Yancy traducir turco
65 traducción paralela
- Yancy, take a look around outside.
- Yancy, dışarı bir bak bakalım.
And you, Yancy — You're a one-horse horse thief.
Yancy ve sen birer at hırsızısınız.
- You, Yancy. Give him a hand.
- Yancy sende ona yardım et.
Yancy.
Yancy.
Ah, keep your pants on, Yancy.
- Endişelenme Yancy!
- Yancy.
- Yancy.
Your Uncle Yancy'll take care of ya.
Yancy amcan sana bakar.
- Yancy, go with'em.
- Yancy, sende onlarla git.
Yancy, you'll stand watch till midnight.
Yancy, sen gece yarısına kadar nöbet tut.
- Yancy. - Yeah.
- Yancy?
- Yancy.
- Yancy?
We can't depend on Yancy.
Yancy'e güvenemeyiz.
- Gratz, get up there with Yancy.
- Gratz, Yancy'nin yanına git.
Yancy!
Yancy!
Keep your gun on him, Yancy!
Silahını ona çevir Yancy!
Yancy, can you hear me?
Beni duyuyor musun Yancy?
Co get Yancy some food.
Git Yancy'ye yiyecek bir şeyler getir.
Hey, Yancy!
Hey, Yancy!
Well, Yancy?
Evet, Yancy?
Sources close to the Mayor have confirmed that her choice is Vice Chief Norman Yancy.
Başkana yakın çevrelerin bildirdiğin göre seçimi Şef Yardımcısı Norman Yancy olacak.
That man Yancy, he's soft, against everything we discussed.
Şu adam ; Yancy, yumuşak biri, kararlaştırdığımız herşeye karşı çıkıyor.
Thanks, Mr. Yancy.
Sağolun Bayan Yancy.
Stow it, Yancy. He had higher orders.
Orada dur, daha yüksek bir yerden emir aldı.
- Did you say "alleged", Yancy?
- İddia ediliyor dedin mi, Yancy?
- Yeah, Yancy no less.
- Evet, Yancy burda değil.
Yancy Smith.
Yancy Smith.
- Look, Yancy, it's baby Philip.
- Bak Yancy, bu bebek kardeşin Philip.
Son, your name is Yancy, just like me, and my grandfather and so on.
Oğlum, senin adın Yancy, tıpkı benimki, ve dedenin ve onun babasınınki gibi.
All the way back to minuteman Yancy Fry who blasted commies in the American Revolution.
Amerikan İhtilalinde komünistleri havaya uçurduğumuz füzeler gibi Yancy Fry.
Yancy drives, he goes up with his patented space hook.
Yancy, içeri giriyor. Patentli uzay atışını yapıyor.
Yancy's fans are stunned.
Yancy'nin taraftarları şokta.
There'll be no celebration at the Yancy Dome.
Yancy Stadında bugün kutlama yok.
Why do you always have to steal everything from me, Yancy?
Neden her şeyi benden çalmak zorundasın, Yancy?
- Yancy's trying to steal my clover.
- Yancy, yoncamı çalmaya çalışıyor.
- Yancy, stealing is wrong.
- Yancy, çalmak kötüdür.
Yancy's trying to steal my stuff.
Her zamanki gibi Yancy eşyalarımı çalmaya çalışıyor.
Yancy will never get his hands on you in here.
Yancy burada sana elini süremez.
I hid my clover in the jacket so my brother, Yancy, wouldn't get it.
Kardeşim Yancy, onu bulamasın diye, yoncamı bunun içine sakladım.
- Yancy stole my clover.
Yancy yoncamı çalmış.
- It's my brother, Yancy.
- Bu kardeşim, Yancy.
If that's Yancy, why does the inscription say Philip J. Fry?
Eğer bu Yancy ise, neden altında Philip J. Fry yazıyor?
He stole it!
Yancy, çalmış!
Yancy, that tux got me through Nam in style.
Yancy, o smokin bana Vietnam tarzımı verdi.
- So, had any ideas for names, Yancy?
- Ee, ismini düşündün mü, Yancy?
Sold to Mr. Yancy O'Del!
Bay Yancy O'Del'e satıldı.
Hey, Yancy, my father's a lawyer.
Hey, Yancy, babam avukat.
I'm Yancy.
Ben Yancy.
Oh, my God, Yancy, you are orange.
Oh, aman Tanrım, Yancy, sen turuncusun.
Yancy, would you rather eat celery or a brownie?
Yancy, kereviz mi yoksa çikolatalı kek mi yemeyi tercih edersin?
Before Mr. Chilton announces the king and queen, we have a special dedication, to Yancy from the speaker-moving guy.
Bay Chilton kral ve kraliçeyi bildirmeden önce, hoparlörleri taşıyan adamdan, Yancy için... özel bir ithafımız var.
All property and livestock... formerly known as Patch of Heaven... is hereby sold to Mr. Yancy O'Del.
Bay Yancy O'Del'e satıldı.