You'll be here traducir turco
3,996 traducción paralela
So the only other time I was able to get was 9 : 54, Friday night, and I'll be here ready to rehearse, and I hope you will, too.
Müsait olan tek vakit Cuma akşamı saat 9 : 54. Prova için burada olacağım ve umarım sizler de olursunuz.
Now, I cannot share with you... she'll be here on Wednesday. Do we really have to have her come and stay for three weeks?
İlla gelip üç hafta kalması şart mı?
I just wanted you to know that if you need anything, anything at all, I'll be here all summer.
Bilmeni istedim ki, eğer bir şeye ihtiyacın olursa ne olursa olsun tüm yaz burada olacağım.
You should be good from here, Liam, but, uh, once we get inside, I'll be close by in case you need anything, okay? Okay.
Buradan itibaren güvendesin Liam ama içeri girdiğimizde de bir şeye ihtiyacın olursa yakınında olacağım.
Here we go. I'll be right back with some * * * and red pepper, and let me know if there's anything else I can get you.
Parmigiana ve kırmızı biberle birazdan geri döneceğim başka bir şey isterseniz de haber verin.
Look, mom! You'll be staying here for a couple of days.
Bak anne bi kaç gün burda kalacaksın
Uh... You'll be all right here?
Burada rahat olacak mısın?
But it'll be much more comfortable having you here.
Ben sadece burada olmanın daha iyi olacağını düşünüyorum.
I'll be standing here looking only at you.
Yalnızca sana bakarak burada duruyorum..
It's not a great plan, but if you keep sitting here, you'll be behind bars for many years.
Harika bir plan sayılmaz ama öyle oturmaya devam edersen uzun yıllarını parmaklıklar arkasında geçireceksin.
You'll be safe in here tonight.
Bu gece burada güvende olacaksın.
If you'll excuse me, I need to be anywhere but here.
İzin verirsen, burası dışında herhangi bir yerde olmalıyım.
Yeah. Which is why I'm sure you'll be here tomorrow.
- Bu sebepten ötürü yarın buraya geleceğinizden eminim.
And this Plan B that you got up and running, is guaranteed mutual destruction. But lucky for you, there's another plan in place and her name is Olivia Pope, and she'll be here any minute.
Devreye soktuğunuz bu B planının sonucunun karşılıklı yıkım olacağı kesin ama şanslısınız ki şu anda başka bir plan işliyor ve o planın adı Olivia Pope.
What? If this comes out, there'll be half a dozen highly trained assassins who'll want revenge, and Barry here is perhaps the only person in the world who knows where you are.
- Bu iş ortaya çıkarsa yarım düzine suikastçı intikam için peşine düşecek ve şu dünyada nerede olduğunu bilen tek kişi Barry.
You're gonna enjoy your visit here. William Kennedy said One Hundred Years of Solitude was the first piece of literature since the Book of Genesis that should be required reading for the entire human race.
William Kennedy "Yüzyıllık Yalnızlık" ın Yaratılış Kitabı'ndan sonra tüm insanlık tarafından okunması gereken ilk kitap olduğunu söylemiştir.
In there and in here, it'll be on the record, so if you have a motion, let's hear it.
Orada ya da burada kayıtlara geçecek, bu nedenle talebinizi burada duyalım.
You lose this motion, and I'll be right back here to judge this case.
Bu talebi kaybedeceksiniz ve ben de bu davayı yargılamak için tam burada olacağım.
I whored every ounce of my integrity to get that man elected, and here you are, sitting on mount Olympus, telling me to go be a good mortal, and we'll send down some nectar when we find the time.
Aklınızı mı kaçırdınız siz? Ben o adamın seçilmesi için şerefimi beş paralık ettim. Sizse Olimpos Dağı'nda oturmuş bana iyi bir ölümlü olmamı ve vakit bulduğunuzda bana nektar vereceğinizi söylüyorsunuz.
Don't you think it'll be better with Arang here?
Yine de Arang da burada olsa iyi olmaz mıydı?
And if she does come back, then you'll be here, together, a stronger family unit to welcome her back to the family that she loves.
Eğer dönerse de, sizi birlikte bulacak. Tekrar bir araya gelmiş, sevdiği, o güçlü aile onu karşılayacak.
I'll be here when you get out.
İşin bittiğinde burada olurum.
Look, I'll be, uh, right here when you get back.
Bak, döndüğünde tam burada olacağım.
I'll be out here if you need anything.
Bir şeye ihtiyacınız olursa bu taraftayım.
