English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / Yo've

Yo've traducir turco

810 traducción paralela
I'm givin'you Fowler and Constantino beginning'tomorrow morning.
Yarın başlamaları üzere sana Fowler ve Constantino'yo veriyorum.
yo vengo del espacio.
Bir arada kalalım ve hafif birşeyler alalım.
About 26 yo...
Kangnam'da bir evi var. - Ve... - Kimden bahsediyorsun?
But i've got to use yo look here.
- Ama sizi kullanmalıyım.
- Oh, no, you've been too attentive.
- Yo, siz yeteri kadar ilgilendiniz.
No, no, no. No, I insist, the happiest marriages are those which produce three children at intervals of not less than two or more than three years.
Yo yo... ısrar ediyorum, en mutlu evlilikler üç çocuklu evliliklerdir ve çocukların arası iki ya da üç yıldan az değildir.
Why n... Why no, I've been careful not to look.
Yo, hayır, hiç de öyle dikkatli bakmıyordum.
Mr. Dodo.
- Yo-ho-ho ve bir şişe deniz.
We could've been safe in America or Switzerland. But no, no.
Amerika veya İsviçre'de güvende olabilirdik ama yo, hayır!
Fetched y'all a mess of crawdads, Miss Lora, for you and yo'friends.
Fırından yeni çıkmış istakoz Bayan Lora ve arkadaşları için.
Because he was young and he was just trying to be himself.
Çünkü o gençti ve sadece kendisi olmaya çalışıyoırdu.
- Oh no, you're a genius, and a great humanitarian.
- Yo, siz bir dahisiniz, ve de büyük bir hümanist.
I've got to remember the nyets and the- -
"Nyet" ve "da" yı hatırlıyo...
What are you? A sexual yo-yo? First you jump in my bed.
Önce yatağıma daldın, sonra beni dağdan aşağı ittin ve dans pistinde ayarttın.
Well, no, there's Eric and- -
Yo, Eric var ve...
Commit murder and pillage.
Cinayet ve yağmacılık. Yazıyo!
- No, I've been thinking.
- Yo, düşünüyordum.
Yo-ho and away we go in my BirdmobiIe!
Ve Kuşmobil'imle gidiyoruz!
He only kills the villainous men
Yo, Sadece zalim ve zorbaları öldürür
But you — oh, no — no, you're too kind, too thoughtful... to do anything like that to me.
Ama siz... yo, yo. Böyle bir şey yapamayacak kadar düşünceli ve naziksiniz.
It... No, no, you've...
Yo, yo, siz...
No, tonight's very family, very traditional, but this afternoon is practically a picnic.
Yo, bu gece ailevi ve geleneksel. Ama bu öğleden sonra piknik zamanı.
And now, for our more dreadful sacrifice... yo those who command the fruit of the Earth.
Ve şimdi, daha korkunç kurbanımız için, selam, dünya meyvelerine hükmedenler.
No, no. You stay in the room and make sure he doesn't leave.
Yo hayır, siz odada duruyorsunuz ve onu dışarı çıkartmıyorsunuz
No, no. You just keep him in here, and make sure- -
Yo hayır, sadece onu burada tutun, ve sakın- -
- No, no, stay here.
ama önce dikkate değer bir kurtarış ve de- - - Yo hayır, burada kal.
No, I know it's okay, but he had to leave immediately, so he took the boat and he asked me to telephone you to come and get the plane.
Yo, hayır, bir şey yok, ama acilen ayrılması gerekiyordu bu yüzden bir tekne aldı ve uçağı gelip almanız için benden sizi aramamı istedi.
I've ever put inside my mouth.
Yo, yiyemem.
No, I've quit smoking.
Yo, sigarayı bıraktım.
" No, when my father York and Edward wept...
Yo, babam ve Edward ağladıklarında -
I love it and I love vou.
Yo yo, sevdim.. ve seni de seviyorum..
YO U M UST LO VE OTH E RS AS YO U LO VE YO U RSE LF.
Başkalarını Kendin Gibi Sev.
No, I've subdued them
Yo, bu sefer ben onların icabına baktım
- I guess you've heard of me, huh?
- Beni duymuşsundur, he? - Yo.
No, It's just I got neighbours and you know well.
Yo, sadece komşularım var ve anlarsın.
No, no. I've had enough.
Yo yo, yeterince içtim.
Sí, yo lo vi. She says, "Yes, there were many soldiers, and it was definitely an army truck."
Diyor ki birçok asker varmış ve kamyonet kesinlikle askeriymiş.
I've time off.
Yo yoo zamanım var.
No, I've got to go.
Yo, gitmem lâzım.
( Music ) Scream it out and say, yo!
( Music ) Çığlık at ve söyle, yo!
And then that's when I really got loose,'cause then niggers was saying, "Yo, who's that guy?"
Ve bunu yaptığımda gevşeyeceğim, çünkü zenciler diyordu ki, "Yo, kim bu eleman?"
I immediately get in the guy's face, ask him, "Who's the yo-yo in the button-down shirt blowin'kisses at you from the bar?"
Ben herifle doğrudan yüzleşir, ve şunu sorardım "bardan sana öpücük gönderen takım elbiseli yo-yo kimin nesidir?"
Yo, man, you better be glad I'm a Pisces and don't offend easy.
Bak ahbap, dua et ki Balık burcundanım ve alıngan değilim.
No, I don't think so, now that we've terminated brain functions.
Yo, sanmıyorum. Beyin fonksiyonlarını sonlandırdığımıza göre.
Or maybe I should grab that bottle and veg out with you.
Yo, belki de içip durmalı ve ayyaş ayyai dolaşmalıyım senin gibi.
I WAS SITTING BACK THERE, I WAS LISTENING TO EVERYBODY SAYING "YO", AND I THOUGHT TO MYSELF, "DO I REALLY WANT TO PLUMMET?"
Orada oturup, herkesin "Evet" demesini izledim ve kendi kendime dedim ki ; "gerçekten bu işi yapmak istiyormuyum?"
- No, I've been on it since I was 6.
- Yo, 6 yaşımdan beri çalıyorum.
♪ and God bless you and send yo a happy new year ♪
Tanrı sizi korusun Ve mutlu bir yıl göndersin
- Looks like I've no choice.
- Yo, iyiye benzer bir görünümün var.
* And if you try You can yo-o-odel too-oo * * Hey, Bud, did you call your sister at her grandma's and tell her to hurry home and enjoy this while it lasts?
Bud, büyükannende kalan ablanı arayıp, eve çabuk gelmesini ve bu mutluluğu, onun da paylaşması gerektiğini söyledin mi?
I'm hoping that this is alla merry Christmas jape, and you're going to go "Yo ho ho" and give me a mince pie.
Her şeyin bir Noel şakası olduğunu, ve bir anda, "Yo ho ho!" diyerek, bana bir börek vereceğinizi umuyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]