Yodels traducir turco
18 traducción paralela
He yodels, he jumps about to music.
Sesini perdeleyerek, müzik alıştırması yapar.
Instead of chimes, it... yodels.
Çan sesi yerine, şarkı işte...
If the lady's interested, she yodels back.
Kız ilgileniyorsa, o da bir tirol söyler.
* ON THE AVENUE * * * [yodels ] * FIFTH AVENUE * * * * [ yodels]
Caddede, beşinci caddede...
Yodelin'Andy Yodels the Blues...
Yodelin Andy'nin hüzün şarkıları.
We have sugar, we have onions, we have Aspergum and Yodels.
Şekerimiz var, soğanımız var, ilacımız ve içi soslu kekimiz var.
- You have Yodels now?
- Soslu kek mi?
You like Yodels?
Yodel sever misin?
We still have some Yodels left!
Daha Yodellarımız bile bitmedi!
I'm going to the store to get you some more Yodels.
Sana biraz daha Yodel almaya gidiyorum.
Well, how'bout we stop chain-swallowing yodels?
Şu kekleri zincirleme halde tıkınmasan o halde?
And stop with the Yodels.
Yodel yemeği de bırak.
I guess when you combine mass quantities of cough syrup with Yodels you get acid.
Galiba büyük miktardaki öksürük şurubunu Yodel ile karıştırınca uyuşturucu elde ediyorsun.
She ramped up the volume with a series of shrieks, yodels, bellows and bleats to a record-breaking 103 decibels.
Çığlıklar, tezahüratlar, şarkılar coşkuyu tarif etmekte yetersiz kaldı. Ve rekor bir rakam olan 103 desibellik gürültü oranına ulaşıldı.
Heidi yodels in the woods and someone phones in a noise complaint,
Havada sinek uçsa haberim olacak.
Yodels.
Selam.
Yodels.
Yodels.
She went to get your stinking Yodels.
Senin o b.ktan Yodellerini almaya gitti!