You'll be the first to know traducir turco
224 traducción paralela
I'll promise you one thing though when I decide you'll be the first to know.
Bunun için sana ancak bir söz verebilirim Karar verdiğimde ilk sen duyacaksın.
When there's someone else, you'll be the first to know.
Bir başkası olduğunda, bunu bilecek ilk kişi sen olursun.
- You'll be the first to know.
- İlk bilen siz olacaksınız.
You'll be the first to know when Olympia can have visitors.
Haber veririm, Olympia'yı ilk sen ziyaret edebilirsin.
But when I do, I promise you'll be among the first to know, General Lesley.
Ama bulduğumda, ilk öğrenecekler arasında sizin de olacağınıza söz veriyorum, General Lesley.
You'll be the first to know.
Bunu ilk sana haber vereceğim.
You'll be the first to know.
Arayacağım ilk kişisiniz.
You'll be the first to know.
İlk bilen siz olacaksınız.
Believe me, sir, you'll be the first to know.
İnanın bana, efendim, ilk öğrenen kişi siz olacaksınız.
If we're not, you'll be the first to know.
Dikkatli olmazsak fark ederiz zaten.
Well, if he kills me, you'll be the first to know!
Tamam, beni öldürürse, öğrenecek ilk kişi siz olacaksınız!
If he needs anything, he'll be the first to let you know.
Eğer bir şeye ihtiyacı olursa, size ilk haber verecek olan o olur.
You'll be the first one to know.
İlk sen öğreneceksin.
One way or the other, you'll be the first to know.
Nasılsa ilk sen öğreneceksin.
When I find out, you'll be the first to know.
Bir öğreneyim, ilk bilen sen olacaksın.
You'll be the first to know.
İlk senin haberin olacak.
When I can prove it you'll be the first to know.
Bunu ispat edebildiğimde ilk siz öğreneceksiniz.
You lead the way. Lf there's any shootin you'll be the first to know about it.
Eğer ateş eden olursa bunu ilk sen öğreneceksin.
You'll be the first to know.
İlk öğrenen sen olacaksın.
- Well I don't really know where the Stooges are right now but if I locate them, you'll be the first to know.
- Şu an Stooges'ın nerede olduğunu bilmiyorum ama yerlerini tespit edince bunu ilk öğrenen sen olacaksın.
You know as much as I do, but as soon as I find something out, you'll be the first to know.
Bilgi edindiğim zaman bunu önce sizinle paylaşacağım. Tamam mı?
Anything new, you'll be the first to know.
Yeni bir gelişme olursa ilk sen öğrenirsin.
If anyone does, of course, you'll be the first to know.
Biri öyle bir şey yaparsa, ilk bilen sen olursun.
- l'd like to know. - You'll be the first one I contact.
- Bende bilmek isterim. – Bağlantı kuracağımız ilk kişi siz olacaksınız.
When I make up my mind, you'll be the first to know.
Kararımı verdiğimde, ilk önce bilecek kişi sen olacaksın.
If I find the gun, you'll be the first to know.
Bulduğum zaman ilk sen bileceksin.
If I hear so much as one word, you'll be the first to know.
Bak ne diyeceğim. Haklarında bir kelime duyarsam bunu ilk öğrenecek sen olacaksın.
You'll be the first to know.
Öyle bir şey olduğunda ilk bilen kişi sen olursun.
Well, when they find a cure for that, you'll be the first to know.
Bulduklarında ilk bilen sen olacaksın, hiç şüphen olmasın.
Neddy, I know this has been a terrible day... but, by golly, first thing tomorrow... we're going to open up the Leftorium... and before you know it, we'll be back on our feet.
Neddy, bugünün berbat bir gün olduğunu biliyorum.... ama Tanrı'nın adına, yarın ilk iş Leftorium'u açacağız. ve sen anlamadan tekrar kalkınacağız.
We're not quite at the little green men stage yet, but believe me, you'll be the first to know.
Hayır küçük yeşil adamlar durumu henüz ortada yok, ama inanın ilk bilecek olan siz olacaksınız.
Well, I reckon you'll be the first to know.
O zaman bunu ilk öğrenen sen olacaksın.
We find something, you'll be the first to know.
Bir şey bulursak haber veririz.
I'm looking into it now, you'll be the first to know.
Şu anda onu araştırıyorum, ilk bilen sen olacaksın. Tamam.
Now, if that changes you'll be the first to know.
Bu durum değişirse ilk öğrenen sen olacaksın.
I tell you about it, and the first thing you know, you'll be trying to stop me.
Sana onu anlatayım ve yapacağın ilk şey, bilirsin... beni durdurmayı denemek olacaktır.
You'll be the first to know, Woods.
Görürsem ilk sana haber veririm.
I know Don't worry You'll be the first to know
- Evet, evet tabii. Merak etme. Önce sana söyleyeceğim.
You'll be the first to know.
İlk bilen siz olacaksınız. Güzel.
- You'll be the first to know.
- İlk bilen sen olacaksın.
You'll be the first to know.
Bilecek ilk kişi sensin.
If there's something under all this blood you'll be the first to know.
Bu kadar kanın altında bir şey varsa, önce size bildiririz.
Well if I see the creature, you'll be the first to know.
Eğer yaratığı görürsem, ilk bilen sen olacaksın.
I promise you'll be the first to know.
Söz veriyorum, ilk sen oğrenirsin.
If want to get rid of you, you'll be the first to know!
Senden kurtulmak istesem ilk sana söylerim!
Don't you worry, you'll be the first to know.
Dert etme. İlk bilen sen olacaksın.
I haven't found out yet, but you'll be the first to know
Bilmiyorum ama yaptığımda, haberi olan ilk kişi sen olacaksın.
You'll be the first to know.
- Bir şey söyledi mi? Söylerse ilk sen öğrenirsin.
Just back off, you'll be the first to know, I promise.
Şimdi geri çekil, ilk öğrenen sen olacaksın, söz veririm.
Chevket, you'll be the first to know.
Şevket, Öncelikle şunu bil
You'll be the first to know
İlk senin haberin olacak.