English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / Years of practice

Years of practice traducir turco

126 traducción paralela
To make a bad copy is very easy but a good one, it takes years of practice.
Kötü bir kopya yapmak çok kolay ama iyi bir kopya için, yıllarca deneyim kazanmak gerekir.
Perfected by four years of practice at Oxford.
Oxford'daki dört yıllık eğitimim sırasında mükemmelleşti.
In all my years of practice, I've never seen anything so sweet.
Meslek hayatımda bu kadar yıldır bu kadar güzel bir şey görmemiştim.
That takes years of practice.
Bu yıllar süren bir eğitim ister.
Evolution has had billions of years of practice.
Evrim milyarlarca yıllık bir süreçte gelişim gösterdi.
You don't need 20 years of practice to recognize a skull violently crushed.
Bir kafatasının nasıl kırıldığını... anlamak için 20 yıllık deneyim gerekmez.
Till Diane dragged me to that concert, I never realised just how many years of practice and dedication it takes to become a musician.
Diane beni konsere zorla götürene kadar müzisyen olmak için yıllarca pratik yapmak ve kendini adamanın gerektiğini anlamamıştım.
- From years of practice
- Senelerin tecrübesi.
And then when you factor in the mustard and the luncheon meats, well, you can see it takes years of practice to get it right.
Ve hardal ve soğuk et kattığında, Peki, doğruyu yakalamanın yıllar süren uygulamayla olduğunu görebilirsin.
Yeah, those 20 years of practice just got me ready for what I really like to do.
Yirmi yıllık çalışmam beni asıl yapmak istediğim şeye hazırladı.
I had years of practice.
Yıllardır tecrübem var.
I've had years of practice.
Yıllardır pratik yapıyorum.
I've had years of practice.
Otuz yıllık tecrübem var.
- Years of practice, boys.
- Yılların deneyimi çocuklar.
I BOUGHT THEM FOR DES-- - WOW. IT'S TAKES YEARS OF PRACTICE TO DEVELOP TECHNIQUE LIKE THAT.
Böyle bir tekniği geliştirmek yıllar alabilir.
After 10 years of practice I acquired a unique skill
10 yıllık eğitimin sonunda tekniğim mükemmelleşti.
Years of practice, my dear.
Yılların verdiği tecrübe, hayatım.
Years of practice.
Yılların verdiği tecrübe.
He has had 5,000 years of practice.
5000 yıldan beri pratik yapıyor.
It took me years of practice to reach your level.
Senin seviyene gelmek için yıllarımı verdim
- Years of practice.
- Yılların deneyimi sayesinde.
These baboons have had years of practice harassing leopards.
Bu babunlar yıllar boyunca leoparları canından bezdirdi.
Three years of practice have deposited her here now, watching a male impala, her biggest challenge yet.
Üç yıllık pratik şimdi gerçekliğe dönüşüyor, Bu erkek impalayı izlerken en büyük sınavına hazırlanıyor.
In my 15 years of practice
15 yıllık meslek hayatımda kimleri tedavi etmedim ki?
This move takes years of practice.
Bunun için yıllarca çalışmak gerekir.
Years of practice.
Yılların deneyimi.
Of course we had years of practice.
- Tabii yıllarca pratik yaptık.
Pressure indicator's consistent with years of practice.
Basınç göstergesi, yıllar süren pratikle uyumlu.
Years of practice.
Yılların deneyimiyle.
- for all those years of practice... - Six months.
- Altı aylık.
And in spite of this, in three years of honest practice I haven't solved a single case.
Sanırım pek aç değilmiş. Teşekkür ederim.
Now, ruling out all the cases that are over five years old - the year that Dr Dunwoody, our bat victim, resumed his practice in London - that leaves us 37 cases on which I worked with any two of the four now-dead men.
Dr. Dunwoody'nin yarasalar yüzünden Londra'da öldüğü yıla kadar yani 5 yıl kadar daha süreyi daraltırsak elimizde 37 dava kalıyor. Bu dört ölümden ikili üçlü çalıştıklarım iki vaka.
What would you've done if you were just getting out of the Army been away from the real world for four years didn't know what kind of law you wanted to practice and one day you get a call from an old friend asking if you want to go to work for the President of the United States?
Eğer askerden yeni gelseydin gerçek dünyadan dört yıl boyunca uzak kalsaydın ne çeşit bir avukatlık yapmak istediğini bilmiyor olsaydın ve bir gün eski bir arkadaşın arasaydı ve Birleşik Devletler Başkanı için çalışmak isteyip istemeyeceğini sorsaydı, sen ne yapardın?
All you have to do is stop by here for a couple of years, and practice up on some poor beaten-down bastards who can't go to a malpractice attorney every time you screw up.
Burada birkaç ay kalıp, zavallı hastalara yanlış teşhisler koyarak ve asla şikayet etmeyeceklerini bilerek tedavi edersiniz.
Taking a couple of years off from his practice to raise Amy personally.
Amy'yi kendi büyütmek için iki yıl çalışmaya ara verdi.
"... then put into practice all those years of... karate lessons. "
"... sonrasında yıllardır aldığı... karate derslerini uyguladı. "
I've done years of practice.
- Anlıyorum.
In all your years of professional practice have you ever pursued that thought to its end?
Meslek yaşamın boyunca böyle bir olasılığı göz önünde bulundurdun mu?
- Oh, well, you know, back in private practice I could spend months, even years with a patient, see the fruits of my labour.
- Doktorluk yaparken bir hastayla aylarca, hatta yıllarca çalışır, emeğimin karşılığını görürdüm.
Three years of law school, five in practice, all to end up a ball girl.
Hukuk fakültesinde üç yıl, beş yıllık bir tecrübe ve eline geçen tek şey, saldırgan bir kız.
Gave it a lot of thought, decided it was a good plan, put into practice and for billions and billions of years the divine plan has been doing just fine.
Üzerine çok kafa yordu iyi bir plan olduğuna karar verdi, yürürlüğe koydu ve milyarlarca ve milyarlarca yıldır alın yazısı tıkırındaydı.
So you were two years out of law school when you started your own practice.
Yani Hukuk fakültesinden 2 yıl sonra kendi taktiklerini uygulamaya başladın.
Well, no offence to Aristotle, but in my three years at Harvard I have come to find that passion is a key ingredient to the study and practice of law... and of life.
Aristo gücenmesin, fakat Harvard'daki üç yılımda tutkunun, hukuğun ve hatta hayatın öğrenimi ve uygulanmasında en önemli unsurlardan biri olduğunu öğrendim.
Years of practice.
Yılların tecrübesi.
Years of study, practice and experience.
Yılların getirdiği araştırma, pratik ve deneyim.
If I practice it for a couple of years..
Birkaç yıl pratik yaparsam...
Twenty years ago, the number of animals dying of tortures through the practice of vivisection was astronomical, estimated at 400,000 per day world wide, and growing at an annual rate of five percent.
Yirmi yıl önce, dirikıyım dolayısıyla işkenceden ölen hayvan sayısı astronomikti, günde yaklaşık 400.000, yılda % 5 artıyordu.
Years of practice.
Nereye gitmek istersin?
Mastering the elements takes years of discipline and practice.
Elementlere hükmetmek yıllarca süren çalışma ve pratik ile olur.
This kind of illegal underground disposal has been common practice in Third World countries for years.
Üçüncü Dünya Ülkelerinin yıllardır yasa dışı bu ortak uygulamaları adeta yeraltını imha ediyor.
If any bags are left unattended they will be removed and destroyed. - Takes years of practice, of course.
- Saçma bence.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]