Y'all'cause traducir turco
329 traducción paralela
All of us have cause to wail the dimming of our shining star... but none may help our harms by wailing them.
Parlak yıldızımızın sönmesi hepimizi derinden üzdü, ama ağlamak da derdimize deva olmaz.
You had to come back, Charlie,'cause we're all alike... you, me, Richard, even Fido.
Geri gelmeliydin, Charlie, çünkü hepimiz aynıyız. Sen, ben, Richard ve hatta Fido.
we say that this is a horror whose consequences are frightening for the cause which we should place above all others and that is the kingdom of God on Earth. "
"Bu tutumun korkunç sonuçlar doğuracağı bilinmelidir. " Bu yapılanları her şeyden öte tutmalıyız. "Burası Tanrı'nın gezegenidir."
An occasion for us all to think back to those extraordinary years, when we were young and had a cause to live for!
Genç olduğumuz ve uğruna yaşamaya değer bir amacımızın olduğu o olağan üstü yılları hatırlamak için!
Calling all Japanese proletariat, we have to try harder in our struggles and advance the cause in Japan.
Bütün Japon emekçilerimize sesleniyorum, mücadelemizde ve Japonya'daki davada sebat gösterip, çabalamalıyız.
I guess y'all all know she's over in the hospital'cause she's been in a real bad car wreck.
Sanırım hepiniz hastanede yattığını biliyorsunuz. Çünkü çok kötü bir araba kazası geçirdi.
Buford, I hope you got group insurance...'cause I'm about to spread some iron all over this goddamn desert.
Hadi, Trigger! Beni yüz üstü bırakma. Buford, umarım grup sigortan vardır çünkü bu lanet olası çölü demir yığınına çevirmek üzereyim.
So, to keep it from falling off, he got beach stones from the beach... or we did,'cause l-I worked on this building... all up and down the roof, just like that.
Aşağıya düşmesine mani olmak için, sahilden çakıl taşları topladı daha doğrusu biz topladık, çünkü ben de binada çalıştım ve çatıyı dalgalı bir şekilde yaptık.
Then all the planets in the universe will cause this unbelievable and these will be the sons of which we shall know.
evrenin bütün gezegenleri sıraya girecekler... Yıkıcı çekim kuvvetinin oluşumuna neden olacaklar. Matta, Bölüm altı, Ayet 18, tanrı bize der ki... bunlar işaretlerdir... onun kapımıza geldiğine dair.
'Cause I don't know y'all no more.
Çünkü artık sizi tanımıyorum.
'cause then you'd have all that stuff about all those men dying around you then you'd have all the years in the hospital and in this damn chair.
Çünkü daha sonra tüm bu etrafında ölen adamları göreceksin, hastanaede ve bu lanet sandalyedeki yılların hatıralarına sahip olacaksın.
I ain't gonna carry this'cause y'all made a mistake.
Sen hata yaptın diye bunu ben taşımam.
Yo, man, I hope you finished your little soliloquy, man. 'Cause first of all, I've been peeing straight for years, understand what I'm saying?
Umarım vaazın bitmiştir çünkü her şeyden önce, ben yıllardır düzgün işiyorum bilmem anlatabildim mi?
'Cause with y'all vicious mother, it do take nerve.
Çünkü sizin gibilerin karşısına çıkmak cesaret ister. İnanın bana.
If I had the riches and I had the fame, trust me, all of y'all in here would be rich... 'Cause I'm very generous.
Zengin olsam ve ünlü olsam, inan bana buradaki herkes zengin olurdu, çünkü çok cömerdim.
Perhaps this dig is not a lost cause after all.
Belki bu kazıyı hiç de boşuna yapmamışızdır.
They're older than me, but, you know,'cause I'm, like, a girl, and I'm, like... still kind of young and all, I gotta kind of, like, work up to it, you know.
Onlar benden büyük, ben de kız ve daha genç olduğum için filan falan, kendimi kanıtlamalıyım daha, anlıyor musun?
Yeah, but that's a load of bullshit,'cause you're doing all the walking.
Evet, ama bir yığın saçmalık, çünkü tamamen yürüyene kadar bunu kullanacaksın.
We're just a bunch of floating shit, afraid to breathe'cause we might die. God should flush us down once and for all!
Hepimiz tanrı sifonu çekecek diye korkudan tir tir titreyen suyun üzerinde yüzen birer bok topağıyız.
Oh, no, uh, Supervisor said, uh... Supervisor said ain't supposed to be no paperwork on this...'cause something about y'all killed some radon study.
İdareci bu konuda izne ihtiyaç olmadığını söyledi.
You remember that, motherfucker,'cause I'm the one y'all need to be worried about, partner.
Bunu unutma orospu çocuğu çünkü ben de seninle aynı endişeleri yaşıyorum ortak.
There's gonna be more blood on blades than broken bones...'cause we ain't letting'y'all hit us in the back no more.
Kırılan kemiklerden daha çok bıçakların üstünde kan olacak... çünkü artık arkamızdan vurmanıza izin vermeyeceğiz.
- But you were not there all those years ago, mon ami, when I gave him cause to resent me.
- Ancak uzun yıllar önce burada değildiniz, dostum. Ona bana kızmak için sebep verdiğimde.
Y'all gonna start callin'me Chuck E., a'right,'cause I'm makin'all this dough, B'.
