English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / Yaga

Yaga traducir turco

288 traducción paralela
Where vivia Baba Yaga the Witch
Orada cadı Babi Yaga yaşıyordu.
Baba Yaga was steel teeth... and could bite trees
Babi Yaga'nın dişleri demirdendi ve onlarla ağaçları ısırabiliyordu.
The house of Baba Yaga.
Babi Yaga'nın evi.
Baba Yaga came and went boil in a large turkey. The dog told the girl who flee..
Baba Yaga içeri girdi ve büyük bir çaydanlığı kaynattı.
But the girl knew that never would do. When sent to the girl into the forest..
Ama kız Baba Yaga'dan kaçamayacağını biliyordu.
And you would tie a bonfire and burn you. Baba Yaga has chicken legs.
Sonra da seni bir çubuğa bağlar yakardı.
Who is this Baba Yaga?
Baba Yaga kim?
Baba Yaga leaves the field.
Baba Yaga ortaya çıkar.
And Baba Yaga kills the dog with his hands.
Ve Baba Yaga köpeği elleriyle öldürür.
And Baba Yaga sings and dances.
Ve Baba Yaga şarkı söyleyip dans eder.
Do you know how escapes Baba Yaga the girl?
Kızın Baba Yaga'dan nasıl kaçtığını biliyor musun?
When Baba Yaga Almost traps... the girl casts the towel... and the great river begins to grow.
Baba Yaga onu neredeyse yakalarken... Kız havluyu yere atar ve büyük bir nehir ortaya çıkar.
Anytime you're hard up for a couple of gallons of lube oil, you just let me know.
Ne zaman bir iki litre yağa sıkışırsan bana haber ver.
Look at that oil.
Şu sızan yağa bak.
Look at that grease.
Şu yağa bak.
We're sending up an oil slick and everything that isn't tied down.
Elimizdeki her şeyi yağa bulayıp yüzeye göndereceğiz.
Mind the bread and butter. Now, watch it, children.
Ekmek ve yağa dikkat edin çocuklar.
Hate to get one greased.
Bir kere yağa bulaşırsanız nefret edersiniz.
- Should I check the oil?
- Yağa da bakayım mı?
All I need to do is butter your heads and pin your ears back.
Tek gereken kafalarınızı yağa bulayıp kulaklarınızı arkaya tutturmak.
We mustn't alarm people.
İnsanları yağa kaldırmamalyız.
You want me to check that oil?
Yağa bakmamı istiyor musunuz?
- A lamp needs oil.
- Lambanın yağa ihtiyacı var
Didn't need no oil.
Yağa da gerek yok.
I'll grease your face with those treads, you punk bastard.
Yüzünü yağa bulayacağım, seni piçkurusu.
Look at the wax build-up on those shoes!
Şu ayakkabıların üzerindeki yağa bak!
She thinks they gang up on her and make her fat
Yediği herşeyin vücudunda yağa dönüştüğünü düşünüyor.
And now a little oil, right, darling?
Şimdi de biraz yağa ne dersin?
" Or baste us with hot fat
" Atma kızgın yağa
You dip it in cooking oil, stick it in the microwave, cook it for 15 minutes.
Sıvıyağa batır ve mikrodalgaya koy, 15 dakika pişir.
Hey, Louie, I need some oil for my glove.
Hey, Louie eldiven için yağa ihitiyacım var.
Now, I'm gonna need some empty cans, some fuel, a noisemaker and some form of grease.
Şimdi, boş teneke kutu, biraz benzin, korna ve bir tür yağa ihtiyacım var.
Please stand for the rendering of military honours.
Lütfen şehidimizin anısına yağa kalkar mısınız?
Dip it in oil, make a fuse.
Onu yağa batır ve bana fünye yap.
Are you gonna get hold of him or not?
Yağa dikkat et! Onu bulacak mısın, bulmayacak mısın?
The car needs oil in the gearbox, by the way.
"Arabanın yağa ihtiyacı var."
If I cooked that, it would turn to oil.
Pişirsem sıvıyağa dönüşecek.
Ma, I told you just dip the bread in the batter and put it in the pan.
Anne, Söylüyorum sadece ekmeği yağa batır ve sonra da tepsiye koy.
Throw them in irons, the filthy pirates!
Kızgın yağa atın o kokuşmuş korsanları!
When Tita felt Pedro's burning gaze on her bare shoulders... she understood exactly how raw dough must feel... when it comes in contact with boiling oil.
Tita çıplak omuzları üzerinden Pedro'nun yakıcı bakışlarını hissettiğinde... pişmemiş bir hamurun kızgın yağa... değdiği andaki hislerini anladı.
The doctors had a very hard time swallowing the first oil.
Doktorlar ilk yağa itiraz etmişlerdi.
Man, look at the grease on this bag.
Üf, torbanın üstündeki yağa bakın.
It needs oil.
Yağa ihtiyaç var.
I would like to dip my bald head in oil and rub it all over your body.
Kel kafamı yağa batırıp her yerine sürtmek istiyorum.
He used to dip his bald head in oil and he'd rub it all over my body.
Kel kafasını yağa batırıp vücudumun her yerine sürerdi.
I need a sharpening stone and some oil.
Bileme taşına ve biraz da yağa ihtiyacım var.
Not dummy, you've made extra fish.
Salak, çok fazla yağa batırıp çıkarmışsın.
You... you've made extra fish.
Çok fazla yağa batırıp çıkarmışsın.
- [Squeaking] - Sounds likeyou need a little oil, Captain.
Biraz yağa ihtiyacınız var gibi duruyor Kaptan.
A tilo of oil?
Bir küp yağa mı?
Well, Baba Yaga would cooking.
Köpek kıza kaç dedi çünkü Baba Yaga seni pişirecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]