I'll be the intern with the car, and you can sit on a broken folding chair next to Donna Trump over here.
Ben arabası olan stajyer olayım sen de burada ki Donna Trump'ın yanında tek bacağı kırık sandalyede otur.
Whatever happens, you'll be safe here in Camelot.
Ne olursa olsun Camelot'ta güvende olacaksın.
Stay here. You'll be safe.
Burada kal, burada güvendesin.
You'll be safe here.
Burada güvende olacaksın.
They'll start spewing out these red and greens in some weird pattern that's tailored to be 75 % green and 25 % red, thinking that they can, you know, beat the system, just like the people here in the casino think they can.
Bunları % 75 yeşil ve % 25 kırmızı olacak şekilde tuhaf bir örüntü haline getirince, sistemi yenebileceklerini sanıyorlar. Tıpkı bu kumarhanedeki insanların yaptığı gibi.
But if you keep digging here, you'll be taken off the case.
Ama burayı daha fazla kurcalarsanız davadan alınacaksınız.
You'll be treated no differently than any other man here.
Buradaki diğer askerlerden farklı bir muamele görmeyeceksin.
You'll be safe here tonight.
Bu gece burada güvendesiniz.
Danny, one day soon, you'll be able to get on a train right here in Colby, travel all the way to San Francisco eating New York oysters packed in ice.
Danny, yakında bir gün tam buradan, Colby'den bir trene binip San Francisco'ya kadar gidecek, buzlu New York istiridyeleri yiyeceksin.
I'll be working with you here.
Ben sizinle burada çalışacağım.
I'll be here waiting and hoping, for every long dream of you to come true. "
Burada bekliyor ve sana dair tüm rüyaların gerçekleşmesini umuyor olacağım. "
We know that you must choose what you'll do as a man, but if you ever decide to become a farmer, you'll be welcome here.
Adam olacağın belli ama çitçi olmaya karar verirsen kapımız sana her daim açık.
Let me know if you need anything, I'll be right out here.
Bir şeye ihtiyacın olursa bana söyle. Ben hemen dışarıda olacağım.
We'll be here all night if you want to be!
İstiyorsanız tüm gece burada çalışabiliriz!
OK, well, whenever you're not good, I'll be right here, reading Perfect Bride.
Ne zaman iyi olmazsan ben burada oturmuş Harika Gelin'i okuyor olacağım.
You'll be here, right?
Kaçmazsın, değil mi?
- You'll still be here, right?
- Sen hâlâ buradasın, değil mi?
There's going to be a massacre... and I'll bet you it's going to happen here.
Bir katliam olacak ve bahse girerim burada gerçekleşecek.
Listen, I know that Jane and you haven't always seen eye to eye but I'm sure she'll be really happy to see you here.
Bak Jane'le anlaşmazlıklarınızın olduğunu biliyorum ama seni burada gördüğüne sevinecek.
Here's the information you wanted for your student... the undergrad he'll be spending the night with.
Öğrencinizin burada bir gece kalabilmesi için, gerekli başvuru formu. - Teşekkür ederim.
You wait for me here, I'll be right back.
Burada beni bekle, hemen döneceğim.
You can't be back here. - If Lou find out he'll kill you.
- Louis öğrenirse...
I will take care of AsIam I will get Jasmine too... you must leave here... every second step has 4 cops... it won't be wise of you to go to Dongri right now.
Ben Aslam'ın işine bakarım, Jasmine'nin de işine bakarım senin hemen gitmen lazım. Her saniye polisler yaklaşıyor. Şu anda Dongri'ye gitmen akıllıca olmayacak.
Promise yöu'll always be here to protect me?
Her zaman bei koruyacağına söz verir misin?
I'll be here when you need me.
Bana ihtiyacın olursa yanında olacağım.
You'll just wait here a moment, Detective Rogan will be with you when he finishes his interview.
Siz biraz burada bekleyin. Dedektif Rogan görüşmesini bitirince gelecek.
If you miss we'll be stuck down here.
Eğer ıskalarsak burada sıkışıp kalırız.
you'll be fine 927
you'll be okay 222
you'll be alright 46
you'll be late for school 19
you'll be all right 377
you'll be surprised 28
you'll be safe 116
you'll be great 74
you'll be late 57
you'll be sorry 73
you'll be okay 222
you'll be alright 46
you'll be late for school 19
you'll be all right 377
you'll be surprised 28
you'll be safe 116
you'll be great 74
you'll be late 57
you'll be sorry 73