You'll be the first traducir turco
763 traducción paralela
The first thing you know, you'll be arrested for firing a rod in the city limits.
Şehir sınırları içinde adam kurşunlamaktan anında yakalanırsın.
Soon, you'll be out on your ear... then the Star will be a first-class sheet.
Yakında kovulursun... ve Star birinci sınıf bir gazete olur.
But someday I'll be the first comic, after you.
Ama bir gün senden sonra birinci sınıf bir komedyen olacağım.
If we need anybody, you'll be the first.
Eğer birine ihtiyacımız olursa ilk aday siz olacaksınız.
If there's an opening, you'll be the first.
Eğer uygun bir iş olursa ilk seni arayacağım.
They'll be the first to turn against you the moment you have any bad luck.
Şansın kötü olduğu zaman hepsi sana sırt çevirir.
You'll be the first policeman in history to use a fake murder to solve a real one.
Anlamadın mı? Olmayan bir cinayeti kullanarak gerçek bir cinayeti aydınlatan ilk polis olacaksın.
It'll be the first time you've gone in without it.
İlk kez onsuz gideceksin.
You'll be the first to benefit by it.
Bundan ilk sen faydalanacaksın.
- You'll be the first one on the ground.
- Yere ilk inen sen olacaksın.
It'll be the casino's first glimpse of you.
Casino'dakiler seni ilk kez görecekler.
That'll be the first you've heard of all this.
Bu olayları ilk kez duyuyormuş gibi yapacaksınız.
I'll promise you one thing though when I decide you'll be the first to know.
Bunun için sana ancak bir söz verebilirim Karar verdiğimde ilk sen duyacaksın.
Next thing you know. he'll be denying... he's Ernest Worthing in the first place.
Sırada, kendisinin Ernest Worthing olduğunu inkar etmesi var.
But you'll soon be the first to laugh at how you feel today.
Ancak bugün hissettiğine yarın ilk sen güleceksin.
The first thing that's going on is my robe, on your arm there if you'll be so cooperative.
İlk olarak kolunuzdaki bornozu alabilir miyim tabii yardımcı olmak isterseniz?
When there's someone else, you'll be the first to know.
Bir başkası olduğunda, bunu bilecek ilk kişi sen olursun.
Do you realise that you'll be the first man to... cross her threshold?
Onun eşiğinden atlayan ilk erkek olacağının farkında mısın?
I'd like it to be ready first thing in the morning, so if you'll get to it...
İlk söylediğimin yarın sabaha hazır olmasını istiyorum, eğer sen...
But it's only fair to tell you first that I'll kill you, Stricker... and you, Dutch Henry... the physician, his father... and there might even be time for you, storekeeper.
Ama önce söyliyeceklerim var, seni öldürecektim, Stricker... ve seni, Dutch Henry... doktoru, babasını... ve tabi ki seni, Storekeeper.
You'll be first against the wall!
İlk önce seni duvara dayayıp vuracaklar!
- You'll be the first to know.
- İlk bilen siz olacaksınız.
Lieutenant Clemons says, when you reach the top, at the first trench... ( gunfire drowns him out )... that'll be to your right.
Teğmen Clemons seti aştıktan sonra bu tarafa ilerlemenizi istedi. Size göre sağa.
You'll be the first to know when Olympia can have visitors.
Haber veririm, Olympia'yı ilk sen ziyaret edebilirsin.
You'll be the first not to respect me now.
Bana saygı göstermen ilk defa değil.
It'll be Tito the Brute who'll give you the delight of the first screwing!
Aşkı sana burada ilk kez Çirkin Tito tattıracak!
YOU'LL BE THE FIRST PERSON NEEDING A BED WHEN IT FINALLY OPENS.
Sonunda açıldığı zaman yatağa ihtiyacı olan ilk kişi sen olacaksın.
He's going to screw all of you, and you'll be the first!
Hepinizin tekerine çomak sokacak, ilk önce de senin!
The first thing you know we'll be having another... one of our...
Ama inan bana bunu sürdürmeye devam edersen- -
But one day, you'll be the first, up above in heaven.
Ama bir gün gelecek, cennette ön önde yer alacaksınız.
And you'll be the first one to come in contact with the enemy.
Ve düşmanla ilk teması kuran kişi olma şerefine nail olacaksın.
If you'd been smart enough to make him draw in the first place, everything would be settled by now.
Eğer onu ilk gördüğün yerde silahını çekecek kadar akıllı olsaydın şu anda herşey yoluna girmiş olurdu.
What makes you think it'll be any different to the first time?
İlk sefere göre farklı olacağını düşündüren ne?
You see, Mr. Colbert, I'll be the first to dress this way.
Gördüğünüz gibi, Bay Colbert, bu şekilde giyinmem ilk olacak.
At first intermission, you'll be taken through the pass door backstage by the baggage master of the company.
İlk arada kapıdan geçip sahne arkasına topluluğun kostüm ustasının yanına geçeceksiniz.
You'll be the first to be interrogated.
İlk önce senin ifaden alınacak.
- You'll be the first then.
- O zaman sen ilk olacaksın.
You'll be the first in the city to see it fall.
Şehirde ilk karı gören siz olacaksınız.
She'll be the first thing you steal from me, she, the woman I love...
Benden ilk onu alacaksın. Onu, sevdiğim kadını.
With you it'll be the first time.
İlk seninle olacak.
But this is the first time I haven't been sure you'll be back.
İlk defa geri döneceğinden kuşkuluyum.
But when I do, I promise you'll be among the first to know, General Lesley.
Ama bulduğumda, ilk öğrenecekler arasında sizin de olacağınıza söz veriyorum, General Lesley.
Come on, you'll be the first conqueror to enter Rome from the south for 1500 years.
Haydi gel. 1500 yıldan bu yana Roma'ya güneyden giren ilk fatih olacaksın.
You'll be the first one I call, Vinnie.
İlk seni ararım Vinnie.
If there's any more shooting, Dr. Zaius, you'll be the first to go.
Daha ateş eden olursa ilk giden sen olacaksın.
You'll be the first to know.
Bunu ilk sana haber vereceğim.
You'll be without your Controller for the first time.
İlk defa Kontrolcün olmadan yapacaksın.
If you tell me what you're going to do while the rest of those your generation, the best in our country, will be marching for the first time, I'll be more heroic than my heroism, Julian.
Kendi kuşağının geri kalanı, yani ülkemizin en iyileri,... ilk kez yürüyüşe geçmişken, o sırada ne yapmaya niyetli olduğunu söylersen,... niyetinin kendi hamaset anlayışımdan daha hamasi olma şansı da var, Julian.
You'll be leading the first assault.
İlk girişime o liderlik edecek.
Why the hell you had to be the first? I'll tell you why.
Neden ilk olmak zorunda kaldığını söyleyeyim.
In a few minutes, you'll be eating the first meal in the new dining hall.
Birkaç dakika sonra yeni yemek salonunda ilk öğünü yiyor olacaksınız.
you'll be the first to know 93
you'll be fine 927
you'll be okay 222
you'll be alright 46
you'll be late for school 19
you'll be missed 18
you'll be all right 377
you'll be late 57
you'll be surprised 28
you'll be safe 116
you'll be fine 927
you'll be okay 222
you'll be alright 46
you'll be late for school 19
you'll be missed 18
you'll be all right 377
you'll be late 57
you'll be surprised 28
you'll be safe 116