon dolar kazandırıyor.
Lucca, start a political pile. We'll-We'll decide on it later.
Lucca, siyasal bir yığın başlat ve buna sonra karar vereceğiz.
The Purge is a horror / sci-fi thriller premiering in 2013, starring Ethan Hawke and Lena Headey...
Arınma Gecesi korku / bilim kurgu türünde Ethan Hawke ve Lena Headey'in oynadığı 2013 yılında çıkan bir filmdir.
Putting something on top of the pile is a great way to get me to move it to the bottom.
Tüm bu yığının üstüne bir şey koymak beni aşağıdakilere baktırmak için iyi bir yöntem.
I'm a prosecutor.
Ben savcıyım.
And didn't you just sign Chumhum, a massive social media empire worth $ 86 million a year to you?
Peki ya muazzam büyüklükte bir sosyal medya imparatoru olan Chumhum ile yılda size kazancı 86 milyon dolar olan bir anlaşma imzalamadınız mı?
Dad, if they're offering ten years, they must have a weak case.
Hayır baba, eğer 10 yıl teklif ettilerse ellerinde sağlam kanıt yok demektir.
He said he would recommend to the judge a sentence of ten years instead of life without parole.
Şartlı tahliyesiz bir hayat yerine yargıca 10 yıllık ceza süresi önereceğini söyledi.
You were used as a cover so your mother could sleep with your uncle for several years.
Annen amcanla birlikte olabilmek için yıllarca seni kullanmış.
I don't know. Um, a few years ago?
Bilmiyorum, birkaç yıl önce sanırım?
I had read that malaria kills one million kids a year and that it could be prevented with mosquito netting.
Sıtmanın her yıl bir milyon çocuk öldürdüğünü ve cibinlik kumaşı ile önlenebileceğini okudum.
To a fantastic year.
Harika bir yıl için.
Y-Yeah, I paid the Cricket a visit because I needed to talk to him about... about you. Oh.
Evet, cırcır böceğine uğradım... çünkü onunla senin hakkında... konuşmam gerekiyordu.
David... a few years ago, I took some pages out of Henry's book, and, uh... I never put them back.
David... birkaç yıl önce Henry'nin kitabından birkaç sayfa kopardım... ve bir daha yerine koymadım.
It's a star!
Bu bir yıldız.
It gives me a chance to get to know the woman who spent 15 years with Dick.
Dick'le 15 yıl geçiren kadını tanıma fırsatı buldum.
There was a reason for this lifetime of grooming?
Bunca yıl bakımlı olmamın sebebi mi vardı?
She's running. I can't wait to put this on YouTube.
Hemen YouTube'a koymalıyım.
So just tune that pasty Felicia out and think happy thoughts, like a toilet where you can lie down.
O solgun Felicia'yı unut ve mutlu şeyler düşün. - Mesela uzanabileceğin bir tuvalet.
If we only see each other one hour a week, he'll never realize what a useless piece of crap I am, and he'll love me forever.
Haftada sadece bir saat görüşürsek, ne kadar lüzumsuz bir çöp yığını olduğumu göremeyecek ve beni hep sevecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]