Yammer traducir turco
36 traducción paralela
It's Lottie and Ralph, come to yammer about the party.
Gelenler Lottie ve Ralph, parti hakkında sızlanacaklar.
You know those radio ads where two people... with annoying voices yammer back and forth?
Şu radyoda önlü arkalı oturup vır vır konuşup duran adamların olduğu reklamı biliyor musunuz?
- Every now and then I yammer.
Babamın arabasındayız.
ALL I REMEMBER IS, YAMMER, YAMMER, YAMMER,
Hatırladığım, ebele übele ebele übele
Ladies, less yammer and more scrub.
Bayanlar, az dırdır çok temizlik.
If I wanted to sit and listen to someone yammer on about their lives, I'd be at my AA meeting right now.
Bak dostum, eğer insanların dertlerini dinlemek isteseydim, şimdi AA toplantısında olurdum.
The Major always preferred a scrap to your yammer.
Reis bıdı bıdı yapmak yerine, her zaman dövüşmeyi tercih ederdi.
What is that? - Yammer?
- Bıdı bıdı yapmak mı?
Don't you yammer about me when I'm out working!
Ben evde yokken hakkımda dırdır etme!
They just kind of yammer, so if you don't find them cute, they're just boring.
Geveleyip dururlar. Onları şeker bulmazsan, sıkıcıdırlar.
But you didn't come here to listen to some old quarterback yammer.
Ama buraya benim gevezeliklerimi dinlemek için gelmediniz.
- And women won't butt in, but men, they keep monologuing. Yammer, yammer, yammer.
- Ve kadınlar inatlaşmaz, fakat erkekler, yaygaraya devam ederler.
- Supposed to. I've been having to listen to her yammer about quitting.
Son zamanlarda bırakmak hakkında sızlanmasını dinledim durdum.
About all I can tell you is that, just like the female of the species, cattle love to yammer and gossip or sulk.
Onlar hakkında sana diyebileceğim tek şey kadınlar gibi oldukları bağırmayı, dedikodu etmeyi ya da somurtmayı severler.
Listen to my mother-in-law yammer on for the 15th time that my stuffing was too dry.
Sonra kayınvalidem 15 kez yanlış yaptığımı söyler.
Duchess von yammer-steen.
Düşes çenesi düşük dırdırcı.
You gonna yammer or help my customers?
Çene mi çalacaksın yoksa müşteriye mi bakacaksın?
You're the yammer.
Sen lafçısın.
So Mike may have had a point with the whole "yammer" thing.
"laf" konusunda Mike'ın biraz haklılık payı vardı.
- I think you were going to yammer on And i was going to do this.
Sanırım, sen inlemek üzereydin ve bende bunu yapacaktım.
Yammer, yammer. You got to tell it to shut up.
Dırdır, dırdır Ona çenesini kapamasını söylemelisin.
If anybody should get paid to sit and listen to you yammer, it's me.
Eğer birileri senin sızlanmalarını dinleyerek para kazanacaksa bu kişi ben olmalıyım.
You're welcome to assist, to observe, to yammer about the good old days, but this is not one of them.
Yardım etmek, gözlem yapmak, eski günler hakkında konuşmak isterseniz başımın üzerinde yeriniz var ama bu onlardan biri değil.
You know how they can yammer on. Uh... anyway,
Nasıl sızlandıklarını iyi bilirsiniz.
Ugh! That poor masseuse is gonna be forced to listen to her yammer on about her dumb book.
Zavallı masöz, kadın aptal kitabını anlatırken onu dinlemek zorunda kalacak.
I know a lot of big players have come out of it, Dropbox, Yammer, what have you.
İçinden büyük şirketler çıktı, biliyorum. Dropbox, Yammer her neyse.
It's about putting it out there, so you can focus on finding Aurelius, instead of watching Lestrade yammer.
Onu orada bırakmalısın, .. böylece Lestrade'i izlemek yerine,... Aurelius'u bulmaya odaklanabilirsin.
No, the thing with messing someone up is sometimes it's yammer, yammer, yammer, sometimes it's mum.
Biriyle işleri yüzüne gözüne bulaştırmak bazen sızlanma, sızlanma, sızlanma, bazense susmadır.
You mean I'll yammer on and you'll nod away, and then you'll go ahead and do whatever you were going to do anyway without having heard a word I've said.
Yani ben sana yakınacağım, sen de başını sallayacaksın ve sonra ettiğim onca lafı kulak ardı edip yapman gerekeni yine yapacaksın.
- I want you to stop yammer...
- Sızlanmaya bir son vermeni isti...
Yabba yammer.
Vıdı vıdı.
What are you talking about? Your twin didn't yammer on enough to convince me.
Sen ne diyorsun, senin ikizin beni ikna edecek kadar gevezelik etmedi.
Shut your fucking yammer box.
- Kapat o, siktiğimin ağzını.
At least I could've died in peace without having to hear you yammer.
En azından yaygaranı duymadan huzur için ölebilirdim.
You can yammer on all you want.
İstediğin kadar mızmızlanabilirsin.
I'm only letting you yammer on because your hands are so magical.
Mızmızlanmana sadece ellerin sihirli olduğu için izin veriyorum.