English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / You're finished

You're finished traducir turco

1,469 traducción paralela
Your two swords are the guardians of Omei, if you're trapped in there, Omei will be finished.
Orda kısılı kalırsanız, Omei'nin işi biter.
And when you're finished clipping, you have to gather them all back into a little pile, don't you?
Ve tırnak kesme bittiğinde, ve sonra onları bir yığın halinde toplamamız lazım di mi?
- You're not finished playing football.
- Futbol hayatın bitmedi.
Look, if you're all finished insulting our allies, might I remind you that the point of these training exercises...
Müttefiklerimizi aşağılamanız bittiyse bu eğitim talimlerinin amacını hatırlatabilir miyim? Moral yükseltmek.
- I'll wait until you're finished.
- Lütfen, devam et, ben bitirene kadar burada beklerim.
- Hi. Go get the orientation package, when you're finished just come find me.
Merhaba.Kayıt masasına git ve oryantasyon paketini al.
- You're finished?
- Bitti mi?
Finished. I'll have the nurse dress it, and then you're free to go.
Hemşire sarsın Sonra gidebilirsin.
You're finished here, I'm flying the mission.
Burada işin bitti, ben göreve uçuyorum.
So if you're finished changing the spark plugs, you're free to leave, and I'll see you next week.
Eğer bujileri değiştirmeniz bittiyse gidebilirsiniz.
You can sit there and eat and when you're finished...
Burada otur ve ye.
Your skirt will be done by the time you're finished.
Bitirene kadar eteğin hazır olur.
When you two are finished, can we talk about how we're stepping up to the big leagues tomorrow.
Konuşmanız bittiğinde, yarın birinci liglere nasıl yükseleceğimizi konuşabilir miyiz?
WHEN YOU'RE FINISHED HELPING MY FRIEND,
Arkadaşıma yardım ettikten sonra benim hesabımda ne kadar kalmış bakarmısınız?
Stan, if you're finished having your tearful good-bye with the goat - we'll like to go now, please.
Stan, eğer keçiyle olan gözü yaşlı vedalaşmanı bitirdiysen, artık gidebilir miyiz?
I'm glad you like it so much because now that you're almost finished, I have something to tell you.
Bu kadar sevmiş olmana sevindim, çünkü neredeyse bitirdiğine göre, sana söylemem gereken birşey var.
Let me know as soon as you're finished.
İşin biter bitmez, bana haber ver.
Could you come to the Shuttle Bay when you're finished?
İşiniz bittiğinde, Mekik Ambarı'na gelebilir misiniz?
- Oh, you're finished.
Bittiniz.
And once you're finished with the attendance record take it to the administration office.
Sonra da yoklamayı alıp odama getir.
If one person goes on record that they saw you take it... you're finished.
Eğer bir kişi senin onu aldığını söylerse... bitersin.
- If you do this, you're finished.
- Eğer bunu yaparsan bittin demektir.
I suggest you hold your tongue until we're finished.
Bitirene kadar dilini tutman? öneriyorum.
I will when you're finished writing it.
Sen yazmayı bitirdiğinde olacak.
You're finished teaching.
Git ve revirde bir AIDS testi yaptır.
You're finished, Joe.
Sen bittin Joe.
You flipped your mark. You're finished.
Karşı taraf seni satın aldı.
If you can't retain spontaneity on the show without lewd conduct, it's finished, you're history.
Eğer sekse teşvik edici olmadan doğaçlama kaydedemiyorsan, bu iş olmaz. Tarih olursun.
You're right. I should not go anywhere until my paper's finished, so it's fine.
Ödevimi bitirene dek hiçbir yere gitmemem gerek, yani bu iyi oldu.
You`re finished anyway.
Her durumda işin biter.
You're finished, Jack.
Sen bittin, Jack.
- It doesn't look like you're finished.
- Pek bitmişe benzemiyor.
Zak, when you're finished there, check this guy our for me on the radio.
Zak, işin bitince şu adamı telsizle kontrol eder misin?
Harris, when you're finished, come to my house and clean up my dog's shit.
Hey Harris, işin bittiğinde.. .. benim evime gelip köpek pisliklerini temizle.
You're finished, Neha
İşi biten sensin, Neha.
When you're finished with your class, I'd Iike a few minutes of your time.
Dersinizi bitirdikten sonra, birkaç dakikanızı alabilir miyiz?
You're both all right! I thought you were finished this time.
Her neyse, Yuzuru nerede?
Just to be safe, when you're finished... kill her.
Emin olmak için, işin bitince... onu öldür.
- You're finished.
Bu kez işin bitti, biliyor musun?
Now, if you're quite finished with this deception, may I speak with captain hunt, the real one?
Bu aldatmacayla işiniz bittiyse gerçek Kaptan Hunt'la konuşabilir miyim lütfen?
You call yourself finished, but you're not.
Hazır olduğunu söylüyorsun ama değilsin.
If you touch the soil, you're going to contaminate my crime but I'll let you know when I'm finished.
Toprağa dokunursan olay yerimi bozmuş olursun ama işim bitince söylerim.
I'll move him as soon as you're finished.
İşiniz bittiğinde onu götüreceğim.
Let me know when you're finished with that, all right?
Şununla işin bittiğinde bana haber ver, tamam mı?
Or rather, you're finished.
İşimiz bitti. Ya da daha çok sizin işiniz bitti.
Pick up the phone when you're finished.
İşiniz bitince ahizeyi kaldırın. Teşekkürler.
Looks like you're almost finished.
Hemen hemen bitmiş gibi görünüyor.
I just wanted to let you know that I just finished going over Rory's records here, and no shock, they're perfect.
Rory'nin dosyasını incelediğimi söylemek için aradım. Beklendiği üzere mükemmel.
- Mom, you know what, I have to go. - We're not finished discussing this.
- Konuşmamız daha bitmedi.
When I file a complaint, you're finished, Burns.
Federal ofise hakkınızda suç duyurusunda bulunursam, işiniz bitti demektir Bay Burns.
You're finished here.
Senin işin bitti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]