Bana hep Chuck E. diye hitap edeceksin çünkü tüm mangırı ben kazanıyorum.
'Cause I'm gonna play a game with y'all.
Çünkü, sizinle bir oyun oynayacağım.
The ancients... They did something terrible, didn't they? To cause all this water.
Eski insanlar yüzlerce yıl önce korkunç bir şey yaptı ve bu sular oluştu, değil mi?
Y'all can take a fuckin'cruise,'cause I took care of that piece of shit.
Siz hepiniz artık tatile çıkabilirsiniz, çünkü ben bu bok parçasının icabına baktım.
All of us have cause to wail the dimming of our shining star.
Hepimiz parlayan yıldızımız karardı diye ne kadar dövünsek yeridir.
'Cause I'm kinda fast I'm warnin'you Be careful, all right?
Çünkü biraz hızlıyımdır, sonra uyarmadı deme.
And like now, we all got to stick together and protect each other,'cause that's what bruno would have wanted.
Ve şimdi de yakınlaşarak birbirimizi korumalıyız,... çünkü Bruno bunu isterdi.
'Cause I can assure you, sir, having been over there, only one thing occupies his thoughts this time of the year, being all things to all people, which, of course, means be nothing to no one.
Sizi temin ederim ki yılın bu mevsiminde kafasındaki tek şey herkese, her şekilde yaranmak, yani kimseye bir yararının olmaması.
And I'm supposed to forget all the promises'cause you're going back into the fray?
Ve ben bütün sözleri unuttuğumu varsaymalıyım, çünkü sen işine geri dönüyorsun?
Here we go. We must comply with all environmental recommendations or the new climate cause the extermination of species.
Son yirmi otuz yıldır önerilen çevresel önlemlerin, bir an önce hayata geçirilmesi için gayret göstermeliyiz.
Y'all gonna take all my money and go run off'cause nurse said'Jell-O.'
Hepiniz tüm paramı aldınız ve hemşire Jell-O dedi diye kaçtınız.
Y'all like doctors'cause they don't cure shit.
Doktorlar gibi, çünkü doktorlar da hiçbir şeyi tedavi etmez.
Keep it up. Soon you'll be as bad as me. 'Cause underneath it all, we're just the same, you and me...
Yakında benim kadar kötü olacaksın... çünkü hepsinin altında, sen ve ben tamamen aynıyız, iki kavgacı, kıç tekmeleyen, katletmekten mutlu olan...
But do you think that the few pennies you'll make from this... will make up for all the pain that it'll cause if it comes out?
Peki birkaç kuruş para kazanmak bu kitabı yayınlamaktan doğacak acıyı telafi edebilecek mi?
And I slip through the back door... and I'm kind of poking around,'cause I'm a method stripper... and I want to get the right frame of mind so I can give y'all some good stripping.
Sessizce arka kapıdan girip, şöyle bir etrafa bakıyordum. Size iyi bir gösteri yapabilmek için havaya girmek istiyorum.
Did you prohibit all court review of the cause for taking people into what you were calling "protective custody"?
Ve siz, en başından beri Eski devleti ; Weimar Cumhuriyetini yıkma maksadında olan ve daha sonra da yıkan toplulukla birlikte miydiniz?
We're having some fun up here and we want y'all to have some fun out there'cause, uh, that's what it's all about.
Biz burada biraz eğleniyoruz ve hepinizinde orada biraz eğlenmenizi istiyoruz çünkü bütün nedeni bu.
All these years, I wondered what happened,'cause I really wanted to work with you.
Bunca yıl ne olduğunu merak ettim, çünkü gerçekten seninle çalışmak istiyordum.
Maybe, or maybe it's'cause I'm always in here washing stuff all the time.
Belki. Veya belki de hep burada ellerimi yıkadığım içindir.
Instead ofreading offstatistics that you might not already know that last year, more preschoolers died from guns than police officers or that gunshot wounds are the second leading cause of death for all people in the U.S., ages 10 to 34.
Belki bilmediğiniz bazı istatistik sonuçları var, şu kadarını söyleyeyim. Geçen yıl silahla öldürülen 4 yaş altı çocukların sayısı, polislerden fazla ve ABD'de 10-34 yaş arasındakilerin ölüm nedenlerinde ateşli silah yarası ikinci sırada geliyor.
It's all worn out'cause I'm always looking at it.
Hepsi yıprandı, Hep bu fotoğrafa bakıyorum.
All for a cause that's been dead for over three hundred years.
Üçyüz yıIdan fazla bir zamandır ölü olan bir nedenden dolayı
'cause we're brothers. Yeah- - all right. Let's do laundry!
Her neyse, çamaşırları yıkayalım.
Yeah,'cause I be seein y'all around and all that.
Çünkü seni sürekli onun yanında görüyorum.
You know, I'm with y'all niggas'cause I'm lovin'this shit and everything, B.
Bu güne dek ne arım var.
'Cause there's a patch at the All-star banquet waiting for me
Çünkü yıldızlar şöleninde beni bekleyen bir k okart var
And be on your best behavior, too...'cause we don't want no incidents, all right?
Marvin Bonds, dolandırıcı 1995 yılında, hırsızlıktan hüküm giydi.
I appreciate what y'all did'cause these cockroaches would've cleaned me out.
Yaptıklarınız için minnettarım ancak bu pezevenkler beni soyacaktı.