You'll be great traducir turco
596 traducción paralela
If you go to that meeting you'll be in great danger "
Eğer randevuna gidersen, büyük bir tehlike içinde olacaksın! "
They'll say you're a great artist. You'll get 6 commissions, and we can be married and divorced in no time.
Senin büyük bir sanatçı olduğunu anlayıp 6 sipariş veriyorlar, biz de hemen evlenip sonra tekrar boşanırız.
You'll have clothes like Klara's... everything just like hers... and grow up to be a great lady.
Klara'nınki gibi giysilerin olacak herşeyin tıpkı onun gibi olacak ve harika bir bayan olarak yetişeceksin.
I can't leave you out here like a criminal. - Come along, it'll be great fun.
- Gelin haydi, eğlenceli olacak
It'll be great experience for you.
Senin için çok iyi bir tecrübe olur.
I'm afraid you'll be very lonely in this great house.
Korkarım bu büyük evde çok yalnız kalacaksınız.
To my kingdom, where you'll be a great queen.
Büyük bir kraliçe olacağın krallığıma...
And then one day, you'll be the great lady...
Ve sonra birgün harika bir leydi olacaksın.
You'll be doing me a great favor when you begin to educate the local girls.
Yerli kızları eğitmeye başladığınızda bana da büyük bir iyilik yapmış olacaksınız.
You'll be a great man.
Bir gün önemli biri olacaksın.
He'll be a great man himself one day and will make you one too.
Bir gün, büyük bir adam olacak o, seni de öyle yapabilir.
It'll be great to be rid of you.
Senden kurtulmaya değer.
You'll be in great shape for work tonight.
Bu akşam işe hazır olman gerek.
You'll be a good catch with money in your pocket, a great success.
Büyük başarı elde etmiş bir adam olarak kadınlar için iyi bir av olacaksın.
You'll be a great star.
Büyük bir yıldız olacaksın.
I imagine I'll be seeing a great deal of you, Little Eli.
Çalışkan bir öğrenci olduğuna eminim Eli.
You'll be great tonight.
Bu akşam çok iyi olacaksın.
Someday you'll be a great supervisor, but by then our youth will have vanished.
Günün birinde büyük bir idareci olacaksın ama o zaman kadar gençliğin solacak.
You'll, uh... you'll be with your own kind, and in a little while - oh, you'll be amazed how little a while - you'll feel a sense of great belonging.
Hem, kendiniz gibilerle olacaksınız. Ve çok kısa bir sürede, hem de şaşılası kadar kısa bir sürede, kendinizi oraya ait hissetmeye başlayacaksınız.
You'll associate yourself with the finer elements on this island, and you're gonna have a responsible position with the Great Southern Hawaiian Fruit Company, marry a girl of your own class and be a gentleman like your daddy.
Bu adanın daha nezih insanlarıyla arkadaşlık edecek ve Büyük Güney Hawaii Meyve Şirketi'nde sorumluluk gerektiren bir mevkide olacaksın, kendi sınıfından bir kızla evlenip, baban gibi bir beyefendi olacaksın.
You'll see, it will be great fun.
Çok eğlenceli olacak.
A couple of months of regular exercise... and you'll be in great condition.
Birkaç ay düzenli egzersiz yaparsanız harika bir vücudunuz olur.
Well, I'm sure you'll be in great shape in no time.
Güzel, eminim bir çırpıda harika bir forma kavuşursun.
If the Great Coësre dies, you'll be the only chief left.
- Büyük Şef ölürse, tek şef olacaksın.
But in return, unless you tell me how much Bond knows, I'll be forced to cause you great pain.
Ama karşılığında, Bond'un ne kadar bildiğini bana anlatmadıkça, sana büyük acılar vermek zorunda kalacağım.
A haircut, a gym, you'll be great.
Saçını kestirip, jimnastiğe gitsen, harika...
It'll be great when you come back.
Geri döndüğünde her şey harika olacak.
If you do, you'll be in great danger.
Gidersen, büyük bir tehlikeye girersin.
It'll be a great honor to you and Joycie.
Sen ve Joycie için büyük bir onur olacak.
You've got a pretty dress to wear, you look great, you'll be a knockout.
Hoş bir kıyafetin var, harika görünüyorsun, fevkalade olacaksın.
If you refuse to be blindfolded, you'll be doing those men that... have to shoot you a great harm.
Eğer gözlerini kapatmazsan, bu adamlara verebileceğinden daha fazla zarar verirsin. Kanunları uygulamak için seni vuracak askerlere.
If you go back to the headquarter of Tien Yi Tong... you'll be in great danger ;
Tien Yi Tong merkezine gidersen... tehlikede olursun ;
You'll be great.
İlk defa görüyorum.
Why, someday you'll be called a great hero.
Günün birinde büyük bir kahraman olarak anılacaksın.
You still haven't found out who the traitor is we'll be in great danger
Hainin kim olduğunu hala bulamadınız. Başımız büyük belaya girebilir.
Either you are completely unrelated to the man you claim to be your father... and you'll never succeed in getting enough money - for I should need a great deal -
Babanız diye iddia ettiğiniz kişiyle tümüyle ilgisiz biri de olabilirsiniz ve yeterli parayı asla elde edemeyebilirsiniz.
That'll be a great opportunity for you.
Bu sizin için harika bir fırsat!
If they discover your background, you'll be in great danger
Eğer geçimişini öğrenirlerse... büyük tehlikede olursun!
- It'll be great. You coming?
- Harika olmalı.Geliyor musun?
You'll see. It'll be great.
Göreceksin, harika olacak.
It's great that you'll be with us.
İyi ki geldin.
It'll be a great memento for you and your wife.
Siz ve karınız için harika bir hatıra olacak.
He thinks you'll be great for the part.
Senin rol için çok uygun olacağını düşünüyor.
My dear, you deserve the services of a great wizard, but I'm afraid you'll have to be glad of the aid of a second-rate pickpocket.
Hayatım senin büyük bir sihire ihtiyacın var ama korkarım ki ikinci sınıf bir üçkağıtçının sağlayacağı yardımla yetineceksin.
But the one great advantage of being a dwarf... is that you can be wiser than other people and no one envies you.
Fakat bir cüce olmanın en büyük avantajlarından biri... diğerlerinden daha akıllı olabilmene rağmen kimsenin seni kıskanmaması.
You'll be great.
Harika bir iş çıkaracaksın.
You'll see. It's gonna be great. Trust me.
Tamam.Bir kaç hafta Göreceksin.
You'll be great again!
Yine harika olacaksın!
You'll be great again.
Yine harika olacaksın.
If you take my advice, you'll be one of the great balloon-folding acts of all time.
Tavsiyemi dinlersen, bence sen balon katlama işinde gelmiş geçmiş en iyi numaralara sahipsin.
I'll tell you this, Charlie, you'll be doing this great country of ours a really big favor if you just cooperate with us.
Sana söylemiştim, Charlie,... eğer iş birliği yaparsan ülkemize büyük bir iyilik yapmış olacaksın.
you'll be fine 927
you'll be okay 222
you'll be alright 46
you'll be late for school 19
you'll be all right 377
you'll be surprised 28
you'll be safe 116
you'll be late 57
you'll be sorry 73
you'll be missed 18
you'll be okay 222
you'll be alright 46
you'll be late for school 19
you'll be all right 377
you'll be surprised 28
you'll be safe 116
you'll be late 57
you'll be sorry 73
you'll be missed 18