You're all going to die traducir turco
102 traducción paralela
- All right, so you're going to die.
- Tamam, öleceksin demek.
You're a worried old man who's soon going to die, but I have all my life before me.
Sen, yakında ölecek olan, üzgün yaşlı bir adamsın ama benim önümde koca bir hayat var.
We all know we're going to die... but you make a marvelous game out of it that includes the whole world.
Hepimiz öleceğimizi biliyoruz... sizse bunu tüm dünyayı kapsayan olağanüstü bir oyuna çeviriyorsunuz.
You're all going to die!
Öleceksiniz!
You're all going to die... and Satan walks the earth.
Hepiniz öleceksiniz! Şeytan, Dünya'da yürüyor!
And you must trust me when I say it's likely we're all going to die.
Hepimizin ölmesi muhtemel dersem bana inanın.
If you don't help us we're all going to die.
Bize yardım etmezsen... hepimiz öleceğiz.
Now you're all going to die so there's no more evidence.
Şimdi hepinizi öldüreceğim, ortada herhangi bir kanıt kalmayacak.
Since you're all going to die anyway, why not tell you?
Zaten öleceğiniz için, söylememin mahzuru yok.
We're all going to die, You hear me?
Hepimiz öleceğiz, duydunuz mu?
You're all going to die.
Hepiniz öleceksiniz.
- You're all going to die.
- Zaten hepiniz öleceksiniz.
You're all going to die.
- Hepiniz öleceksiniz.
- Your lives are fragile, and you're all going to die!
hayatlarınız çok kırılgan ve hepiniz öleceksiniz!
All right, Mommy and Daddy are going to see that you're wearing a Marbury blazer, or die trying.
Freddie, anne ve baban ya Marbury ceketi giymeni sağlayacak ya da bu uğurda can verecek.
In all likelihood, you're going to die out here.
Büyük olasılıkla, sen buranın dışında öleceksin.
We're all going to die out here... but none of us need to be reminded of that fact... so you die, you never existed.
bizler hepimiz de buranın dışında öleceğiz... fakat bizlerden hiçbiri bu gerçeğin hatırlatılmasına ihtiyaç duymuyoruz... pekala sen öldüğünde asla varolmadın.
Well, we all got different needs. What's different between you and me is you're going to hell when you die!
Boş ver ısıtmayı, böyle gayet iyi.
Look, Crais, we're all going to die if you don't help us.
Volmae emretmeden olmaz.
You're going to die, all over some macho pissing contest?
Onunla kim daha iyi diye yarışmak mı istiyorsun?
Look, Crais, we're all going to die if you don't help us.
Bak, Crais, bize yardım etmezsen hepimiz öleceğiz.
You're not going to die, all right?
Ölmeyeceksin, tamam mı?
You're all going to die down here.
Hepiniz burada öleceksiniz.
You're all going to die.
Hepiniz öleceksiniz. Anladın mı?
We're all going to die because of you.
Hepimiz senin yüzünden öleceğiz.
You're going to die just like all the others.
Sen de diğerleri gibi öleceksin.
You're all going to die.
Cümleniz öleceksiniz.
I don't care what you are here for but this is where you're all going to die.
Buraya neden geldiğiniz umurumda değil ama burası hepinizin öleceği yer olacak.
Yeah, yeah. We're all going to die someday. If it's a death from a Saxon hand that frightens you, stay home.
Evet, evet, nasıl olsa bir gün öleceğiz seni korkutan bir Sakson elinde ölmekse evde kal.
Don't you get it? We're all going to die.
Anlamıyor musun, hepimiz öleceğiz.
Lana, Chloe, Jason, they're all going to die if you don't do something!
- Hepsi ölecek. Bir şey yap.
Because he's always got some guy on, pushing a book... about how everything's going to hell, and they're gonna pass a law... where everyone with a nose ring is gonna get shipped off to a work camp in China... and suddenly you're depressed and you're thinking we're all gonna die... and don't drink the water and there's anthrax in my bagel... and bam!
Çünkü sürekli her şeyin nasıl cehenneme gideceğini anlatan bir kitabı pazarlayan biri oluyor. Ya da burnunda hızma olanın Çin'de bir çalışma kampına gönderileceği yasasının geçeceğini anlatıyor ve birden depresyona giriyorsun. Hepimizin öleceğini düşünüyorsun.
What care you what she feels if we're all going to die?
Önümüzdeki hafta öleceksek sana karşı hissettiklerinin ne önemi var?
So we're all going to die, because you were embarrassed?
Yani utandığınız için mi, hepimiz burada öleceğiz?
You're all going to die!
Hepiniz öleceksiniz!
You're all going to die in a pointless war.
Hepiniz anlamsız bir savaşta öleceksiniz.
You're all going to have to stay in a hotel until the rumors die down.
Dedikodular düşene kadar bir otelde kalacaksın.
And now you're all going to die, just because you watched a television commercial!
Sadece bir reklam filmi izlediniz diye şimdi hepiniz öleceksiniz!
Okay, you're all going to die.
Tamam, hepiniz oleceksiniz.
We're all going to die if you don't just leave me here.
eger beni burda bırakmassan hepimiz burada öleceğiz.
You're all going to die in here.
Hepiniz burada öleceksiniz.
it's all within reach, everything i've ever wanted, and you're going to give it to me, or she will die.
Hepsine erişebilirim, şimdiye kadar istediğim her şeye, ve sen bana onu vereceksin, yoksa kız ölür.
It's all within reach, everything I've ever wanted, and you're going to give it to me, or she will die.
Hepsine erişilebilir şimdiye kadar istediğim her şeye ve sen bunu bana vereceksin, yoksa kız ölür.
It's all within reach, everything I've ever wanted, and you're going to give it to me or she will die. Mom!
Hepsine erişilebilir şimdiye kadar istediğim her şeye ve sen bunu bana vereceksin, yoksa kız ölür.
We're all going to die right here, and you're just squabbling like an old married couple.
Hepimiz burada öleceğiz sizse yaşlı birer karı koca gibi didişiyorsunuz.
Ooh, you're all going to die.
Hepiniz öleceksiniz.
Christian, all you need to understand right now is that you're never really going to die.
Christian, şu anda anlaman gereken tek şey asla gerçek anlamda ölmeyeceğin.
You're all going to die, you know.
Hepiniz öleceksiniz.
Of course, if you're convinced that we're all going to die anyway, what's the point?
Eğer yinede öleceğimizi düşünüyorsan bunu yapmanın....... ne gereği var?
And if you can't... control yourselves... we're all going to die.
Kendinizi kontrol edemezseniz hepimiz öleceğiz.
You're all going to die
Öleceksiniz.