Yeh traducir turco
390 traducción paralela
- Gah!
- Yeh!
Yeh, even without my degree the three of us would have gotten a fresh start.
Evet, diplomasız olarak üçümüz yeni bir başlangıç yapmalıydık.
Yeh, we're animals.
Evet biz hayvanız.
Yeh.
- Evet.
Yeh, well he isn't getting any younger is he?
Giderek gençleşmiyor zaten.
Yeh, we need to be careful.
Dikkatli olmamız lazım.
It's alright. Yeh?
Deniyorum.
♪ I think I'm gonna be sad ♪ I think it's today, yeh
l think l'm gonna be sad l think it's today, yeh
♪ Was bringing her down, yeh
Was bringing her down, yeh
♪ She ought to think twice, she ought to do right by me ♪ I think I'm gonna be sad ♪ I think it's today, yeh
She ought to think twice, she ought to do right by me l think l'm gonna be sad l think it's today, yeh
♪ The girl that's driving me mad ♪ Is going away, yeh
The girl that's driving me mad ls going away, yeh
- Yeh, what a place.
- Ne biçim yer.
How could I look him in the eye? Yeh, I see.... A soldier's duty for another soldier, and to hell with me.
Gözlerine baktığımda... tepede benimle bir asker gördüm...
A person gets the idea you're marrying him for money. Yeh, I am!
onunla parası için evlenmek istediğin anlaşılıyor..
Good... hah... good for you yeh...
- Güzel... güzel
... you... travel in style Yeh, I do, ah, I surely do...
seyahat için oldukça konforlu görünüyor.
- Yeh, is something wrong?
- Bir seyyar satıcı
- Yeh.
- Evet.
Yeh
Evet
I think that's right. Yeh
Evet, böyle düşünüyorum.
Yeh, what's skulduggery?
Evet, ne demek o?
Yeh, gotta spend a penny.
Evet, tuvalete gitmem gerek.
- Yeh, I'll do that for you.
- Olur, senin için yaparım.
Yeh, Sonny has been at work.
Evet, Sonny iş başında.
Lao Erh, Yeh Hsiang
Lao Erh, Yeh Hsiang
Yeh, the drunkard knows only drinking
Yeh, ayyaşın teki tek bildiği sarhoş olmak
Yeh Hsiang
Yeh Hsiang
Yeh Hsiang, go and kill Uncle at once
Yeh Hsiang, gidip amcanın işini tek seferde bitir
Yeh Hsiang, you go and kill Uncle
Yeh Hsiang, Amcanın işini sen bitirmelisin
Yeh Hsiang, anyway. I want you to kill...
Yeh Hsiang, herneyse, tek istediğim öldürmen..
Do you remember that for your daughter... you asked Han Tang to kill Yeh Hsiang
Hatırlar mısın ; kızın için... Han Tang'dan Yeh Hsiang'i öldürmesini istedin
Yeh, Minister. As soon as I've done this typing.
- Şunu yazar yazmaz geleceğim Bakanım.
Yeh, that was Smith and a bunch of Frenchman.
Bir grup Fransız'dı.
Yeh, Frenchman, they were amateurs a bunch of jerks.
Fransız amatörler, bir grup aptal.
Yeh, her name's Laurie Strode.
Evet, adı Laurie Strode.
Pao-Yeh-Pao-Lo-Mi!
Pao-Yeh-Pao-Lo-Mi!
Pao-Yeh-Pao-Lo-Mi.
Pao-Yeh-Pao-Lo-Mi.
Pao-Yeh-Pao-Lo-Mi...
Pao-Yeh-Pao-Lo-Mi...
Pao-Yeh-Pao-Mi.
Pao-Yeh-Pao-Mi.
Yeh, no problem I can change another for you
evet, ziyanı yok. Sizin için değiştirebilirim.
'Yeh Right.
Evet doğru.
- See yeh, Jimmy.
- Görüşürüz, Jimmy.
- Why d'yeh want me to manage yis?
- Neden sizin menajeriniz olmamı istiyorsunuz?
- What d'yeh call yourselves?
- Eeee grubunuzun bir adı var mı?
- Yeh don't like it?
- Ne dersin olmaz mı?
- D'yeh think it should go at the end?
- Yoksa sence en sona mı koysak?
Dance, yeh bastard!
Dans tabi yaa!
- I hate him, to be honest with yeh.
- Aslında ben de O'na gıcık oluyorum.
- Here yeh are, Imelda.
- Al bakalım, Imelda.
Yeh.
Dikkatli olalımda kaybolmayalım.
But the woman who organized the trust, Mrs. Yeh, borrowed Mom's share.
Bu Lou.